"Türkiye, Ukrayna'da barış gücüne liderlik yapabilir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cuma günü Kiev'e yapacağı günübirlik ziyareti değerlendiren dış politika uzmanı Sait Yılmaz'a göre Türkiye hem Rusya'nın hem de Ukrayna'nın güvenini kazanmış bir ülke olarak barış gücüne liderlik yapabilir.

Silahların büyük ölçüde sustuğu Donbass bölgesinde ağır silahların çekilmesi sürecinde sona yaklaşılırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Mart tarihinde Ukrayna'yı ziyaret edecek. Henüz takvimi netleşmeyen ziyarette Erdoğan'a, Enerji Bakanı Taner Yıldız'la birlikte geniş bir heyetin eşlik etmesi bekleniyor.

Peki Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretinin zamanlamasını nasıl okumak gerekir? Ulusal Güvenlik ve Dış Politika uzmanı Doç. Dr. Sait Yılmaz konuyu Sputnik Haber Ajansı'na değerlendirdi.

Ziyaretin son derece kritik bir dönemde yapıldığına dikkat çeken Yılmaz, yapılan son ateşkes anlaşmasının şu ana kadar iyi gittiğini fakat iyimserliği sürdürmek için henüz erken olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Türkiye tarihi olarak Ukrayna'yla dost bir ülke. Rusya'yla da oldukça iyi giden ilişkilerimiz var. Türkiye, Batı'nın uyguladığı yaptırımlara katılmadığı gibi ilişkilerini ekonomi ve enerji alanında daha da güçlendirdi. Karadeniz'deki ilişkileri konusunda hep dikkatli olan Türkiye'nin oynayabileceği çok önemli roller var. İki tarafında güvenini kazanmış bir ülke olarak barış gücüne katkı konusunda etkili rol oynayabilir, hatta liderlik yapabilir."

"ABD, UKRAYNA KONUSUNDA YALNIZ KALDI"

Peki bir tarafta ABD, NATO bir  tarafta da Rusya varken  Ukrayna krizinde oynayacağı rol Türkiye'yi zorlayabilir mi? Yılmaz bu konuda bir sıkıntı olmayacağını öngörerek durumu şöyle açıkladı: "Almanya ile Fransa, ABD'nin Ukrayna kuvvetlerine takviye vererek savaşı tırmandırmaya kalktığını fark edince bunu Avrupa ekonomisine ve güvenliğine tehlike olarak gördüler. Ardından bu iki ülke ateşkes anlaşmasının imzalanmasına bizzat öncülük ettiler. ABD bu konuda oldukça yalnız kaldı. Bugün ABD'yi Ukrayna konusunda destekleyecekler sadece Doğu Avrupa'daki birkaç ülke ile ABD'deki Cumhuriyetçi kanatlar. NATO'da zaten ABD'nin politikasını izleyen çok az ülke var. Türkiye yalnız değil ve aslında bu rolünü Almanya ve Fransa'yla da birleştirerek çok daha kapsamlı bir barış girişiminin parçası olabilir."

"KIRIM SORUNU SİYASİ SAFHADAYKEN ÇÖZÜLMELİ"

Peki Erdoğan Kiev'de Kırım konusuna değinir mi? Kırımla ilgili yeni bir şey söyler mi? Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerinin Kırım konusunda çok hassas olduğunu belirten Yılmaz bu soruyu şu şekilde yanıtladı:

"Uluslararası ortam çok değişiyor. Bugün Karadeniz'in kuzeyi şekilleniyor. Yarın bu şekillenme belki Kafkasya'ya ve Orta Asya'ya kayacak. Orta Doğu ise zaten 20 yıldır şekillendirilmeye çalışılıyor. Böyle bir dönemde Türkiye'yle Rusya'nın çok akılcı bir şekilde, konuyu tırmandırmadan ama oradaki insanların da temel haklarını vererek uygun bir çözüm bulma konusunda gerekli iradeyi göstereceklerini zannediyorum. Kimse eski acıların yaşanmasını istemiyor. Bence Rusya'nın burada atacağı barışçıl adımlar oradaki Kırım Türklerinin haklarıyla ilgili yapabileceği şeyler, sorunun bir güvenlik sorunu haline gelmeden daha siyasi bir safhadayken çözülmesi yönünde önemli bir adım olur."

"TÜRKİYE BU ZİYARETİ TİCARETE DÖKMEZ"

Kiev'i ziyaret edecek heyette Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın bulunmasını da yorumlayan Sait Yılmaz, "Yıldız'ın orada olması enerji konusundaki görüşmelerin bir parçası olduğunu gösteriyor ama bunu sadece enerjiye bağlamamız da doğru değil" dedi. Türkiye'nin uluslararası güç dengesinde orta güçte bir ülke olduğunun altını çizen Yılmaz, görüşmelerin enerji boyutunun önemli olduğunun söyleyerek ekledi: "Ancak Türkiye'nin bu kadar sıkıntının içerisinde ziyareti sadece ticarete dökmek gibi bir mantalitesi olamaz. Bu sadece görüşmeni bir parçasıdır. Oradaki barışın kolaylaşması, hayata geçmesi ve kalıcı olması yönünde Türkiye Almanya'dan Fransa'dan ve ABD'den çok daha fazla rol oynayabilir.