Muş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın veto ettiği 'santrallere filtreyi erteleyen yasa maddesi'nin kanun metninden çıkarılacağını açıkladı. Muş, "Termik santral düzenlemesini içeren madde teklif metninden çıkarılacak" ifadelerini kullandı.
Meclise iade edilen düzenleme, yarın plan-bütçe komisyonunda, ardından genel kurulda görüşülecek.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısına ilişkin açıklamasında, termik santrallere filtre takılmasını erteleyen kanun değişikliğiyle ilgili olarak, "Cumhurbaşkanımız düzenlemeyi doğru bulmamış ve veto etmiştir" demişti. Erdoğan'ın veto ettiği kanun değişikliği, Anayasa'nın 89 ve 104. maddeleri uyarınca bir kez daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na geri gönderildi.
Söz konusu madde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda 21 Kasım 2019 tarihinde AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edilmişti. Dijital Hizmet Vergisi, Konaklama Vergisi, Değerli Konut Vergisi gibi düzenlemeleri de içeren kanun teklifi içerisinde yer alan 50. madde ile kömürlü termik santrallerin çevre mevzuatına uyum süresinin 31 Aralık 2019'dan 30 Haziran 2022'ye kadar uzatılması öngörülmüştü.
10 santralin kapanma tehlikesi gerekçe gösterilmişti
TBMM Bütçe Komisyonu Tutanağı’nda söz konusu 50. maddenin kanun teklifine eklenmesinin gerekçesi, çevre mevzuatına uymayan 10 santralin çevre yatırımlarını tamamlamadığı için kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olması. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan şu anda çevre mevzuatına uymayan santral sayısının 13 olduğunu açıklamış ve bunların sadece üçünün geçici faaliyet belgesi olduğunu söylemişti. Söz konusu santrallerin Türkiye'nin elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 17-18'ini karşıladığını aktaran Tancan, bu nedenle ilave bir süre verilmesi gerektiğini belirtmişti.
Cumhurbaşkanlığı ise vetonun gerekçesini "Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanması zarureti, insan sağlığı ve çevrenin korunması amacının önüne geçmemelidir" ifadesiyle açıkladı. "Günümüz şartlarında çevre kirliliğine yol açmadan, özellikle hava, su ve toprak kalitesini bozmadan da enerji üretiminin gerçekleştirilmesi mümkündür" denilen açıklamada "Hal böyle iken, evvelce elektrik üretim şirketlerine tanınan ve esasen yeni mevzuata uyum sağlama ihtiyacından kaynaklanan yaklaşık 7 yıllık geçiş süresi uyum için yeterli olmasına rağmen, incelenen Kanunla bu sürenin nihayetinde 2.5 yıl kadar daha uzatılması Devletin insan sağlığı ve çevreyi koruma ödevi ile bağdaşmayacaktır" ifadesi kullanıldı.
"Devletin bu meseleye hem yatırımcıyı hem vatandaşını koruyacak bir anlayışla yaklaşması, düzenlemeleri buna göre gerçekleştirmesi gerekmektedir" ifadelerine yer verilen açıklamada 50. maddenin yeniden değerlendirilmesinde fayda görüldüğü belirtildi.
