Deprem bölgesindeki asbest tehlikesi: Kim, ne diyor?

Deprem bölgesinde yıkılan binaların enkazının 50-110 milyon ton arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu binaların yaklaşık yarısının ise kanserojen asbest maddesi içerdiği belirtiliyor.

Hatay Samandağ’da enkaz kaldırma bölgesinde tehlikeye dikkat çeken vatandaşlardan Özge Uysal ve bu konuda rapor yayınlayan Greenpeace Akdeniz’den Onur Akgül, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu.

Samandağ’da enkaz başında eylem yapan Özge Uysal, "Molozların ayrıştırılması konusunda profesyonel olmayan kişiler tarafından yürütülen her hareket halk sağlığını tehlikeye atıyor. Molozların, insanların yaşam alanlarına yakın yerlere dökülmesi buradaki insanları ölüme terk etmek demektir. Enkazları taşıdıkları kamyonların üstü açık ve asbestin solunumu bile tehlikeyken molozların döküldüğü yerlerin hemen yanında insanlar çadırlarda yaşıyorlar. İnsanlar burada maske kullanarak hayatlarını sürdürüyorlar ama insanlar gece uyurken de maske takamazlar ki o maskenin de koruyuculuğunun bir süresi var. Bir günlüğüne bile şehir dışına giden insanlar geldiklerinde ilk konuştukları hava kirliliği oluyor. Bugün protesto etmek istedik ama 8 arkadaşımız gözaltına alındı. Bizim tek istediğimiz bilimsel yöntemlerle ve profesyonel kişilerce molozların ayrıştırılması" dedi.

Greenpeace Akdeniz’den Onur Akgül ise "Kendi yaşamları ve gelecek nesillerin yaşamları için gösterdikleri talebin bu şekilde karşılanması kabul edilebilir bir durum değil. Asbest, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi kurumların tespiti kesin kanserojen olduğu yönünde. Takip edilen yıllar içerisinde halk sağlığı krizinin ortaya çıkacağı kaçınılmaz. Bu konularla ilgili doğrudan ve hızlıca alınması gereken önlemler var ve halkla birlikte hareket edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Akgül, şöyle devam etti: "Asbest çok küçük bir parça ve izolasyon karakteri çok yüksek olduğu için 1970’lerden itibaren çok sayıda dünya genelinde kullanılmış bir malzeme. Asbestin kirlilik bağlamında yönetilebilmesi için literatürde çok kapsamlı yöntemler mevcut. Asbest tozunun dağılmasını engellemek, sulama kontrollerinin yapılması ve bir yerden bir yere taşınırken üzerinin örtülmesi gibi önlemler mevcut. Kamyonların branda sistemi yapması gerekiyor. Bölgede bulunan insanların birinci gününden itibaren özel maskeler takması gerekiyor. Enkazın kaldırılması için görevlendirilen işçilerin de koruma yöntemlerinden yararlandırılması gerekiyor. Asbest, görünmez katil gibidir. Bölgedeki kanserojen tozların halk sağlığı üzerindeki etkisinin izlenmesi, takibi ve tedavisinin başlatılacağı kapsamlı bir programa geçmek gerekiyor."