‘YIL OLMUŞ 2016 HÂLÂ…'
Son yüzyılda bunun unutulduğunu, Kürtler anadilde eğitim yapmak istediklerinde 'sen bölücüsün' ileri dendiğini belirten Demirtaş, "Malazgirt'ten sesleniyorum. Yıl olmuş 2016 hâlâ bir halk kendi dilinde eğitim yapabilir mi? Bunun tartışmasını yapmak utanç vericidir. Millet Mars'ta, ayda şehir kurdu. Bunlar hâlâ Kürtler kendi anadilinde eğitim yapamaz diye tartışıyorlar" diye konuştu.
‘GEREKİRSE YILLARCA TARTIŞALIM AMA TEK BİR CANIMIZ GİTMESİN'
Demirtaş, hükümete sürekli barış çağrısı yaparak erdemli bir siyaseti savundukları belirtirken de "Bir masa etrafında buluşup gerekirse yıllarca tartışıp ama tek bir canımızın gitmesine sebep olmadan yıllarca tartışmak daha doğrudur. Biz bunu savunuyoruz. Toprağa düşen her can bu ülkenin evladıdır. Biz birbirimize yabancı değiliz. Canlar arasında ayrım gözetmek zaten insan olmaktan çıkmaktır. Kan duracaksa, savaş duracaksa, şu şiddet duracaksa biz HDP olarak her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı.
‘EZMEYE KALKARSANIZ, 100 YILDIR YAŞANAN, 100 YIL DAHA YAŞANIR'
Demirtaş, hem ülkede hem dışarıda barış istediklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hükümet bunu yapmak zorundadır, mecburdur. Halkın barış isteği hükümetin bir lüksü olamaz. Hükümet bunun için vardır, devlet bunun için vardır. Çözmek için vardır, halkı ezmek için değil. Ezmeye kalkarsanız, 100 yıldır yaşanan, 100 yıl daha yaşanır. Bir halk kendi kimliğini inkar eder, kendi iradesini ezerek, onurunu haysiyetinin çiğneyerek zulme boyun eğerek ayakta kalamaz. Her halk için geçerlidir. Türkler için de Kürtler için de geçerlidir. Onurlu hiçbir halk bu haksızlıkları kabul etmeyecek."
Öcalan'dan haber alınamadığından da bahseden Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buradan bir kez daha Adalet Bakanı'na sesleniyorum. Kardeşim, istismar ediyorsak bir avukatı gönder durumu öğrensin gelsin, bitsin mesele. Eğer biz kötü niyetliysek buyur kötü niyetimizin de önüne geç. Bir avukat göndermek zor mu? Biz Diyarbakır'da bunun için açlık grevine başladık. Kimse anlayamıyor ama hassas meseleyi çözemezsek, biz İmralı'dan haber alamazsak, gerginlik daha da tırmanır. Biz bunu öğrenmeye çalışıyoruz. Barışın küçük bir ihtimali varsa silahların susabilecek bir toplu iğne ucu kadar ihtimali varsa bunu söylüyoruz. Ama gece gündüz savaş narası atanlar, asarız keseriz narası atanlar hainlikle suçluyorlar. Onlar kendi televizyonlarında, havuz medyasında, lağım medyasında bağırıp çağırsınlar. Biz bildiğimiz doğru, ahlaklı, ilkeli yoldan yürümeye devam edeceğiz."