Yunanistan Euro Bölgesi'nden çıkarsa ne olur?

Yunanistan’ın borç sorununa dair konuşan AB uzmanı Mustafa Kutlay, ülkenin Euro bölgesinden çıkmasının Avrupa’nın kolektif siyasi liderliği için çok kötü bir kriz yönetme tecrübesi olacağını ifade etti.

Borç krizi konusunda Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) temsilcilerinden oluşan Troyka heyetiyle anlaşamayan Yunanistan, 5 Temmuz’da referanduma gidecek. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras kreditörlerin şart koştuğu kemer sıkma politikasının oylanacağı referandumda ‘evet’ kararı çıkması halinde, hükümetinin istifa edebileceğini açıkladı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi analistlerinden Mustafa Kutlay, konuyu ‘Ali Topuz ile Dünya Hali’nde değerlendirdi.

‘SYRIZA VAATLERİNDEN VAZGEÇSEYDİ, VARLIĞI ORTADAN KALKACAKTI’

“SYRIZA’nın müzakereleri devam ettirirken nasıl bir taraftan da seçmene verdiği taahhütleri yerine getirebileceği merak konusuydu” diyen Kutlay, Yunanistan’ın yaşadığı süreci şöyle özetledi:

“Müzakereler 6 ay boyunca değişik çerçevelerde devam etti. Şu anki kurtarma paketi bugün artık son buluyordu. Dolayısıyla taraflar bu paketin uzatılması için son bir haftada yoğun bir şekilde yeni finansal kaynağın Yunanistan’a aktarılması için müzakereler yürütüyorlardı. Çünkü yeni bir finansal kaynak aktarılmazsa Yunanistan bugün iflas edecekti. Fakat diğer taraftan da SYRIZA hükümeti kemer sıkma tedbirlerini bu haliyle kabul etmiyordu. Beklenen oldu ve SYRIZA geri adım atmadı, ya da attığı adımlar AB tarafından yeterli kabul edilmedi. Çipras, böyle bir ortamda bu tedbirleri kabul etmediklerini ve bundan sonrasına Yunan halkının karar vermesini istediklerini söyledi. Çünkü müzakerelerin bir yere gitmeyeceğini gördü. Ne SYRIZA seçim öncesi vaatlerinden vazgeçti, ne de AB kurumları kendi politikalarından sapma gösterdi. SYRIZA vaatlerinden vazgeçseydi, varlığı ortadan kalkacaktı.”

‘YUNANİSTAN KENDİ PARA BİRİMİNİ KULLANIYOR OLSAYDI…’

Kutlay’a göre kendi para birimini kullanan bir ülkeden bahsediyor olunsaydı, krizin başından beri yapılması gerekenler belliydi:

“Örneğin Yunanistan, Euro değil de eski para birimi olan Drahmi’yi kullanıyor olsaydı hızlı bir şekilde devalüasyon yapacaktı.  Borçlarının belli bir kısmını ödeyemeyeceğini açıklayarak, moratoryum ilan edecekti. Kreditörler de borçlarını alamayacağını kabul edeceklerdi. Böylece yeni bir denge kurulacaktı. Yunanistan, Euro bölgesinde olduğu için krizin başından beri bunu yapamadı. Euro, Avrupa Merkez Bankası tarafından yönetildiği için devalüasyon yapma imkanı yok.”

‘EURO BÖLGESİNDEN ÇIKILMASI, AVRUPA İÇİN KÖTÜ BİR TECRÜBE OLUR’

Piyasaların Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkma ihtimalini satın almış durumda olduğunu düşünen Kutlay,  “İtalya ve İspanya bu süreçte kendisini ayrıştırmayı başardı. Dolayısıyla Yunanistan Euro bölgesinden çıkarsa, bölgenin tümünün iflas etmesi ya da Euro bölgesinin toptan dağılması gibi bir felaket senaryosu 2012’ye göre çok daha düşük ihtimalli gözüküyor. Fakat bu durum Euro bölgesinin bu işten tamamen hasarsız ayrılacağı anlamına gelmiyor. Çünkü Euro, Avrupa bütünleşmesi içerisinde çok önemli bir siyasi adımdı. Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkması, Avrupa’nın kolektif siyasi liderliği için çok kötü bir kriz yönetme tecrübesi olur” ifadelerini kullandı.