Ziyarete ilişkin Sputnik'e değerlendirmelerde bulunan Türkiye'nin eski Paris Büyükelçisi Uluç Özülker, Türkiye ile Fransa'nın Suriye konusunda işbirliği yapmaktan başka seçeneklerinin bulunmadığını ifade ederek "Dünyaya çok büyük bir dert olan IŞİD'in üzerine gidip bu işi olabildiğince süratle bitirmek ve bunun da bir işlevi olarak Suriye meselesinin halledilmesi için bu istişareler kaçınılmaz" diye konuştu.
GEÇEN AY MOSKOVA'DAYDI
Le Drian, 21 Aralık'ta Moskova'yı ziyaret etmiş, Rusya Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede uluslararası teröre karşı mücadele çabalarının koordinasyonu üzerinde durulmuştu.
Le Drian'ın Türkiye ziyaretinin öncelikli gündem maddesinin de Suriye olduğu ifade ediliyor. Dışişleri kaynaklarının verdiği bilgiye Le Drian ile Çavuşoğlu görüşmesinde iki ülke ilişkileri, yabancı terörist savaşçılar, Suriye ve Libya konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Edinilen bilgiye göre Le Drian ve Çavuşoğlu, bölgesel ve küresel güvenlik tehditlerine ilişkin olarak ortak kaygıların mevcut olduğunu ve pek çok konu hakkında iki ülke vizyonlarının örtüştüğünü vurguladı. Görüşmede Le Drian, Türkiye ve Fransa arasında teröristler konusunda etkin yürüyen bir işbirliğinin bulunduğu ifade etti. Suriye ve Libya konusundaki iki ülkenin yaklaşımlarının da aynı olduğu iki bakan tarafından vurgulandı.
Görüşmede ayrıca, Suudi Arabistan'ın Şii din adamı Nimr'in idamı sonrası İran ile Suudi Arabistan arasında çıkan gerginlik konusunda da görüş alışverişinde bulunuldu.
‘SURİYE MESELESİNİN TÜRKİYE'YLE ELE ALINMASI KAÇINILMAZ'
Le Drian'ın ziyaretiyle ilgili Sputnik'e konuşan Özülker, Fransa'nın Suriye ile tarihi bağlarına dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Bildiğimiz gibi Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki manda rejiminde Suriye'nin mandateri Fransa'dır. Bugün de bu manada halen manevi bağları vardır. Ama her şeyin ötesinde Türkiye olmadan Ortadoğu sorunları ve Suriye'nin çözümlenemeyeceği de net. Dolayısıyla şu sırada istişarelerle burada barışçıl yoldan neler yapılabileceğinin araştırmasına girilmiştir. Her halükarda 1 Ocak'tan başlayarak altı aylık bir geçiş dönemi uygulanıyor. Bu çerçeve içinde inşallah başarıya ulaşırsa bir buçuk yıl sonra genel seçimler yapılacak. Dolayısıyla bütün bunların hepsinin Türkiye'yle ele alınması kaçınılmazdır. Fransa da bu manada eski bir mandater olarak ve hâlâ da menfaat gördüğü bir ülke olarak Türkiye ile istişaresi fevkalade doğaldır, bu kapsamda görmek lazım."
Türkiye ile Fransa'nın Suriye politikaları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özülker, "Türkiye ile Fransa arasında Suriye konusunda işbirliği seçeneğinin ağır basmasından başka bir ihtimal yok, çünkü artık barış süreci denilen bu bir buçuk yıllık sürecin içine girilmiş 1 Ocak'tan itibaren. Burada başarı kazanılması isteniyorsa bütün aktörlerin ve tabiatıyla Suriye'nin komşusu Türkiye ile istişare etmeden veya görüşü alınmadan hiçbir yere gidilemez. O bakımdan Fransa'nın da gelip bu görüşmeyi yapması doğal karşılanmalı" dedi.
‘IŞİD'İN BİTİRİLMESİ VE SURİYE MESELESİNİN ÇÖZÜMÜ İÇİN İSTİŞARELER DEVAM EDECEK'
Şu anda öncelikli gündem maddesinin IŞİD'le mücadele olduğuna dikkat çeken Özülker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela ABD ve Rusya da her konuda görüş birliği içinde değiller. Fakat Suriye ve Irak konularını kendi aralarında pay ederek yukarıda zımni bir anlaşmayla IŞİD'e karşı ortak operasyon düzenliyorlar. Ama şu anda ABD ve Rusya'nın çok dost ülkeler olduğunu söylemek zor. Dolayısıyla dünyaya çok büyük bir dert olan IŞİD'in üzerine gidip bu işi olabildiğince süratle bitirmek ve bunun da bir işlevi olarak Suriye meselesinin halledilmesi için bu istişareler kaçınılmaz. Mutlaka hem ikili hem de çok taraflı olarak bu istişareler devam edecektir."
‘FRANSA TEK BAŞINA ÇOK FAZLA BİR ŞEY İFADE ETMİYOR'
Suriye konusunda Fransa'nın tek başına bir belirleyici olmadığına dikkat çeken Özülker, "Fransa tek başına çok fazla bir şey ifade etmiyor. Fransa, ABD ile birlikte koalisyon içinde yer alan ve Paris'te canı yandığı için buraya aktif olarak en çok katılan ülkelerin başında gelenlerdendir. Ama bunun ötesinde buradaki davayı çözen Rusya ile ABD'nin mutabakatıdır, Fransa da bu kapsamda yer alır" dedi.
Fransa'nın IŞİD'le mücadeleye Paris saldırılarından sonra öncelik verdiğini vurgulayan Özülker, "Paris saldırılarına kadar Fransa ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' politikası güderlerken IŞİD küreselleşip onların da canını yakmaya başladıktan sonra IŞİD meselesi ön plana çıktı. O politikayla birlikte Fransa çok daha aktif oldu. O güne kadar iki uçakla yaptığı şeyi şimdi 12 uçakla yapıyor. Bunu hem kendi kamuoyuna yönelik olarak hem de IŞİD'in yok edilmesinin gerekli olduğu inancıyla yaptığına da kuşku yok" diye konuştu.
Suriye konusunda asıl belirleyici ülkelerin Rusya ve ABD olduğunu belirten Özülker, "ABD ile Rusya anlaştıkları ölçüde bu mesele biter. Rusya, Suriye'den sorumlu hale sokulmuştur, ABD de Irak'tan sorumlu tutuyor kendini şu sırada. Zımni mutabakat dediğim şey de budur. Aslında Rusya'ya hâlâ ambargo uygulanıyor, Kırım ve Ukrayna meselelerinde tartışmalar sürüyor ama bunun yanında iş Ortadoğu'ya geldiğinde orada çok farklı bir politika güdebiliyorlar" dedi.
‘FRANSA, RUSYA VE TÜRKİYE'YE ‘BU İŞİ UZATMAYIN' DEMİŞTİR'
Fransa'nın Rusya ile Türkiye arasında yaşanan uçak krizinin çözülmesini istediğini kaydeden Özülker, Le Drian'ın görüşmelerinde bu konunun gündeme geldiğini tahmin ettiğini ifade etti. Özülker, "Mutlaka bundan da konuşmuşlardır, hem Moskova'ya gittiğinde, hem de Ankara'daki ziyarette. Fransa'nın Türkiye ve Rusya'ya ‘Bu işi uzatmayın' mesajı verdiğini düşünüyorum. Türkiye uzatmama taraftarı biliyorsunuz. Rusya'ya da büyük bir ihtimalle ‘Anlıyoruz tutumunuzu ama uzatmayın bu kadar' diye bir NATO ülkesi olarak telkinde bulunduklarını düşünmek lazım. Bugün artık hiç kimse savaş istemiyor. Şu terör davasıyla uğraşmak herkesin önceliği olarak ortaya çıkıyor" diye konuştu.