Ceren Özdemir cinayeti başta olmak üzere, Türkiye'deki kadın cinayetleri gerçeğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan sanatçı Zülfü Livaneli, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de kadınlar büyük tehlike altında. Öldürmeyi reddeden bir kültür yok bizim halk kültürümüzde; Allah uğruna adam öldürmek, vatan uğruna adam öldürmek, namus uğruna adam öldürmek, töre uğruna öldürmek, aşiret için öldürmek... En sonunda da tuttuğu takım için birisini öldürmek. Bunların hepsinin kendince sebepleri var çünkü öyle bir zehirli iklimde yetişmişler ki yapan kişiler. Çevresince normal karşılanıyor. Mesela hapishaneler. Katil geleceği zaman saygı gösterilir, 3 leşi var derler. Mahkeme katilleri cezalandırınca sevinir olduk. Aslan oğlum diyorlar katillere, kadınlara ise kaşık düşmanı. Her ay 50 kadın öldürülüyorsa bu toplumun hasta olduğunu gösterir.“
Livaneli, Türk toplumundaki erkek egemen anlayışı da şu sözlerle eleştirdi:
“Erkeğin üstünlüğü üzerine kurulmuş bir ideoloji var. Yılda 500 kadının öldürüldüğünü baz alırsak, bu durum ancak bir ülkenin hasta olmasıyla anlaşılabilir ancak hastalığı tespit edemiyoruz. Erkeğin kadından üstün olduğunu, erkek çocuk doğuran kadın kabul ediyor. Biz hastalanmış bir toplumda yaşıyoruz. Hastalığı tespit etmediğin zaman tedavi de mümkün olamıyor. 1950’li yıllarda çocuklar okuldan çıkıp evine yürüyerek gelir ve hiçbir sorun yaşamazlardı. O zamanlarda servis de olmadığı için başka çaresi de yoktu çocukların. Böyle suçlar yoktu. Deniyor ki daha görünür oldu, hayır olay sayısı arttı. Kadın boşanamaz mı ? Bir kadın mutlu olmadığı kişiden senden ayrılacağım ya da boşanacağım diyemiyor, dediğinde karşısında şiddet çıkıyor. Sokakta yalnız başına yürüyen bir kadın gördüğüm zaman acaba başına bir şey mi gelecek diye düşünür oldum.”
