Josep Borrell: Ukrayna'yı halkını sevdiğimiz için değil, çıkarlarımız için destekliyoruz

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, Ukrayna verilen desteğin Ukrayna halkını sevdikleri için değil, hem jeopolik çıkarları sebebiyle hem de ABD'nin dünyadaki rolünü korumakla alakalı olarak desteklediklerini dile getirdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell yaptığı açıklamada, ABD ve AB'nin Ukrayna'yı halkını sevdikleri için değil, jeopolitik çıkarlarına hizmet ettiği için desteklediklerini söyledi.

Borrell açıklamasında, "Biliyorsunuz, ABD'nin Ukrayna'yı desteklemekte çıkarı var. Aksi takdirde Rusya'ya serbest geçiş vermiş oluruz. O zaman ne olur biliyorsunuz" dedi.

Borrell açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:

Bu yalnızca cömertlik ve Ukrayna halkına duyduğumuz sevgiden dolayı kaynaklanmıyor. Bu hem kendi menfaatlerimiz hem de küresel bir oyuncu ve müttefikleri için güvenilir bir ortak olan ABD’nin çıkarına uygundur.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Telegram kanalından Borrell'e yanıt vererek ilk defa bir Batılı temsilcinin olup bitenler hakkında bu kadar açık konuştuğunu belirterek, "Bu, Batılıların zaten fiilen yok ettikleri 'Ukraynalılara duyulan sevgi' meselesi değildir. Mesele ABD'nin hegemonyasını koruma ve dünya meselelerinde giderek azalan rolünü sürdürme arzusudur. Amerika'nın uluslararası ilişkilere yaklaşımında yaratıcılıktan eser yok. Liberal demokratlar sadece nasıl yok edeceklerini bilirler ve bu kabiliyetin egemenliğin garantisi olduğuna inanırlar. Ve Avrupa Birliği'nin şu andaki görevi, kimsenin fikrini sormadığı kendi vatandaşlarının parasıyla satın alınan cephaneyi zorunlu olarak sağlamaktır" dedi.

'Avrupa Birliği'nin tek bir ordu kuracağına inanmak ütopik olur'

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa'nın askeri gücünü ve iç işbirliğini arttırması gerektiğini ancak bunun tek bir orduyu hedeflemesi anlamına gelmediğini söyledi.

Borrell, AB üyeleri arasında hem askeri sanayi hem de silahlı kuvvetler açısından bloğun savunma kabiliyetlerinin arttırılması konusunda 'güçlü bir fikir birliği' olduğu konusunu dile getirdi.

Bu durumun tek bir Avrupa ordusu yaratma meselesi olmadığının altını çizen Borrell, 27 AB üyesinin tamamının kendi savunma politikalarını belirlemekte özgür olduğunu da sözlerine ekledi.

Borrell bloğun savunmasını güçlendirmek için AB üyelerinin ordularının 'daha fazla birlikte çalışması"' gerektiğini dile getirerek şu cümleleri dile getirdi:

NATO içinde bir Avrupa ayağı oluşturmalılar. Avrupalılar savunmamız için daha fazla sorumluluk almalı. Askeri kapasitelerimizi arttırmak zorundayız. Ancak 27 ülkenin ordusunu ortadan kaldırarak tek bir ordu kuracağımıza inanmak ütopik olur. Yapmamız gereken daha gerçekçi olmaktır.

Borrell, bloğun modern dünyanın sert gerçeklerinin farkında olduğunu ve buna göre hazırlık yaptığını da belirterek esas meselesinin NATO içinde ABD ile yakın bir ortaklık geliştirmeyi içermesi gerektiğini vurguladı.

Ocak ayında İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, birkaç yıldır tartışılan ortak bir Avrupa ordusu kurulması fikrini açıkça desteklemiş ve bu gücün barışı koruma misyonları ile çatışmaların önlenmesi için kullanılabileceğini savunmuştu.

Söz konusu bu öneri, aralarında Danimarka ve Polonya'nın da bulunduğu bazı AB üyelerinin direnciyle karşılaşmıştı. Kopenhag 'NATO kolektif güvenliğimizin temel taşıdır' diyerek savunmanın ulusal egemenlik meselesi olmaya devam ettiğini savunmuş, Varşova ise AB'nin savunma alanındaki faaliyetlerinin NATO'nun çabalarını tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğinde ısrar etmişti.