Letonya Dışişleri Bakanı: İngiltere, Rusya'yı caydırmak için zorunlu askerliğe geri dönmeli

Estonya ve Litvanya ile birlikte Rusya karşıtlığında ön saflarda yer alan Baltık ülkesi Letonya’nın dışişleri bakanı, Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle zorunlu askerlik hizmetini kaldıran İngiltere'nin bu hizmeti yeniden uygulaması gerektiğini söyledi.

İngiliz gazetesi The Telegraph'a konuşan Letonya Dışişleri Bakanı Krisjanis Karins, İngiltere'nin Rusya'yı kontrol altına almak ve caydırmak için zorunlu askerlik uygulamasını yeniden başlatması gerektiğini söyledi.

Letonyalı bakan, gazeteye verdiği demecinde, “Bunu yapmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullanırken, ayrıca İngiltere'nin kaçınılmaz olarak savunma harcamalarını arttırmak zorunda kalacağını vurguladı.

Karins, bunun yanında diğer NATO ülkelerini, ‘çok sayıda vatandaşın kısa sürede askeri göreve çağrılabileceği’ topyekun savunma modelini değerlendirmeye çağırdı.

İngiltere, zorunlu askerlik hizmetini 1963'te kaldırmıştı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un daha önce Batılı ülkelerin Ukrayna'ya asker gönderme olasılığını dile getirmesinin ardından, başta Almanya, Çekya ve Polonya olmak üzere birçok AB ülkesi bu tür planlarının olmadığını duyurmuştu. Estonya, Letonya ve Litvanya ise Ukrayna’ya asker gönderilmesi fikrine destek vermişti.

Rusya son yıllarda NATO’nun özellikle Doğu Avrupa'da kuvvet yığınağı yapmasından duyduğu endişeyi defalarca dile getirirken, ittifakın Doğu’ya doğru genişlemesinin, verilen tüm sözlere rağmen savunma ittifakı olarak adlandırılan NATO’nun saldırgan politikasını kanıtladığının altını çiziyor.

Yakın zamanda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin NATO ülkelerine saldırmak gibi bir niyeti olmadığını defalarca vurgularken, Batılı siyasetçilerin dikkatleri iç sorunlardan başka yöne çekmek için düzenli olarak hayali bir Rus tehdidiyle halklarının gözünü korkuttuğunu vurgulamıştı.

Putin, öte yandan Batılı ülkelerin Rusya'nın Ukrayna ile olan çatışmada stratejik yenilgiye uğramasının imkansız olduğunu anlamaya başladığına dikkat çekerken, bu nedenle daha ileri adımlar atmayı düşünmeleri gerektiğini, Moskova’nın ise diyaloğa her zaman hazır olduğunu dile getiriyor.