Rusya'da bir taşla iki kuş: Denizanalarından hem protein elde edilecek hem ekoloji iyileştirilecek

Rusya’da Don Devlet Teknik Üniversitesi’nden (DGTU) bilim insanları kozmetik ve tıp alanında kullanılacak bir kolajen elde etmek için yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu proteinin hammaddesi denizanaları olacak. Böylelikle yüksek miktarda kolajen elde edilirken Azov Denizi’nin ekolojisi de iyileştirilecek.

Kolajen insan vücudundaki en temel proteinlerden biri ve tıpta da kozmetik sektöründe de eklemler ve cildin yenilenmesi, güçlendirilmesi için maskeler, jel ve diğer ürünlerde sıklıkla kullanılıyor. Kolajen biyoloji laboratuvarlarında da hücre kültürlerinin beslenme ortamında önemli bir rol oynuyor. Günümüz piyasasında balık ve büyükbaş hayvanların derisindeki kolajen yer buluyor.

Ancak Rusya’daki Don Devlet Üniversitesi (DGTU) araştırmacıları, bu kolajen kaynaklarını içeren ürünlerin sıklıkla yan etkilere yol açtığını söylüyor.

Zira ticari kolajenlerde hayvan patojenleri kalabiliyor ve bunlar ciddi alerjik reaksiyonlara, hatta eklem ve cilt implantlarının vücut tarafından kabul edilmemesine neden olabiliyor. DGTU’dan araştırmacıların projesinde ise denizanalarından güvenli kolajen elde etmeye yönelik yeni bir endüstriyel teknoloji geliştirilmesi amaçlanıyor.

Projedeki yaklaşım ayrıca çevre açısından da kayda değer getiriler sağlıyor. Sözgelimi Azov Denizi’ndeki denizanası sayısının fazla oluşu diğer türlerin çeşitliliğini azaltıyor.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan DGTU Biyomühendislik ve Veterinerlik Fakültesi’nden Aleksey Yermakov, “Ardışık kimyasal reaksiyon zinciri oluşturarak saf kolajen yığını elde etmeyi başardık. Denizanasından alınan protein, patojenlerin varlığı ve alerji açısından güvenli olup olmadığının öğrenilmesi için insan derisi ile uyumluluğuna yönelik sıkı testlerden geçecek” ifadelerini kullandı.

Yermakov, ayrıca Azov Denizi’nde sudaki tuz oranının ve sıcaklığın artmasının yanı sıra, gıda çeşitliliğinin bolluğunun denizanası sayısında aşırı bir artışa yol açtığını, çeşitli türlerdeki denizanalarının biyokütlesinin fazla oluşu nedeniyle suyun kirlendiğini ifade etti.

Denizanalarının vücutlarının sadece su ve proteinden oluşup kompleks yapılara sahip olmayışı da kolajen üretiminde hammadde olarak kullanılmalarını kolaylaştırıyor. Bununla birlikte denizanalarında genellikle insanlar için tehlikeli olabilecek patojenler de bulunmuyor. Uzmanlar üzerinde çalıştıkları projeyi 2024 yılına kadar tamamlamayı planlıyor.