Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı, İHH İnsani Yardım Vakfı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla konsolosluk önünde toplanan çok sayıda vatandaş, 'Kudüs İslamındır' yazılı pankart açıp ABD ve İsrail aleyhinde slogan attı.
Grup adına bir açıklama yapan AGD İstanbul Şube Başkanı Yunus Genç, Elazığ'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dilediğini belirttikten sonra, Filistin halkını yalnız bırakmamak ve Kudüs'e sahip çıkmak adına toplandıklarını söyledi. Müslümanların Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda asla duyarsız kalmayacağını kaydeden Genç, "Trump'ın 'Yüzyılın Anlaşması' diye nitelendirdiği barış planı, tamamen işgalci İsrail'den yanadır ve Filistin halkının aleyhinedir" dedi.
Genç, İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmediği sürece barıştan söz edilemeyeceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Topraklarından sürülmüş 6 milyon Filistinli evlerine dönmeden barış olamaz, olmayacaktır. Kudüs'ü İsrail'in bölünmemiş, tek ve ebedi başkenti ilan etmek, barış değil savaş sebebidir. Trump'ın önerdiği, ordusu olmayacak, hava sahası ve sınır kontrolü İsrail'de olacak, diğer ülkelerle ikili anlaşma yapamayacak ve aldığı yardımlar İsrail tarafından denetlenecek bir Filistin devletidir. Bu çağrı hadsiz, küstah ve şımarıkça bir öneridir."
Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak nitelendirmenin, ABD'nin bu coğrafyadaki tüm varlığı ve ilişkilerinin sorgulanacağı yeni bir süreci başlatacağını da belirten Genç, "ABD'nin dengesiz başkanı Trump, kısa sürede nasıl bir yanlışın içinde olduğunun farkına varacaktır. Tüm islam ülkeleri, ABD ve İsrail ile bir şekilde ilişkide bulunan tüm hükümetler izledikleri politikaları gözden geçirmek zorunda kalacaktır." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından bir süre daha Filistin halkına destek sloganları atan vatandaşlar, dualardan sonra konsolosluk önünden ayrıldı.
Barış planı kapsamında Kudüs'ün, İsrail'in 'bölünmez' başkenti olarak kabul edileceğini ifade eden Trump, planın bağımsız bir Filistin devleti ve Filistinliler için 'son şans' olduğunu iddia etmişti.
Netanyahu ise planı "İsrail için çok büyük ve tarihi bir kazanım" şeklinde nitelendirmişti.
