Kılıçdaroğlu'nun CNN Türk yayınında yaptığı açıklamalardan satırbaşları şu şekilde:
'KORUMA SAYISI ARTIRILDI'
- 15 Temmuz sonrası beni suikast yapabilecekleri konusunda uyarmışlardı. Yenikapı Mitingi sonrası bana şu gelen istihbarat şu şekildeydi; her zaman oturduğunuz odanın ışığı açık kalsın. Siz diğer odada oturun ama elektriği açmayın. Daha sonra İçişleri Bakanlığı'ndan arandı. Koruma sayısı artırıldı. Ardanuç'a giderken daha önce görmediğim uzun namlulu silahları gördük. Ülkemizin daha huzurlu olmasını istiyoruz. Ama bunu içine sindiremeyenler olabilir.
MİT VE FİDAN'LA GÖRÜŞMEDİK
- PKK, 'anamuhalefet partisinin liderinin bir suikaste kurban gitmesi Türkiye'yi daha fazla karıştıracaktır' diye düşünmüş olabilir. Biz sadece İçişleri Bakanlığı'ndan bilgi aldık. MİT ve Hakan Fidan'la görüşmemiz olmadı. PKK, Türkiye'nin çıkarlarını savunan bir örgüt değil.
DEMİRTAŞ 'TERÖRÜ LANETLİYORUZ' DEDİ
'YENİKAPI'YA BÜTÜN PARTİLER DAVET EDİLMELİYDİ'
- Başbakan, Cumhurbaşkanı ile görüşeceğini söylemişti. Yenikapı mitingine sadece TBMM'de grubu olan partileri değil bütün partiler davet edilmeliydi. Ortak paydamız Türkiye ve darbeye karşıtlığı. Onların çağrılmaması bazı partiler birlikte bazıları ayrı gibi bir durum ortaya çıkıyor.
'HDP DIŞLANMAMALI'
* Çok ciddi iki fay hattımız var. Biri din üzerinden siyaset diğeri etnik kimlik üzerinden siyaset. Bunlar arasından siyaset yapmak Türkiye'ye zarar verir. Eğer kullandığınız dille belli bir grubu dışlar gibi konuşursanız bu duygusal kopuşa neden olabilir. İnanç ve kimlik üzerinden toplu suçlama duygusal kopuşu meydana getiriyor. Eskiden kimse komşusunun etnik kimliğini sorgulmazken şimdi sorgular hale geldi. Siyaset birleştirici dil kullanırsa bu aşılır. Biz hep beraber Türkiyeyiz.
* Çözüm için birinci adım demokratik standartları yükseltmeliyiz. Farklı görüşleri kabul etmeliyiz. Bize aykırı gelen sesleri sistem dışına çıkartmamalıyız. Biz ilke olarak yayın organlarının teröre destek vermesini kabul etmeyiz. Hiç bir yayın organının susturulmasını istemeyiz. Özgür Gündem'in kapatılması okunusunda siyası bir karar değil mahkeme kararı olmalı. Son kapatmalar Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapıldı. Gazetecilerin gözaltına alınması, yayınların kapatılması, Aslı Erdoğan'ın tutuklanması doğru değil. Bu kişilerin tek silahları var. Kalem. Gazeteci, sanatçı, yazar yargılanabilir… Biz buna hayır demiyoruz. Ancak tutuklamalar doğru değil.
'ASLI ERDOĞAN'A İLAÇLARI VERİLMİYOR'
- İstanbul Şehir Tiyaroları'ndan atılan oyuncuların FETÖ ile ilişkisinin olmadığını öğrendik araştırmalarımızda. Daha sonra atılma gerekçeleri olarak performaslarının düşük olduğu söylendi. Şimdi bu darbe fırsatçılığına da izin vermemek lazım. Sayın Kadir Topbaş'tan rica ediyorum, bu sanatçılar yeniden görevlerine iade edilsin.
'SORUŞTURMADA ÖLÇÜT KAÇTI'
- FETÖ soruşturmasında 12 Eylül dönemi dahil bu kadar tutuklama olmamıştı. DİSK ve Hak-iş 12 Eylül'de kapatılmadı, faaliyetleri durdurulmadı. Dava açıldı. Şimdi bir sendikayı kapatıyorsunuz. Hukuk size haklılık kazandıran bir ölçüttür. Soruşturmada ölçüt kaçtı.
- Milli Eğitim'i terör örgütüne teslim edenler kimlerdir? Meşhur söz var ya 'alnı secdeye değdiği için biz bunları terör örgütü olarak görmüyorduk'. FETÖ yapılanmasının bu kadar büyümesine kim izin verdi? Ben artık bir kalkışma olacağı görüşünde değilim. Bazı kalkışmalar olabilir ama bunların başarı şansını sıfır olarak görüyorum. Darbeler bizi geri götürür. Darbelerden en çok zarar gören partinin Genel Başkanı olarak söylüyorum.
- FETÖ'nün siyasi ayağının kesinlikle ortaya çıkarılması lazım. Kendi partimizde bizde FETÖ elemanı var mı diye sordum. Biz istihbarat üyesi değiliz ama il başkanları bize 'ilgimiz yok' dediler. 1 milyon üyemiz var. Geçmişte cemaate sempati duyup üyemiz olan var mı bilemiyoruz. Ancak bize söylenen FETÖ üyesi partimizde yok.
- Biz F Tipi örgütlenmeyle ilgili çok sayıda önerge verdik. Ancak bunların tamamı iktidar tarafından reddedildi. Bekir Bozdağ'ın 'Önce biz onları dinlemedik sonra onlar bizi dinlemediler' ifadesi çok önemli. Biz özeleştiri yaparız ancak bu olay konusunda hiçbir sorumluluğumuz yok.
'BUNUN BİR SİYASİ SORUMLUSU YOK MU?'
- Bir bakan çıkıyor '81 ilin 74'ü bunlardan.' Bunun bir siyasi sorumlusu yok mu? Milli Eğitim'i bunları teslim etmişsiniz. Bunun siyasi bir sorumluluğu yok mu? TBMM'de Araştırma komisyonu'nda Adalet ve Kalkınma Partisi'nden 4 kişi var. Bunlardan ikisi Gülen'e övgüler yağdırmış. Birisi 'son 1000 yılın en önemli Türk büyüklerinden biri' olduğunu söylüyor. Bu kişi TBMM'de Gülen'in araştırılmasıyla ilgili komisyonda bulunuyor. Böyle bir cümle var mi diye inanamadım. Araştırdım buldum. Burada daha hassas olunması gerektiğini Sayın Başbakan'a söyledim. Sayın Başbakan bu kişinin fikrini değiştirdiğini söyledi.
'ÖĞRENCİLERİN SORUNU KASITLI ÇÖZÜLMEDİ'
- Yurt sorunu çözülemeyen öğrenciler Gülen'in yurtlarına yönlendirildi. Öğrencilerin sorunu kasıtlı olarak çözülmedi. Bunların içinden kaymakam olan çıktı, vali olan çıktı, general olan çıktı. Her türlü insan çıktı. Gülen cemaati Milli Eğitim'de yapılan yanlışlarla büyüdü. Biz eğitim sisteminde insanın aklını kullanmayı engelliyoruz. Aklın özgürleşmesi lazım. 15 Temmuz'dan ders çıkarmazsanız neden ders çıkaracaksınız. Eğitim sistemi bu şekilde devam ederse daha radikal unsurlar da çıkacaktır. Türkiye'de görüşü ne olursa olsun bütün kişiler eğitim sisteminden şikayetçi. Allah'ın verdiği en değerli organ beyin. Beyni kullanacağız.
- Darbe girişiminin ardında ABD'ni olduğuna dair bir veri yok. Ancak ABD'nin Türkiye'deki etkisini bütün dünya biliyor. ABD ile stratejik ortaklığımız da var. Dış politikayı iç politika malzemesi olarak kullanırsanız büyük yanlış olursunuz. Arka plan diplomasisi dediğiniz durumda konuşursunuz. Ancak bıçak kemiğe dayanınca çıkar açık açık söylersiniz. Erdoğan çok şey söyleyen ama sonuç alamayan bir kişilik var. "Ey ABD ey Rusya ey AB ey İsrail" dendi. Hepsinde çok kötü yenilgiye uğradık. Dış politikada en ağır yenilgileri yaşıyoruz. Türkiye'nin Cerablus'a girmesini bu konuda Suriye'ye, Rusya'ya ABD'ye bilgi verilmesini olumlu karşılıyoruz. Biz 2014'te girilmesini dile getirdik. Hükümet Suriye'ye operasyon düzenlemekte geç kaldı. Her ülke kendi güvenliğini sağlamak zorunludur. Bizim ordumuzun geleneği var. Barış için gidiyoruz.