Dr. Özdemir: 3 aylık yağışlarla kuraklık son bulmaz, bilinçli su tüketimi şart

“Türkiye genelinde etkili olan kar yağışı kuraklığa nasıl etki edecek?” sorusunu yanıtlayan Meteoroloji Uzmanı Dr. Özdemir “Kar yağışı altın değerinde ama üç aylık yağış kuraklığı bitirmez. Suyun kullanımı konusunda bilinçlenmek gerekiyor” dedi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 3, 6, 9 ve 12 aylık periyotlar için hazırladığı kuraklık değerlendirme sonuçlarına göre Türkiye için 2021 yılı; son 20 yılın en kurak, 41 yılın ise ikinci en kurak senesi olarak kayıtlara geçti.

Ocak ayında gerçekleşen kar yağışı 2022 yılında kuraklık sıkıntısına cevap olup olamayacağı sorusunu birlikte getirdi. Türkiye genelinde günlerdir etkili olan kar yağışlarının kuraklığa etkisini değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doktor Güven Özdemir, şunları söyledi:

‘Yağışlar altın değerinde’

“Bu sular can suyu oluyor bizlere. Hele Anadolu için, İç Anadolu için bu altın değerinde. Kar suyu, yağmurdan daha faydalı. Kar suyunun toprağa geçmesi, yer altı sularına faydası çok büyük. Yavaş yavaş eridiği için kar, toprak da yavaş yavaş çekiyor ve çok faydalı. Toprağın içerisindeki organik maddelerin de daha zenginleşmesine faydası var. Bu kar en azından bir örtü oluyor. Topraktaki ekim alanları için, bitkiler için de çok faydası var ama tabii ki bu yıl için bir altın değerinde ama kuraklık devam ediyor. Dikkat ederseniz Trakya bölgesinde yine o kadar büyük bir yağış almadı, Ege bölgesinde fazla değil. Çok hızlı bir şekilde yağmur geçişleri var, sel şeklinde geçişler var onun hiçbir faydası yok. Sel suları toprağın zenginliğini de alıyor. Kuraklığı tamamen bu yıl bitirme olayı yok, daha önümüzde çok zaman var. Yağışları daha yeni almaya başladık, Ocak ayı itibariyle yağışları almaya başladık, Ocak ayından itibaren kar yağışlarını yoğun bir şekilde alıyoruz. Ama bunun işte Şubat ayı var Şubatta yine mevsim normallerinin altında geçecek ama bakalım ne kadar faydalı olacak? Bunun Mart'ı var Nisan'ı var. Nisan yağmurları da çok önemli çiftçilerimiz için.”

‘İstanbul’da haziran ayında barajlardaki su azalmaya başlayacak’

Yağışlarının barajların dolmasına etkili olduğuna dikkat çeken Özdemir, bunun kuraklığın tamamen son bulduğu anlamına gelemeyeceğini belirterek “Uzun yıllar kuraklığa yakın bir sınırda olmamız bir seferlik bir mevsimde görülen yağışlar yeterli olmaz. Şimdi evet barajlarımızda yüzde 59 yüzde 60'lara yakın bir doluluğumuz var. Bu da tabii devamlılık isteyecek. Zaten dikkat ederseniz yağış rejimi ile birlikte Haziran ayına kadar doluluk oranımız artıyor. Yağan karlar, nehirler tabii İstanbul suyu barajları birbirine entegre, Melen'den aldığın su var. Trakya’daki nehirlerden aldığın sular var. Bunlardan az olan barajlara aktarılabiliyor. Güzel bir entegre sistemi var İSKİ'nin. Bu sene susuz kalmayız. İstanbul yeterli su alacaktır ama haziran ayından itibaren yağışların kesilmesi ile birlikte barajlarımızdaki su miktarı azalacaktır. Çünkü 3 milyon metreküp günde su ihtiyacımız var. Şu anda 2.8 civarında, yaza doğru artacaktır tabii su ihtiyacı. Tabii ki bu yeterli olabilmesi için uzun yıllar yağışın devam etmesi lazım, sadece bir kış 2-3 ay kar yağışı veya yağmur yağışı ile bu olacak iş değil. Kuraklık şu anda bir tehlike olarak devam ediyor” ifadelerini kullandı.

‘Su stresi yaşayan bir ülkeyiz’

Kuraklığa önlemlerin yanı sıra su kullanımı konusunda bilinçli hareket edilmesi gerektiğini belirten Özdemir “Kesinlikle önlem almamız lazım, çünkü biz su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Yani kuraklığa doğru gidiyoruz. Bu 2-3 senede olacak bir şey değil ama dikkat ederseniz artık güneyli bölgelerde bahar mevsimlerindeki yağışları normal olarak alamıyoruz, sel şeklinde alıyoruz. Yazın hiç alamıyoruz, orman yangınlarını görüyorsunuz, orman yangınları bir felaket haline geldi. İşte bu da tabii iklimsel olayların büyük metropollerin yanlış dizayn yapılması, göçün engellenememesi gibi sebeplerden dolayı ortaya çıkıyor. Maalesef bunlar da iklim krizini meydana getiriyor. Yani 1 senelik veyahut 3 aylık yağışla kuraklık ortadan kalkmaz” dedi.