OHAL ilanı sonrası güven mesajlarına rağmen piyasalarda tansiyon düşmüyor

Türkiye genelinde dün olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesinin ardından piyasada yoğun yabancı çıkışı gözlenirken, hükümet yetkililerinin arka arkaya ekonomiye güven mesajları vermesi de tansiyonu düşürmeye yetmedi.

Türkiye'de geçen hafta Cuma akşamı gerçekleşen darbe girişiminde 246 kişi hayatını kaybederken; ardından darbe girişiminden sorumlu tutulan Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle kamu ağırlıklı 70.000 civarı kişi görevinden uzaklaştırıldı ya da açığa alındı.

Gelişmelerin ardından dün akşam kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin kredi notunu bir kademe indirerek BB'ye düşürdüğünü, görünümü negatife çektiğini açıkladı. Dün gün boyu süren MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından ise üç ay sürecek OHAL ilanı kararı çıktı.

DOLAR TARİHİ ZİRVEYİ GÖRDÜ

Bu gelişmeler yabancı yatırımcılar arasında endişeye neden olurken, darbe girişiminin ardından TL cinsi varlıklardan çıkışlar nedeniyle yüksek değer kayıpları gözleniyor. Dolar/TL'nin dün akşam OHAL ilanı ardından 3.0970 ile tarihi zirveyi görmesiyle, Cuma günü darbe öncesi kapanış seviyesine göre TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 6.7'ye ulaştı.

Tahvil piyasasında 10 yıllık tahvil faizi bugün Cuma kapanışa göre 124 baz puan artışla yüzde 10.33'e kadar yükselirken, borsadaki kayıplar Cuma günkü kapanıştan bu yana yüzde 14'e yaklaştı.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, şoklara karşı koymak için önemli ölçüde mali alanları olduğunu söyledi, ancak bunun kısa ömürlü bir şok olması nedeniyle ihtiyaç duyacaklarını düşünmediklerini belirtti. Şimşek, reform gündemlerinin üç ayağı olarak sektörel dönüşüm, yapısal reform ve AB üyelik sürecine işaret etti.

'TL'DEKİ KAYIP SÜRERSE YUKARI YÖNLÜ RİSK YARATIR'

Çekirdek enflasyondaki düşüşün darbe girişiminin ardından TL'deki zayıflık nedeniyle geçici olarak durabileceğini belirten Şimşek, "Kurda şu anki seviyenin enflasyona etkisi göz ardı edilebilir ama TL'deki değer kaybı sürerse yukarı yönlü risk yaratır" dedi.

Cari açıkta zayıf turizmin (gelirleri) yukarı yönlü, zayıf emtia fiyatlarının ise aşağı yönlü bir risk oluşturduğunu kaydeden Şimşek, TCMB politikaları ile ilgili yorum yapmayacağını ve kurumun kredibilitesinin önemli olduğunu söyledi.

Şimşek ayrıca Gülen cemaati bağlantısı ile ilgili olarak Hazine ve TCMB'nin küçük kurumlar olduğunu ancak kesinlikle kontrol edeceklerini söyledi.

'YAPISAL REFORMLAR SÜRECEK, İŞ DÜNYASI OLUMSUZ ETKİLENMEYECEK'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, tasarrufları artıracak teşviklerle yapısal reformların tam gaz devam edeceğini, OHAL kararından üretim, ihracat ve iş dünyasının olumsuz etkilenmeyeceğini söyledi.

11)Alınan bu karar ekonomi alanındaki reformlarımızı engellemeyecek aksine daha da hızlandıracaktır.

— Nihat Zeybekci (@ZeybekciNihat) 21 Temmuz 2016

​Zeybekci Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımızın da dün ifade ettiği gibi tasarrufları artıracak teşviklerle yapısal reformlar tam gaz devam edecek. OHAL kararından ülkemizdeki üretim, ihracat ve iş dünyası olumsuz etkilenmeyecektir. Sermaye hareketlerinin kısıtlanması gibi normal işleyişin dışında kalan hiçbir olağandışı uygulamaya gidilmeyecek" dedi.

'DIŞ BORÇ ÇEVİRMEDE SIKINTI OLMAZ'

Öte yandan Şimşek, bu sabah NTV'ye yaptığı açıklamalarda darbe girişimi sonrası kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları ile birlikte yurtdışı borçlanma maliyetlerinin bir miktar artabileceğini belirtirken, Türkiye'nin temellerinin sağlam olması nedeniyle dış borç çevirmesinde ise bir sıkıntı olacağını sanmadığını söyledi.

Türkiye'nin önümüzdeki 12 ayda yaklaşık 170 milyar dolarlık vadesi dolabilecek bir borcu olduğunu söyleyen Şimşek, "Bankaların çok uzun süreli ilişkilerin olduğu finans kurumları var. Bunlar birden bire vazgeçerler mi? Tabi ki maliyetler kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları ile birlikte bir miktar artabilir. O maliyetler nedeniyle bizim firmalar eskisi kadar dış borçlanmayı kârlı bulmayabilirler. Eskisi kadar çevirmeyebilirler" dedi.

BANKACILIK SEKTÖRÜ SÜREÇTEN NASIL ETKİLECEK?

S&P kararının çok aceleci bir karar olduğunu belirten Şimşek, diğer kuruluşlar üzerinde de bir baskı aracı olduğunu belirtti. Şimşek Çin'de katılacağı G-20 toplantılarından döndükten sonra yatırımcılarla görüşmek için (roadshow) Avrupa, Asya ve Amerika'ya gideceklerini söyledi.

Şimşek, piyasanın spekülasyonlara inanmaması gerektiğini ve piyasa kurallarının dışına çıkmayacaklarını belirterek yatırım iklimini daha da iyileştireceklerini kaydetti.

Reformları hızlandıracaklarını belirten Şimşek, son yaşanan sürecin aşağı yönlü riskleri bir miktar artırdığını ancak bununla ilgili sayısallaştırma için çok erken olduğunu ifade etti.

Şimşek, süreçten bankacılık sektörünün nasıl etkilendiğine ilişkin soruya ise, "Bankaların SYR'leri küresel ortalamanın üzerinde. Bankacılık sektöründe riskleri absorbe edecek bir alan var. Her alanda küresel ve evrensel normlara göre hareket edeceğiz" dedi.