Ban, lise öğrencisiyken gittiği ABD’de Petterson ailesinin yanında yaşamıştı. Libba Patterson, aradan geçen uzun yıllarından ardından kendisini ziyaret eden Ban’ın ‘nasıl dördüncü çocuğuna dönüştüğünü’ anlattı.
'O HALA BİZİM Kİ-MUN'UMUZ, OĞLUMUZ'
“O hala benim çocuğum. Sanki benim oğlumdu ve bugün bile benim için tüm başardıklarına rağmen, bizim Ki-muun’umuz, oğlumuz” diyen Libba Patterson’a Ban da “Evet ben hala onun oğluyum, o da hala benim Amerikalı annem. Benim iki annem var, biri Güney Kore’de biri burada” yanıtı verdi. Patterson ailesiyle iletişimini hiç koparmadığını söyleyen Ban, “Hala çok dinç, hafızası çok güçlü, çok mutluyum” dedi.
ABD’ye geldiğinde ‘Koreli çok genç, çok fakir bir çocuk’ olduğunu söyleyen Ban, gördükleri karşısında çok şaşırdığını anlattı. Ban, ‘hayatını değiştiren’ olayın ise 29 Nisan 1962’de Beyaz Sarayı ziyaret etmesi olduğunu söyledi.