DİSKİ ekiplerinin, DEDAŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel'in evindeki su sayacını kayıp kaçak kontrolü için söküp, sayacın yerini mühürleyen ekiplerin sayacı bir gün sonra yeniden takmasının ardından yine DİSKİ ekiplerince DEDAŞ hizmet binasının önündeki yolun, herhangi bir bildirimde bulunulmadan kanalizasyon çalışması için iş makineleriyle kazılması gerginliği artırdı.
Karagüzel, AA'ya yaptığı açıklamada, sorumluluk bölgelerindeki Şanlıurfa, Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Batman, Mardin olmak üzere 6 ilin tamamında belediyelerin 260 milyon elektrik borcu bulunduğunu söyledi.
Görevi devraldıkları günden bu yana borçların tahsili konusunda diyalog içinde, görüşerek ve anlaşarak borcun tahsiline gitmeyi tercih ettiklerini belirterek, yaklaşık bir iki aydır basın yoluyla, yazışmalarla artık herhangi bir aksiyon alınmaması durumunda son çare olarak elektriklerin kesileceğini bildirdiklerini açıkladı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin belirtilen borçla ilgili kendilerine herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, bu itirazın basın yoluyla yapıldığını savunan Karagüzel, "Biz borcu belgelerle ortaya koyduk. Yine belgelerle masa başında oturup bunu neticelendirmek istiyor, bir haksızlık varsa herkese duyurmak istiyoruz" diye konuştu.
KIŞANAK: AYNI ŞEKİLDE DAVRANIRIZ
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, ilçe belediye başkanları, bazı sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla büyükşehir belediyesi önünde yaptığı açıklamada, DİSKİ'ye ait aralarında atık su arıtma tesisinin de bulunduğu bazı kurumların elektriğinin kesilmesini "hukuksuzluk" olarak nitelendirdi.
Büyükşehir belediyesi ve DİSKİ'nin hiç bir kuruma güncel borcunun bulunmadığını savunan Kışanak, Diyarbakır ve tüm ilçelerde su şebekelerinin teknik olarak çalışmasına destek sunan yerlerde hukuksuz bir şekilde elektrik kesintisi yapıldığını ileri sürdü.
Borcu olan bir belediye olmadıklarını ifade eden Kışanak, şöyle devam etti:
"Borcu olan bir DİSKİ'miz yok. Biz güncel borçlarımızı, harcadığımız elektriği, faturalandırılan bütün borçlarımızı anında, zamanında ödüyoruz. Türkiye'de böyle bir belediye de yoktur. İddia ediyorum, varsa çıkıp 'falanca belediye böyledir' desinler. Her gün en az 4 saat bu kentte elektriği kesiyorlar. Şehre elektik dağıtım altyapısı anlamında zerre kadar bir yatırım da yapmadılar. Bu kent, hakka, hukuka önem veren ve haksızlığa da boyun eğmeyen bir kenttir."
Kendilerine dayatılan hayali faturaları kabul etmek zorunda olmadıklarını, yanlışa son verilmesini istediklerini aktaran Kışanak, halkın susuz kalmaması için alınması gereken bütün tedbirleri alacaklarını söyledi.
"Onlar elektriği keserler, bu halkın kurumu olan, halkın iradesini temsil eden bu kurum da gider, o elektriği bir daha bağlar. Bu kadar açıktır" diyen Kışanak, borç konusunda ihtilaflı olan 45 abonenin bulunduğunu, bu ihtilafın nedeninin de hakları olmayan bedelleri istemelerinden kaynaklandığını savundu.
"BU EŞKIYALIK YANLARINA KALMAZ"
Kışınak, gazetecilerin DEDAŞ önünde belediye ekiplerinin kazı çalışmasına ilişkin sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Bu konuda hiç kaçamak bir cevap vermeyeceğim. Eğer, onlar bu şehirde, şehre su veren ana pompa istasyonunun trafosunu sökmeye cesaret edecek kadar pervasızlarsa ben de giderim onların kaçak sularını mühürletirim. Kaçak kanalizasyonlarının önünde kazı yapar, kapatırım. Bir milyon insana içme suyu verdiğimiz ana pompa istasyonumuzun trafosunu sökmek istediler dün gece trafodan parça söktüler, kapısını kırdılar, eşkıyalık yaptılar. Bu eşkıyalık kimsenin yanına kar kalmaz. Biz de yasalara, hukuka, mevzuata uygun işlemlerimizi yaparız. DEDAŞ'ın yasalara aykırı ne çalışması varsa durdururuz. Suyu kaçak kullanıyorsa keseriz. Kanalizasyonu izni olmadan bağlatıyorsa, kapatırız. Hiç kaçamak yanıt vermiyorum. Bu kadar açık ve net cevap veriyorum. Bu şehri onlara dar ederiz. Onlar bu şehirde insanımızı susuz bırakmak isteyecek kadar pervasızsa biz de onlara yasaların izin verdiği ölçüde aynı şekilde davranırız."
