İngiliz Sunday Express gazetesi, IŞİD’li bir casusa dayandırdığı haberinde, örgütün militanlarının mülteci kılığında Avrupa’ya girdiklerini iddia etti. Bu tür iddialar daha önce de dile getirilmiş, Avrupa Birliği’nin sahil güvenlik birimi Frontex de militanların bu yolla ülkelere sızabilecekleri uyarısında bulunmuştu. Ancak mülteci krizinin yaşandığı şu günlerde yayılan haberler şüpheyle karşılanıyor.
Dundee Üniversitesi’nden profesör Christian Kaunert’e göre bazı teröristlerin düzensiz göçmen grupları arasında bulunmaları teorik olarak mümkün. Bu iddia mantıklı ancak istatistiksel olarak ihtimal yine de düşük. Sputnik’e konuşan Kaunert gerçek tehlikenin, mülteciler ile terörizmin birleştirilmesinden ortaya çıkacağını, iddiaların mültecilerle empati kurulmasını engelleyeceğini belirtiyor.
‘ASKERİ MÜDAHALE İÇİN KULLANILIYOR OLABİLİR’
Nikolaus Brauns da Sputnik’e yaptığı açıklamada bu tür haberlerin söylenti olabileceğini vurgulayarak “Hükümet, bir ay önce Alman Sol Parti’nin meclis sorusu üzerine mültecilerin arasına IŞİD’lilerin karıştığına ilişkin hiçbir veri olmadığını açıkladı” dedi. İddiaların son dönemde artmasını değerlendiren Brauns, bu durumun Suriye’ye askeri müdahalenin zeminini hazırlamakla ilişkili olabileceğine dikkat çekiyor:
“IŞİD’in mülteciler arasına sızdığı ve Avrupa’da terör saldırısı düzenleyebileceği yönündeki söylentilerin, Suriye’ye dönük gelecekteki yeni bir askeri müdahalenin önünü açmak için kullanılıyor olması oldukça kuvvetli bir ihtimal.”
‘ESAD’I DEVİRMEK İÇİN CİHATÇILARI DESTEKLEDİLER’
“Batılı istihbarat servisleri IŞİD’in aktiviteleri konusunda oldukça bilgi sahibi. Geçmiş yıllarda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirmek cihadist hareketleri aktif olarak desteklediler. Türkiye istihbarat servisi IŞİD’in bir bölümünü hala kontrol ediyor. Alman iç istihbarat servisine göre 800’den fazla genç erkek, Almanya’dan Suriye’ye giderek IŞİD’e ve El Kaide’ye katıldı. Bu sayı, IŞİD’in Almanya’da ve Avrupa’da yeterince destekçisi olduğunu gösteriyor. Bu nedenle IŞİD mülteci olarak Avrupa’ya sızmak gibi meşakkatli ve çetin bir yolu seçmek zorunda değil.”
‘IŞİD’LİLER SURİYE’DEN DEĞİL ÇEÇENİSTAN’DAN GELMİŞLERDİ’
Brauns gizli servisler tarafından kontrol edilen mültecilerin, gruplara bölündüğünü, kalacak yer ve sığınma işlemleri sırasında ikamet adreslerini seçemediklerini belirtiyor. Bazı kamplarda Selefi grupların bir şekilde destekçi kazanmayı başardıklarını hatırlatan Brauns, “Geçmişte Suriye ile Irak’tan gelen Hristiyan ve Ezidi mültecilerin kaldığı bazı kamplar, İslamcı mültecilerin saldırısına uğradı. IŞİD destekçisi olan bu saldırganlar Suriye’den değil doğrudan Çeçenistan’dan gelmişlerdi. Alman polisi birkaç hafta önce mülteci kampında bir IŞİD destekçisini yakaladı. Fakat burada planlı bir strateji göremiyorum” diyor.
Brauns, Suriyeli mültecilerin çoğunun IŞİD teröründen kaçtığının unutulmaması gerektiğini vurguluyor. Christian Kaunert’e göre Türkiye’nin ve Batı’nın IŞİD’i hafife alma ve yeterince müdahale etmeme gibi hataları olabilir. Olası bir saldırı durumunda tüm büyük güçlerin aynı ölçüde suçlu olacağı belirten Kaunert, güvenlik önlemlerinin artırılmasının bu tür krizleri çözemeyeceğini ifade ediyor.
