AK Partili Aktay: Türkiye Kürtlerden değil PYD'nin güçlenmesinden rahatsız

Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmelere Türkiye'nin itirazlarını Sputnik'e değerlendiren AK Partili Yasin Aktay, koalisyon güçlerinin Türkiye'yi baskı altında tuttuğunu söyledi. "Bizim hassasiyetimiz orada Kürtlerin güçlenmesi değil PYD'nin güçlenmesi" diyen Aktay, HDP'nin tutumunu da 'söylem terörü' olarak niteledi.

AK Parti Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Suriye'de olup bitenlere karşı ciddi kaygı ve endişeleri olduğunu söyledi.  "Ama orada çok affedersiniz at izi it izine karışmış durumda" diyen Aktay,  kimin kim olduğunun bilinmediğini kaydetti. Aktay'a göre, PYD kendi imkanları ile savaşmıyor, bir şekilde önü açılıyor.  Kimin tarafından ne şekilde açıldığını da yakından izlediklerini ifade eden Aktay, şöyle konuştu:

'MÜTTEFİK GİBİ GÖRÜNENLER BAŞKA HESAPLAR İÇİNDE'

"Müttefik gibi görünen insanların başka hesaplar içerisinde oldukları anlaşılıyor. Ama dürüst de davranmadıkları için maşa tutuyorlar. Açıktan şu anda tavır koymak durumunda olan tek taraf Türkiye.  Şu anda karşımızdaki unsurların hiç birisi iddia ettikleri varlıkları temsil etmiyor. IŞİD de PYD de diğer unsurlar da.

'KOALİSYON BOMBALIYOR PYD GELİP YERLEŞİYOR'

Koalisyon güçleri bizim sınırımızda bin 200 sorti yapıyor, bunu Türkiye'yi korumak için yapmıyorlar.  DAİŞ (IŞİD) tehdidini yok etmek için mi o da değil. Netice de DAİŞ yok da olmuyor bunların uçaklarıyla. Ortaya öyle bir şey çıkıyor ki,  DAİŞ'in saldırdığı yere koalisyon güçleri geliyor bombardıman yapıyor, arkasından PYD güçleri gelip yerleşiyor."

'PYD KENDİLERİNDEN OLMAYAN KÜRTLERİ DE TEHCİR EDİYOR'

PYD güçlerinin gelip yerleştikten sonra sadece Arapları, Türkmenleri tehcir etmediğini, kendilerinden olmayan Kürtleri de tehcir ettiğini savunan AK Partili Yasin Aktay, sadece Rojava denilen bölgeden iki yıl içinde toplam 500 binden fazla insanın tehcir edildiğini savundu. Aktay, bunların çoğunun da Kuzey Irak'a tehcir edildiğini söyledi. Aktay,  sözlerini şöyle sürdürdü:

'PYD KÜRT DEMEK DEĞİLDİR'

"Yani bizim hassasiyetimiz sadece Kürtlere karşı değil. PYD de bir terör yapıyor neticede ve bize göre hala PKK terör örgütünün bir uzantısı, uyguladığı taktiklerde aynı taktikler.  Bu itibarla bu örgütün yaptıkları da Türkiye'nin kabul edebileceği şeyler değil. Açmaya çalıştıkları bir koridor olduğundan söz ediliyor ama bizim hassasiyetimiz orada Kürtlerin güçlenmesi değil PYD'nin güçlenmesi. PYD Kürt demek değildir. PYD, Kürtleri de kullanıyor  ve Kürt Baas'ı oluşturmaya çalışıyor. Arap Baas'ından her şeyden önce Araplar muzdarip oldu geçmişte. Bir Kürt Baas'ından da her şeyden önce Kürtler muzdarip oluyor. Bu örgütün kimin tarafından nasıl desteklendiğini de ibretle seyrediyoruz."

'PYD DE DAİŞ'TE ESAD'A HİZMET EDİYOR'

AK Partili Yasin Aktay, burada oluşturulmak istenen koridora 'Kürt koridoru' denilmesini de doğru bulmadığını söylerken, DAİŞ ile PYD'yi de bir gördüklerini kaydetti. Türkiye'nin bu bölgede 'etnik temizlikten' endişeli olduğunu vurgulayan Aktay, "Neticede PYD'nin girdiği yerden de DAİŞ'in girdiği yerden de Türkiye'ye yönelik büyük göç akımı başlıyor. Biz 2 milyon mültecinin ülkelerine rahatlıkla dönebileceği bir ortam istiyoruz. Bize göre her ikisi de Esad'a hizmet ediyorlar. Esad'ın etkili olduğu bir Suriye, Türkiye'deki 2 milyon mültecinin dönebileceği bir Suriye değil" diye konuştu.

'ASKERİ MÜDAHALE DEĞERLENDİRMESİNİ GÜVENLİK KURULLARI YAPAR'

Türkiye'nin şu anda bir müdahale hazırlığı içinde olup olmadığına ilişkin soru üzerine  AK Partili Aktay, "Türkiye diplomasi yoluyla, görüşmeler yoluyla bir takım müdahalelerde bulunuyor zaten. Ama bu askeri müdahaleye dönüşür mü onun değerlendirmesini tabi ki güvenlik kurulumuz yapmıştır. Şu anda ne olacağını açıkçası bilmiyorum" dedi.

'KOALİSYON GÜÇLERİNİ ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUZ'

Türkiye'nin baştan beri koalisyon güçleriyle beraber bir tampon bölge oluşturulması taraftarı olduğunu vurgulayan AK Partili Aktay, "Biz koalisyon güçleriyle birlikte yapmak istiyoruz bu işi. Fakat koalisyon güçleri zaten otomatikman kendi tamponlarını oluşturturmuş oluyorlar orada. Bu da dürüst olmadıklarını gösteriyor. Biz bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz. Onlar istedikleri gibi tampon oluşturacaklar ve oraya Türkiye'yi tehdit eden, Türkiye'ye alenen düşmanlık sergileyen bir örgütü oraya yerleştirecekler. Ama biz kendi güvenliğimiz için bir tampon oluşturma konusunda bu kadar baskı altında tutulacağız. Bu dürüstçe bir yaklaşım değil" dedi.

'BAŞBUĞ FORMÜLÜNÜ DE SÖYLESİN'

AK Partili Aktay, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un, Suriye devletinin desteklenmesine ilişkin açıklamasını da değerlendirdi.  Aktay, "Zaten şu anda bütün terörün kaynağı Suriye rejimi. PYD'yi de güçlendiren, silahlandıran ve Türkiye'ye karşı koz olarak kullanan da Esad'tır. DAİŞ'i  ortaya çıkaran ve onunla apaçık işbirliği içinde olan ve onu Özgür Suriye Ordusu'na karşı apaçık destekleyen de Esad'tır. Kendisi bizatihi terörün kaynağı olan Esad ile birlikte nasıl teröre karşı mücadele edeceksiniz.  Kendisi bizatihi katliamlara imza atmış 500 bin insanın ölümünden sorumlu olan bir Esad ile nasıl işbirliği yapacaksınız. Bunun da formülünü söylerse eski bir Genelkurmay Başkanı olarak biz de faydalanırız belki" diye konuştu.

'HDP 'SÖYLEM TERÖRÜ' YAPIYOR'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, HDP'nin bu konuda izlediği tutumu da eleştirdi. HDP'nin bir tür 'söylem terörü' yaptığını kaydeden Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DAİŞ'i Türkiye ile bir göstermek teröristliktir. Bu başka türlü bir terördür. Türkiye'ye her türlü terör uygulanıyor zaten. Şu anda silahı biz kullanalım başka kimse kullanmasın, biz her türlü teröristle Esad ile şunla bunla istediğimiz ilişkiyi kuralım, ama bunun yine ithamını başkalarına atmayı da başaralım. Yani propaganda kabiliyeti konusunda şapka çıkartacak bir yanı var HDP'nin. HDP şu anda ne barışa ne Suriye'nin bütünlüğüne ne de Türkiye'nin iç barışına hizmet etmiş olmuyor. 2 milyon insanın neden Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış bunun üzerinde hiç düşünmüyor. Bunun sorumluluğunu taşımıyor ve ırkçılık yapıyor. Irkçılık içinde ırkçılık hatta. Sadece belli bir ırkçılık da değil PYD ırkçılığı yapmış oluyor. Orada gözettiğiniz tek PYD oluyorsa… Biz bütün Suriye halkını gözetiyoruz. Nitekim, mülteci politikasıyla sergilediğimiz insani tutum bunun en açık ifadesidir. Biz Kürt'ü de, Ezidi'yi de Alevi'yi de, Arap'ı da, Türkmen'i de aldık."