Rus Kommersant gazetesine konuşan Stoltenberg, Norveç başbakanı iken Rusya ile son derece yapıcı ilişkiler geliştirdiklerini hatırlatarak, "Vizeleri kaldırdık, ticaret hacmini arttırdık, siyasi temasları sıklaştırdık ve farklı alanlarda işbirlikleri yaptık. Tüm bunlar, Rusya ile NATO ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesini, ekonomik bağların gelişmesini sağladı. Eskiden olduğu gibi yine bu çizgiyi yakalamayı hedefliyoruz" ifadesini kullandı.
Stoltenberg, NATO Savunma Bakanları'nın 5 Şubat'taki toplantıdan Baltık ülkeleriyle Polonya, Romanya ve Bulgaristan'da komuta merkezleri oluşturma kararını da savundu: "Bu kararla birlikte Rusya'nın Kırım ve Ukrayna'daki faaliyetlerine tepkimizi göstermiş olduk. Attığımız adımlar, savunma amaçlı, orantılı ve uluslararası yükümlülüklerimize tamamen uygun. Altı NATO ülkesinde kuracağımız komuta merkezleri sayesinde bu ülkeler ile diğer NATO ülkeleri arasında iletişimi sağlayacağız. Taarruz amaçlı olmayan bu merkezler, tatbikatları organize edecek. Bu faaliyetlerin tamamı kolektif savunma konseptimiz dahilinde hayata geçiriliyor."
Stoltenberg'in "NATO ülkeleri, Ukrayna'ya askeri yardım gönderiyor mu?" sorusuna verdiği cevap ise şu oldu: "Şunu unutmamalıyız: Ukrayna, bağımsız ve egemen bir ülke. Kiev'de yasalara uygun şekilde seçilmiş, meşru bir hükümet var ve bu hükümet yardım için talepte bulundu. NATO olarak, Ukrayna'daki askeri reform sürecine aktif destek veriyoruz."
'MİNSK ANLAŞMASI DOĞRU BİR ADIM'
12 Şubat'ta Minsk'te imzalanan anlaşmayı değerlendiren Stoltenberg, anlaşma sayesinde Donbass'taki çatışmaların sona ermesini umduğunu söyledi. NATO Genel Sekreteri, "Şu an en önemli husus, anlaşmanın tamamen ve hızlıca hayata geçirilmesi. Ateşkes rejiminin gözlenebilmesi ve kontrol edilebilmesi için mekanizmalara ihtiyaç var. Gerekli kaynaklara ve güvene sahip olan AGİT, bu konuda önemli bir role sahip" dedi.