Türkiye'deki görev süresi dolan Moore, Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle gerçekleştirdiği veda toplantısında diplomasi muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Norveç'teki NATO tatbikatında düşman tablosunda Atatürk fotoğrafı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isminin kullanılmasıyla ilgili bir soru üzerine Moore, "Bu, utanç verici bir olay. Türklerin kurucu babaları olan Mustafa Kemal Atatürk'e duydukları saygının farkındayım. Onun ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın (NATO tatbikatında) bu şekilde kullanılması utanç verici bir olay. Fakat şunu da belirtmeliyim; NATO Genel Sekreteri ve Norveçli yetkililer olayın hemen ardından bu hakaretten dolayı tereddütsüz özür dilediler. Görülüyor ki iki kişinin gerçekleştirdiği bir olay, NATO'nun olayda dahli bulunmuyor. Türkiye'nin buna tepkisini anlıyorum. Fakat bunun bir-iki kişinin eylemi olduğunun bilinmesi gerekiyor" dedi.
Moore, "Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı görüşleri dile getiriliyor. Siz bu görüşler hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine de "Türkiye'nin S-400 füzeleri alma kararı bu konuda çeşitli yorumlara yol açıyor. Fakat S-400'lerin alınması ile Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı görüşü tamamen absürd. Türkiye, NATO'nun vazgeçilmez bir üyesidir. Türkiye, NATO'daki en büyük ikinci kara ordusuna sahiptir. Türkiye-NATO ilişkilerinden söz edilirken NATO'nun üçüncü şahısmış gibi ele alınması yanlış bir tutum, Türkiye NATO üyesidir. NATO'da kötü bir şey oluyorsa Türkiye bunun dışında değildir; bu, bu tüm üyeler için kötü bir gelişmedir" diye konuştu.
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alması konusunda İngiltere'nin tutumunun net olduğunu vurgulayan Moore, "Bu, Türkiye'nin egemenliğinden doğan bir kararıdır, S-400 alıp almamak Türkiye'nin kararıdır. S-400'lerin NATO sistemlerine entegrasyonuyla ilgili meseleler tabii ki var, fakat bunu herkes biliyor, Türkiye de biliyor. Türkiye bu savunma sistemlerini almak istiyor ve bu tamamen Türkiye'nin kendi kararıdır. Bu kararın, Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığına bir işaret olduğu görüşü tamamen absürddür. Tekrarlamak gerekirse Türkiye, İngiltere için NATO'nun vazgeçilmez, çok değerli bir üyesidir" dedi.
İngiltere için NATO üyeliğinin ne anlama geldiğini de açıklayan Moore, "NATO üyeliği şudur; bir İngiliz askeri gerektiğinde Türkiye'yi korumak için kendi kanını döker; aynı şekilde bir Türk askeri de İngiltere'yi korumak için kanını döker. NATO, tam da bu anlama gelmektedir, NATO, ortak savunma örgütüdür. Bizim askerlerimizin yaşamları, NATO aracılığıyla birbirlerini teminatı altındadır. Bunu unutmamamız gerekiyor" diye konuştu.
Moore, 250 IŞİD militanı ve ailelerinin, ABD öncülüğündeki koalisyon ile ana omurgasını YPG'nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) ortak operasyonuyla Rakka'dan güvenli bir şekilde tahliye edildiğinin ortaya çıkmasıyla ilgili olarak "Biz İngiltere olarak bu anlaşmanın hiçbir şekilde tarafı değiliz. Koalisyon bunu desteklemedi. Bizim tek amacımız Suriye ve Irak'ta DAEŞ'i yenilgiye uğratmaktır. Türkiye ile bu konuda çok iyi bir işbirliğimiz oldu" dedi.
IŞİD karşıtı koalisyonun IŞİD'lilerin tahliyesi konusunda bilgi sahibi olduğunu ancak bunu desteklemediğini ifade eden Moore, "Koalisyonun bu tahliye konusunda bilgisi vardı, fakat bunu durduramadılar. Bu kararın sahadaki gruplar tarafından alındığını biliyorlardı fakat bunu engelleyecek konumda değillerdi. Koalisyon bunu desteklemedi, bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyordu ancak bunu durduramadılar" dedi.
Moore, "Türkiye de IŞİD karşıtı bir koalisyonun üyesi, buradan Türkiye'nin de bu konuda bilgisi olduğunu anlayabilir miyiz?" sorusu üzerine "Hayır, ben bunu söylemiyorum. SDG ile iletişim halinde olan koalisyon yetkililerinin tahliyeler konusunda bilgisi vardı. Bu konuda Türkiye'ye bilgi verilip verilmediğini bilmiyorum ama açıkçası Türkiye'nin bilgisi olmadığını düşünüyorum, çünkü Türkiye'nin bu konudan bilgisi olsa o dönemde tepki gösterirdi" dedi.
Moore, yarın Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenecek Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran liderler zirvesiyle ilgili olarak da "Türkiye'nin Astana Süreci'ndeki çabalarını destekledik ve destekliyoruz. Türkiye'nin Rusya ve İran'la kurduğu diyalogun çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu sürecin katılımcısı değiliz ancak Türk müttefiklerimiz tarafından bu konuda bilgilendiriliyoruz. Türk müttefiklerimizin, Suriye muhalefetinin ılımlı unsurlarının dahil edildiği siyasi bir geçiş süreci için ve Rusya ve İran'ı da bu sürece ikna etmek için çabalarını sürdüreceklerine dair güvenimiz tamdır" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE ÖZGÜRLÜKLERDE GERİLEME YAŞANDIĞINA DAİR ENDİŞELERİMİZ VAR'
Moore, Türkiye'deki tutuklu gazeteciler ve milletvekilleriyle ilgili bir soru üzerine ise "Tek tek davalar hakkında yorum yapamam. Gülencilere ve PKK mensubu teröristlere yönelik operasyonlar, bu insanlar darbe girişimine dâhil olmuşlarsa, hükümeti devirme eylemlerine girişmişlerse ya da terörizm eylemlerine karışmışlarsa meşrudur. Fakat Başbakanımızın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da ilettiği üzere son dönemde ifade özgürlüğü başta olmak üzere Türkiye'de belli özgürlüklerde gerileme yaşandığına dair endişelerimiz bulunuyor. Türkiye'nin bir dostu olarak bu durumun zamanla düzelmesini arzu ederiz. Darbe girişiminden kaynaklanan travmayı anlıyoruz. Darbe girişimi, Türkiye'de olağanüstü koşullar yarattı. Fakat bu, suç işlemedikleri takdirde gazetecilerin ya da seçilmiş siyasetçilerin hedef alınmasına yol açmamalıdır" diye konuştu.
Moore, "Son dönemde özellikle Türkiye'nin Rusya ile iyi ilişkilerine atıf yapılarak ‘Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor' yorumları yapılıyor. Siz bu yorumlara katılıyor musunuz?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
"İlk olarak şunu söylemeliyim: ‘Batı' kavramını kullanmayı pek sevmiyorum. Türkiye, NATO üyesi olarak Batılı bir ülke değilse daha nasıl Batılı olacak?" dedi.
Moore, "Türkiye'nin bazı ülkelerle yaşadığı bazı meseleler var; AB ile yaşadığı bazı sorunlar var. Fakat tüm bunlar Türkiye'nin bir yöne doğru gittiğine bir işaret midir? Hayır. Sadece ekonomiye bakalım. Türkiye, doğrudan yabancı yatırımın büyük bir bölümünü Avrupa'dan alıyor, Türkiye ihracatının büyük bir bölümünü Avrupa ülkelerine yapıyor. Türkiye ve Avrupa derinlemesine şekilde birbirine bağlıdır. Türk hükümetinin ve hükümet çevrelerin Rusya ve İran'la ilgili romantik yanılsamalar içinde olduğuna dair hiçbir işaret yok. Türkiye'nin bu ülkelerle yüzyıllara dayanan ilişkileri var, insanların yanılsama içinde olduğunu kimse söyleyemez. Son dönemde Suriye'de kimyasal silah saldırısından bu yana en kötü olaylardan biri yaşandı, 81 sivil İdlib'de Rus uçakları tarafından düzenlenen saldırıda yaşamını yitirdi. Rusya konusunda kimse yanılsama içinde değil. Fakat Rusya diğer tüm ülkeler gibi, hem Suriye'de hem küresel sistemde hayatın bir gerçeğidir. Onlarla ilişki kurmamız gerekiyor. Fakat bu, Rusya hakkında yanılsamalar içinde olmamızı gerektirmez" dedi.
'ESAD KONUSUNDA TÜRKİYE İLE GÖRÜŞÜMÜZ AYNI'
"(Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad'ın geleceği hakkındaki görüşünüzde bir değişiklik var mı?" sorusu üzerine Moore, "Türkiye ve İngiltere bu konuda tamamen aynı düşünüyor. Esad'ın gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yüz binlerce kişiyi öldürmüş bir kişinin Suriye'nin başında kalmasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. Biz Esad'ın gitmesi gerektiğini düşünüyoruz fakat aynı zamanda gerçekçiyiz ve sahadaki durumun farkındayız. Esad gitmelidir, belki bu, geçiş sürecinin sonunda olabilir. Fakat Esad görevde kaldığı sürece kalıcı bir çözümün mümkün olmadığını düşünüyoruz" diye konuştu.
