DİSK/Tekstil Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, şehirdeki ‘Kod-29’ diye adlandırılan ve işten çıkarma yasağına istisna olan ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ gerekçesi ile işten çıkarmaları ve Yasin Kaplan Halı Fabrikası ve Güven Boya İplik Fabrikası direnişlerini anlattı.
‘İşten atma yasağı yokken işçiler en azından tazminatını alabiliyor ve işsizlik fonundan yararlanabiliyordu’
Türkmen, Kod-29’un Gaziantep’te bulunan Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde kapsamı dışında kullanıldığı işten çıkarmaları “İşverenler bunu istismar ederek her işten atmak istediğinde bu Kod-29 ile atıyor. İşten atma yasağı yokken de işçiler işten atılıyordu ama en azından tazminatını alabiliyordu ve işsizlik fonundan yararlanabiliyordu. Şimdi işten atma yasağından dolayı bu mümkün olmadığı için işverenler Kod-29’la işçileri ahlaksızlıkla suçlayarak, iftira atarak, işsizlikten yararlanmasına engel olacak şekilde işten atıyorlar. Bu iki işyerinde asıl sebep işçilerin sendikal örgütlenmesi ama bunun dışında sendikanın ve sendikal örgütlenmenin olmadığı pek çok işyerinde işçiler zam istediği, Pazar mesaisine, 16 saat fazla mesaiye kalmak istemediği veya herhangi bir haksızlığa itiraz ettiği için kendini Kod-29’la tazminatsız kapı önünde bulabiliyor” diye açıkladı.
‘Yasin Kaplan muhatap bile almıyor, gurur meselesi yapıyorlar’
Türkmen, direnişin sürdüğü Yasin Kaplan Halı ve Güven Boya fabrikaları ile olan görüşmeleri aktardı:
“Yasin Kaplan Halı üç hafta önce 16 arkadaşımızı sendikal nedenle hak istedikleri, zam talep ettikleri için Kod-29’la işten attılar ve fabrikanın önünde bir direniş başlattık. Yine bir ay önce Uslu Grup’a bağlı Güven Boya İplik Fabrikası’nda üç arkadaşımız işten atılmıştı. Orada bir direniş başlatmıştık. İki gün önce burada süren direnişleri ve haksızlığı memlekete duyurmak için ve işçilere destek olmak için sendikamızın bağlı olduğu konfederasyonun yani DİSK’in Genel Başkanı Sayın Arzu Çerkezoğlu, bizim sendikamızın genel merkez yöneticileri ve DİSK’in merkez yöneticilerinin de olduğu bir heyet geldi. Organizede Yasin Kaplan Halı’nın önünde Güven Boya, Yasin Kaplan ve pek çok fabrikadan işçilerin katılımıyla bir basın açıklaması yaptık. Bu açıklamadan sonra iki fabrikayla da görüşme talep ettik. DİSK Genel Başkanı’nın da olduğu bir heyet, Yasin Kaplan hiç muhatap bile almıyor. Bir aracı ile bizle görüştü çünkü onlar biz ‘bu haksızlığı giderin’ dedikçe onlar ‘bu işçileri geri alamayız’ diyor. Çünkü geri almak onlar için büyük bir taviz, gurur meselesi yapıyorlar. Tazminatlarını verelim ama fabrikanın önünde beklemesinler diyorlar.
‘Güven Boya, görüşmeden sonra aynı gün bir kişiyi daha işten atarak cevap verdi’
Güven Boya patronu ile görüşme oldu. DİSK Genel Başkanı da bu görüşmeye katıldı. Kalabalık bir heyetle ‘bu işçileri alın, bu sorunu çözelim. Bu haksızlık ve direniş son bulsun’ diye görüşüldü. Görüşmeye Güven Boya patronlarının yanıtı ne oldu, biliyor musunuz? Görüşmeden sonra aynı gün bir kişiyi daha işten atarak cevap verdiler. Bu iki işyeri Antep’te biraz hakka, hukuka, emeğe saygılı olarak bilinen ve kendilerini böyle lanse eden patronlar. Bunların yaptıkları böyle, diğer fabrikalardaki durumu siz düşünün.”
‘İşçilere haksızlık yapılırken kent bütününde adaletten bahsedemezsiniz’
Direnişlerin diğer fabrikalardaki işçilerden ve sendikalardan destek gördüğünü söyleyen Türkmen, milletvekillerinden de destek görmeyi beklediklerini söyledi:
“İki fabrikada da direnişçi olan işçi arkadaşlarımıza özellikle diğer fabrikalardaki işçilerden çok ciddi bir destek var. İşçiler bu direnişin aslında tüm işçiler adına önemli olduğunun farkında olduğu için ciddi bir dayanışma var. Her gün ziyaretler oluyor. Desteğe geliyorlar. Bunun dışında Antep’teki diğer sendikalar, emek örgütleri, siyasi partilerden de ciddi bir destek görüyoruz. Asıl yanımızda görmeyi beklediğimiz muhalefet. İktidar zaten çok açıktan bir şekilde maalesef, sermayenin ve patronların yanında konumlanmış durumda. Antep HDP milletvekili Mahmut Toğrul sağ olsun, iki kere mecliste gündem yaptı. Soru önergesi verdi. CHP’nin İYİ Parti’nin bu kentte milletvekilleri var. Onları da Antep’te on binlerce işçiyi ilgilendiren bu meselede işçilerin bu haksızlığa karşı verdiği direnişte yanımızda görmek istiyoruz. Bu kentin dörtte üçü işçi, işçilere böyle bir haksızlık yapılırken kent bütününde adaletten bahsedemezsiniz.”
