Ortak Akıl Platformu adıyla bir araya gelen 203 sivil toplum kuruluşu, 7 Haziran seçimleri öncesinde milli iradeyi yok sayan teşebbüslere karşı tek yürek oldukları mesajını verdi. Kamuoyuna açıklanan bildiride, "Milletin egemenliğini çalmak isteyen küresel aktörlere ve onların içerideki işbirlikçilerine fırsat vermeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.
Platform üyeleri vesayet arayışlarına tepki göstererek, normalleşme ve istikrarın devam etmesi için milli irade vurgusu yaptı. Ortak bildiriyi okuyan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sivil iradeyi yok saymak için kurulan tezgâhlara, hazırlanan kumpaslara izin vermeyeceklerini söyleyerek "Milletin egemenliğini çalmak isteyen küresel aktörlere ve onların içerdeki işbirlikçilerine fırsat vermeyeceğiz" dedi. Ali Yalçın, Sputnik'te, Ortak Akıl Platformu'na dair konuştu.
'DEMOKRASİ, TÜRKİYE'DE DARBELERE MARUZ KALDI'
"Türkiye'deki bu istikrarsızlığın temel nedenlerinden birisi, demokrasinin bir türlü korku tünelinden çıkamamış olmasıdır. Dışarıdaki ve içerideki bazı vesayet odakların birleşmesiyle ortaya koydukları mühendisliklerle, demokrasi Türkiye'de her defasında örselendi ve darbelere maruz kaldı. Son 10 yılda 7 defa darbe girişimi oldu. Bunların önemli bir kısmı dışarıyla bağlantılı çalışmalardı ve Türkiye'de yeniden bir 28 Şubat ortamı oluşturulmak için çeşitli arayışlar gerçekleştirildi."
'GEZİ, DIŞ DESTEKLİ BİR MİZANSENDİ'
'DEMOKRASİNİN KORKU TÜNELİNDEN ÇIKMASINI İSTİYORUZ'
Yalçın, Platform'un niçin bir araya geldiğini ise şu şekilde açıkladı: "Türkiye yeni bir seçim sürecine gidiyor. Biz, şu parti iktidara gelsin, bu parti iktidarda kalsın ya da şu parti iktidara gelmesin demiyoruz. Biz, Türkiye'nin normalleşmesinin, vesayetten çıkışının, demokrasinin korku tünelinden çıkışının devam etmesi, özgürlüklerin artması gerektiğini düşündüğümüz için bir araya geldik."
'İSTİKRARI TEK PARTİ HÜKÜMETİ SAĞLAYACAK'
"Türkiye'de vesayet odaklarına yeniden selam çakan vaatlerin toplumda oluşturduğu huzursuzluğu, toplumun kamu vicdanını temsilen ortaya koymaya çalıştık. Bizim herhangi bir siyasi partiyi önceleme ya da örseleme gibi bir yaklaşımımız olamaz. Fakat şunu söylemek bizim doğal görevimizdir. Bu ülkenin vesayet ikliminden çıkış mücadelesi verdiği bir ortamda bir daha geriye dönmemesi, normalleşme sürecinin devam etmesi, kazanımların artması gibi bir mecburiyeti var. Biz Türkiye'nin içine girdiği seçim sürecinden çok partili bir koalisyon dönemi değil, seçmenin koalisyon yaptığı güçlü bir tek parti hükümetinin oluşmasının Türkiye'deki istikrarın devamı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz."