Lavrov: ABD, Karadeniz kıyı ülkelerini çatışmacı politika izlemeye zorluyor

ABD’nin Karadeniz’e savaş gemisi göndermesini yorumlayan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Washington’un bu eyleminin istikrara katkı sağlamadığını, ABD’nin kıyı ülkelerini çatışmacı politika izlemeye zorladığını belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, basın mensuplarına konuya ilişkin yaptığı açıklamada ABD’nin Karadeniz’e USS Porter güdümlü füze destroyerini göndermesinin istikrara katkı sağlamadığını, ABD’nin kıyı ülkelerini çatışmacı politika izlemeye zorladığını ifade etti.

“ABD Donanması bayrağının Karadeniz'de gösterilmesi münferit bir olay değil. ABD, Rusya'yı kontrol altına almak amacıyla savaş gemilerinin bölgeye girmesi gerektiğini birkaç kez açıkça ilan etmişti” diyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu elbette ki istikrara katkı sağlamaz. Amerikalılar, NATO üyesi olan Karadeniz kıyı ülkelerini aktif olarak böyle bir çatışmacı politika izlemeye zorlamaya çalışıyor.”

‘Rusya Karadeniz’de güvenliği sağlamaya hazır’

Moskova’nın her türlü tehdide yanıt verecek durumda olduğuna dikkat çeken Lavrov, Rusya’nın Karadeniz’de güvenliği sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.

Rus diplomat, “Biz her türlü tehdide hazırız. Rusya topraklarının güvenliğini ve Karadeniz'deki güvenliği güvenilir bir şekilde sağlamak bizim için sorun değil, ancak her zaman çatışmaya dayalı projelerinin değil, işbirliği projelerinin desteklenmesinden yanayız” ifadelerini kullandı.

Lavrov ayrıca NATO’nun Romanya ya da Bulgaristan sahillerinde yeni deniz üsleri kurma planlarının Karadeniz bölgesindeki iyi komşuluk ilişkilerin yararına olmadığını sözlerine ekledi.

‘Rusya’nın NATO’nun planları ile ilgili bilgisi yok’

Rusya’nın NATO’nun planları ile ilgili bilgisi olmadığını söyleyen Lavrov, gerçeklerin ise İttifakın Rusya ile işbirliği yapma arzusunun olmadığını ortaya koyduğunu vurguladı.

Rus diplomat, “NATO'nun ne yapacağı konusunda hiçbir bilgimiz yok. Gerçeklere dayanıyoruz ve gerçekler, NATO’nun bizimle herhangi bir etkileşim istemediğini gösteriyor. Rusya-NATO Konseyi çalışırken, temsilcilerimiz varken bize sadece hayatı öğretmek istedi, her seferinde Rusya-NATO Konseyi'nin toplanmasını ve Ukrayna'nın tartışılmasını talep etti. Bütün çıkarları da buydu, propagandayı tırmandırmak ve Rusya’ya baskı yapmak” diye konuştu.

‘Bu konunun kapalı olduğunu’ da söyleyen Lavrov, “NATO'nun bize başvurmak için bir nedeni olursa, Belçika'da ikili ilişkilerden sorumlu büyükelçimiz var. Kuzey Atlantik İttifakı’na, herhangi bir durumda bu diplomat üzerinden sinyal gönderilebileceğini bildirdik” vurgusunu yaptı.

‘G20 zirvesinden çıkan ana sonuç, tek taraflı yaklaşımların talep görmemesidir’

Lavrov, G20 zirvesinden çıkan ana sonucun tek taraflı yaklaşımları ileri sürme girişimlerinin talep görmemesi olduğunu, koronavirüsle mücadele dahil olmak üzere kolektif çözümlere gereklilik olduğuna vurgu yapıldığını ifade etti.

Rus diplomata göre katılımcıların ezici bir çoğunluğu, G20'nin ‘hem koronavirüs enfeksiyonuyla mücadele alanında, hem yaşam için konforlu iklimi koruma mücadelesinde, hem de enerji güvenliği alanında çıkarlar dengesini sağlayacak toplu çözümler arayışında örnek teşkil etmesi’ lehinde konuştu.

G20'nin enerji alanında tüketicilerin ve kaynak tedarikçilerinin çıkar dengesine göre hareket edeceğini vurgulayan Lavrov, “G20, geleceğe dönük enerji politikası alanında tedarikçiler ve tüketiciler arasında açık ve sürdürülebilir çıkar dengesine dayalı kararları destekleyecek” diye konuştu.

Lavrov, Roma’da yapılan G20 zirvesinde dün düzenlenen akşam yemeği sırasında ABD Başkanı Joe Biden ile sohbet edebildiğini de sözlerine ekledi.

'Nükleer anlaşmaya dönüş ancak orijinal haliyle mümkün’

Rusya’nın İran ile nükleer anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (KOEP), imzalandığı orijinal haliyle dönülmesini tamamen desteklediğini vurgulayan Lavrov, şöyle konuştu:

“Temaslar yoğunlaştığına göre, taraflar anlaşmanın yenilenmesini istiyorlar. Anlaşma ancak 2015 yılında BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığı şekliyle yenilenebilir. İran tarafı için herhangi bir ekleme, herhangi bir çıkarma kabul edilemez. Ve biz bu yaklaşımı tamamen destekliyoruz.”