Prof. Dr. Doğan Perinçek: Marmara Bölgesi'ndeki depremlerde süre sınırı aşıldı

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Perinçek, beklenen Marmara depremi için uyarıda bulundu. Süre sınırının aşıldığına ve birbirini tetikleyen 2 deprem olabileceğine dikkat çeken Perinçek, “İnsanlar depremden korkmalı, yetkilileri önlem almaya zorlamalı” dedi.

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Doğan Perinçek, Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olarak katıldı. Deprem riski yüksek bölgeler ile ilgili açıklamalar yapan ve Türkiye’deki petrol yataklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Perinçek, şu mesajları verdi:

‘Deprem ne kadar beklerse o kadar yıkıcı olur’

“7 civarı büyüklüğündeki depremler Türkiye’de ortalama olarak bölgesine bağlı 250 yılda bir tekrarlanıyor. Marmara’da istatistiki olarak depremlere bakıyoruz, 250 yılda bir tekrarlanmış. Bazı bölgelerde de 300 yılda bir tekrarlanıyor. Maraş depremi 750-800 yılda bir tekrarlandı. Ne kadar çok beklerse o kadar fazla enerji biriktiriyor ve o kadar yıkıcı oluyor. Ama Marmara için 250 yıl. 1766’da Marmara’da iki deprem yaşamışız 1 yıl içinde, bir Orta Marmara’da, bir de Batı Marmara’da. 257 yıl geçmiş. Biraz daha Doğuda 1754’te bir deprem olmuş 269 yıl geçmiş. Daha da Doğuya gittiğinizde 1509 depremi var orda da 514 yıl geçmiş. Bütün hepsi sınırı geçmiş.”

‘İlk sırada Erdek, Biga, Çan, Bayramiç, Ayvacık bölgesi var’

“Marmara’nın Güneyinde Bandırma, Erdek’te milattan sonra 117’de büyük bir deprem oluyor 1906 yıl geçmiş. Erdek, Biga, Çan bana göre Türkiye’nin en tehlikeli yerlerinden. Erdek Balıkesir’e bağlı; Çan, Biga, Bayramiç, Ayvacık ise Çanakkale’ye bağlı. O yüzden ben sürekli Çanakkale halkını ve belediyesini uyarıyorum. Çan’da son depremin üzerinden 287 yıl geçmiş. Bayramiç’te son depremin üzerinden 500 yıl geçmiş. Artık depremin vakti çoktan geldi geçti.”

‘İkinci sırada Marmara Bölgesi var’

“İkinci sırada Marmara var. Marmara’da deprem olunca Tekirdağ, İstanbul, Bursa, Çanakkale etkilenecek. Marmara’da 1766’da olduğu gibi 2 tane birbirini tetikleyen deprem olursa buna da şaşırmam. Kahramanmaraş, Hatay’da 3 tane büyük deprem yaşadık. Bunlar birbirini tetikledi, farklı faylar.”

‘İnsanlar depremden korkmalı, yetkilileri önlem almaya zorlamalı’

“Meslektaşların uyarısına ben tümüyle katılıyorum. Bazı kimseler ‘insanları korkutmayın’ diyorlar. Öyle bir şey olmaz. İnsanlar korksunlar. Korkunca belediyeleri, valileri, hükümeti sıkıştırsınlar. Bu işi çözmemiz lazım. İstanbul’da büyük bir deprem olduğunda orası yıkılırsa altından kalkamayız. Bakanlık bu konuda çok yoğun çalışmaya başladı. Biz yerbilimciler olarak da destekliyoruz bu çalışmayı.”

‘TPO gereksiz yerlerde kuyu açıyor’

“Gabar Dağı’nda Şehit Esma Çevik ve Şehit Aybüke Yalçın sahalarında petrol bulundu ve petrolü hafif. Petrol yoğunluğu yüksekse üretmesi çok zor, kalitesi de düşük oluyor. Türkiye Petrolleri’ni kutladık. Çok başarılı bir şey. Fakat Türkiye Petrolleri bu başarıyla biraz kontrolden çıktı ve gerekli hassasiyeti göstermeden çok sayıda yapılmayacak yerlere kuyular açtı. Bunu da ben yetkililere bildirdim. Jeolojik olarak bakıyorum ve uygun yerler değil bunlar. Şunu da söylüyorum; o kuyuyu kim verdiyse jeolog veya jeofizikçi diplomasını elinden almak lazım. Bu kadar da ciddiyim. Bu konuda suskun kalamam. Çünkü bu ülkenin parası ve boşa harcanmamalı. Biz Aybüke Yalçın’da, Esma Çevik’te güzel bir başarı elde ettik, onu gölgelememek lazım.”

‘Petrolde Karadeniz ve Akdeniz’e ağırlık verilmeli’

“Akdeniz’de gaz da bulabiliriz, petrol de bulabiliriz. Bir de Karadeniz’de gaz bulduk ama Karadeniz’de petrol de olması lazım. Biz Güneydoğu’da Gabar gibi bir başarıyı yakalamışız. Gabar gibi sahalar bulabiliriz halen. Türkiye Petrollerine ERU yakınında bir kuyu önerdim, hiçbir beklentim olmadan. Yakın zamanda petrol bulurlarsa orada benim de katkım var ve mutlu olurum. Birkaç tane daha Gabar bulabiliriz orada. Ama Güneydoğu’daki petrolün yüzde 90’ını bulduk biz. Yüzde 10’luk bir kısım kaldı. Yakın zamanda herhalde onları ortaya çıkarırız. Karadeniz ve Akdeniz’e ağırlık vermemiz gerekiyor. Özellikle Akdeniz’e.”