Suriye meselesinde karşı karşıya gelen Rusya ile Türkiye, Ortadoğu çatışmasında kritik önem taşıyan bu meselede yeni başlangıç yapabilir mi? Bunun Türkiye’ye etkileri neler olur? Aydınlık gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller’le konuştuk.
'HEMEN BİR DEĞİŞİKLİK YOK'
Güller, ‘yarının dostluğundan’ çok bugünün düşmanlığını gidermenin siyasal anlamda çok daha büyük bir kazanım olduğunu belirterek şu saptamaları yaptı: "Beş yıldır çok sayıda Suriye muhalif grubu destekleyen, lojistik destek veren sınırlarını açan Türkiye, savaşın kaderini de tayin eder nitelikte. Bunun ortadan kaldırılması sahadaki gidişatı baştan sona değiştirecek. Hemen değişiklik beklenmese de gerek Ankara’dan gerek Moskova’dan yapılan açıklamalar üç konuda mutabakata ve hemfikirliliğe varıldığını gösteriyor.”
'ESAD’IN AKIBETİ KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIKLARI VAR’
Güller, mutabakata varılan konuları şöyle sıraladı:
'AÇIKLAMALAR BİRBİRİNİ TUTMUYOR'
'SURİYE’DE YENİ DÜZENE DAİR MUTABAKAT YOK'
“Bu konuda henüz açıklamalar mutabakat olduğunun işaretini vermiyor. Çünkü bir yandan Türkiye, Rusya’yla IŞİD'le mücadeleyi kapsayan bir anlaşma yapıyor. Rusya ise ne taviz verecek bilmiyoruz. Moskova’nın PYD’den vazgeçtiğine dair herhangi bir sinyal yok. Bu, Türkiye'nin Suriyeli muhaliflere vereceği desteğe karşılık Rusya’nın elinde bir kart olarak daha duracağa benziyor.”
'İKİ LİDERİN DE KULLANDIĞI KARTLAR…'
Erdoğan için “Abdülhamitlerin birinci versiyonu gibi dengeciliği gözeten ve bununla iktidarını sürdürmeyi başaran bir çizgideler ve bunu devam ettirecekler” yorumunda bulunan Güller, ekledi: “Ancak Türkiye’nin Suriye politikasını değiştirmesi sahada çok sayıda şeyi değiştirecek. Rusya’nın vaat ettiği gelişmeler sahada da gerçekleşirse, Suriye’deki tablonun çok farklı olacağını göreceğiz."
'RUSYA CLINTON GELMEDEN HAREKETE GEÇTİ'
"Erdoğanların yönetmediği bir ülkenin Rusya ve bölgeyle ilişkileri daha sağlıklı olacaktır. Bu iktidarla ne kadar ilerlenebileceği kaygıları var. ABD’de Demokratların başkan adayı Hillary Clinton’ın uçuşa yasak bölge kurmaktan Suriye ordusunu bombalamaya bir ajandayla başkan olma durumu Erdoğan’ın başından beri istediği. Bu süreci gören Moskova’nın Türkiye’yi (Rus uçağının düşürülmesinden ötürü) özre zorlayan politikalar izlediğini görüyoruz. Rusya, kasımdaki ABD başkanlık seçimlerinde gidilen süreçte Clinton gelmesi halinde programındakileri zorlaştıracak konumları elde etmenin peşinde. Bu açıdan eylül ve ekim çok sıcak aylar olacak. Rusya daha da ağırlığını koyacaktır.”