İlişki uzmanı Aydıner: Tanışma programlarıyla ilişki yaşayan çoğu danışanım mutsuz

İlişki uzmanı Aydıner, “İnsanlar, arkadaş ortamı gibi doğal yollarla tanışmalı. Tanışma programlarıyla ilişki yaşayan çoğu danışanımdan gördüğüm mutsuz oldukları. Bu programlarda herkes sürekli bir arayışta. Güven problemleri oldukları ve aldatılacaklarını düşündükleri için herkes elinin altında 3-4 kişi olsun istiyor” dedi.

Aydıner, şunları söyledi:

“Feng Shui için Çin yerleşim sanatı deseler de aslında bu çok kısıtlı bir anlatım. Feng Shui aslında çok engin bir bilgi. Dışsal motivasyonumuz, içsel motivasyonumuzu son derece etkiliyor. Gördüklerimiz, gerçeklik algımızı değiştiriyor. Her evin, hatta binanın kendine has bir enerjisi var. Seçtiğiniz eşyalar, renkler, tamamen duygularımızla alakalı; bunlar bizi yukarı da çıkartabilir aşağı da indirebilir. Doğru yeri seçip, doğru yeri bulduktan ve eşyaları doğru şekilde döşedikten sonra hayatımız da buna paralel olarak istediğimiz yere gidebilir.”

Reiki, regresyon terapisi, Çin astrolojisi, kuantum koçluğu, yaşam koçluğu, NLP ve Feng Shui üzerine eğitimler alan Aydıner, “Tüm Hong Kong, Feng Shui kurallarına göre dizayn edilmiş, bu yüzden de Hong Konglular çok mutlu. Türkiye’de de Feng shui, herkes tarafından giderek bilinen bir kavrama dönüşüyor” dedi.

‘Kıskandırmak için geçmişteki ilişkilerini gündeme getiriyorlar’

İlişki uzmanı da olan Aydıner, ilişkide yapılmayacakların listesini de açıkladı:

“İlişkinin en temel taşı güven. Sadakat çok önemli. İlişkide bazen bir taraf diğer tarafa üstünlük kurmaya çalışıyor. İlişkide belden aşağı vurulmamalı, kapris yapılmamalı, surat asılmamalı, gereksiz küskünlüklerden kaçınılmalı. Ayrıca her bir tarafın geçmiş ilişkisini bir kere bile dile getirmemesi gerekiyor. Bireyler zaman zaman kıskandırmak için geçmişteki ilişkilerini gündeme getiriyorlar. Bundan mutlaka kaçınılmalı. Artık geçmiş yok!”

'İlişkide tarafların birbirine ‘Günaydın’ mesajı göndermesini tavsiye etmiyorum'

Aydıner, şöyle devam etti:

“İlişkilerde gizem önemli. Taraflar kendilerini tabii ki anlatacak fakat ilk başta kendileriyle ilgili çok da bilgi vermemeliler. Gizem, dopamin salgılatır, bu da bir insanı merak ettiren bir unsurdur. Aşırıya da kaçılırsa bu, karşı tarafı rahatsız eder. İlişkide tarafların birbirine ‘Günaydın’ mesajı göndermesini tavsiye etmiyorum. Günaydın mesajının anlamı, ‘Sabah sabah gözümü açtığımda aklıma ilk sen geldin’ demektir. Karşı tarafa ‘Ben sana aşık oldum’ mesajı veriyorsunuz. Böyle olmamalı… Diğer taraf, ‘Ben, onu elde ettim’ diye düşünüyor. Bu duygu, karşı tarafa verilmemeli, daha gizemli olunmalı. Karşı taraf, ‘acaba benim hakkımda ne düşünüyor’ demeli.”

‘Herkes elinin altında 3-4 kişi olsun istiyor’

Aydıner, Tinder ve benzeri tanışma programlarına karşı olduğunu belirtti:

“İnsanlar, arkadaş ortamı gibi doğal yollarla tanışmalı. Tanışma programlarıyla ilişki yaşayan çoğu danışanımdan gördüğüm mutsuz oldukları. Bu programlarda herkes sürekli bir arayışta. Kadınlar da sürekli arayışta, erkekler de… Güven problemleri oldukları ve aldatılacaklarını düşündükleri için herkes elinin altında 3-4 kişi olsun istiyor. Bu söylediğim kadınlar için de geçerli erkekler için de… Ve sürekli birbiriyle oyun oynuyorlar.”

Aydıner, “İnsanlar sahiplenmeyle kıskançlığı karıştırıyorlar. Dozajında kıskançlık çok güzeldir fakat bu abartıldığında iki tarafı da çok yorar ve ilişkiyi bitirir. İlişkide bir taraf kıskançsa dönüp bakmalı, ben niye kıskanıyorum, kendimi nerede eksik görüyorum diye. Bunu sorgulamalı. Bunu bulduktan sonra nasıl düzeltebilirim, kendime neyi ekleyebilirim diye düşünmeli” şeklinde konuştu.