Yunanistan’ın yeni sol cephesi: Suriye’deki dramda NATO ve IŞİD ortak

Yunanistan solunun yeni temsilcisi Halk Birliği pazar gün gerçekleştirilecek erken seçimlere iddialı şekilde hazırlanıyor. Partinin dün, Atina’daki Omonia Meydanı’nda gerçekleştirdiği mitinge Yunanistan’daki diğer sol partiler ve SYRIZA’dan umudunu kesmiş binlerce kişi katıldı.

Halk Birliği geçen haftalarda SYRIZA’dan kopan Sol Platform öncülüğünde kuruldu. Partinin birkaç günlük ömrüne rağmen, kamuoyu yoklamaları Halk Birliği’nin mecliste yer alacağı konusunda hemfikir. Son araştırmalar partinin oy oranının yüzde 3,5 ila 4,6 arasında olduğunu gösteriyor. Bazı araştırma şirketlerine göre ise eski Enerji Bakanı Panayotis Lafazanis’in önderliğindeki parti, sürpriz yaparak pazar günkü seçimleri üçüncü sırada bitirebilir.

Yunan kamuoyu, pazar günkü gerçekleştirilecek seçimleri büyük heyecanla beklerken, Halk Birliği artık tüm Avrupa’yı ilgilendiren sığınmacı krizini konusunda önemli açıklamalar yaptı. Sığınmacı krizini ‘NATO’nun yeni bir tertibi’ olarak değerlendiren Halk Birliği üyelerinden Andreas Zafiris, Batılı güçlerin Suriye özelinde kirli oyunlar peşinden koştuğunu savundu.

‘SURİYE, NATO TARAFINDAN IŞİD ELİYLE İNSANSIZLAŞTIRILIYOR’

‘Suriye’nin NATO tarafından IŞİD eliyle insansızlaştırıldığını’ kaydeden Zafiris’e göre, son dönemde Suriye’den Avrupa’ya yönelik büyük insan akımının arkasında NATO ve birliğinin ‘kirli planları’ var. “Suriye’den Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya insan akımını denetleyen esas güç NATO” diyen Zafiris, büyük mülteci dramında Ankara’nın dolaylı ya da dolaysız biçimde NATO’nun işlevlerini üstlenmek zorunda bırakıldığı görüşünde. İddiasını bir adım ileriye götüren Zafiris, Suriye’nin doğusunda ve kuzeyinde, IŞİD’in NATO’ya bağlı unsurlarca ekonomik olarak desteklendiğine dair ilk emarelerin ortaya çıktığını öne sürdü.

Zafiris’e göre İŞİD, Suriye’yi terörize edip çeşitli etnik ve dini unsurlardan arındırırken, NATO büyük insan akınını yönetiyor.

'IŞİD SURİYE’Yİ İNSANSIZLAŞTIRIYOR, NATO İNSAN AKINLARINI YÖNETİYOR'

Zafiris Yunanistan’ı da yakından ilgilendiren büyük sığınmacı akımını şu şekilde özetliyor: “İŞİD büyük insan yığınlarını Suriye’den kovuyor. Ardından, NATO ve ona bağlı unsurlar, sığınmacıları Türkiye’deki kamplara yerleştiriyor, daha sonra da bu insanları Batı’ya yönlendiriyorlar. Bu büyük insan akınının çeşitli safhalarında NATO Türkiye, Yunanistan ve diğer NATO üyesi ülkelerdeki kirli çıkar ilişkilerinden ve derin devletle olan bağlarından maksimum derecede faydalanıyor.”

‘NATO TÜRKİYE VE YUNANİSTAN’A SIĞINMACI AKINIYLA BASKI UYGULUYOR’

Orta Doğu ve Afrika ülkelerinden Batı’ya doğru yaşanan mülteci ve göçmen akımıyla NATO’nun başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere Balkan coğrafyasına ve Avrupa’ya büyük baskı uyguladığını ifade eden Zafiris, “NATO, kelimenin tam anlamıyla mülteci dramı sayesinde Ege’nin kapılarını kontrolü altında tutuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Zafiris sözlerini şöyle sürdürdü: “NATO kontrolü altındaki insan sömürüsü ağları, sivil toplum kuruluşları, yolsuzluk sarmalındaki devletler, ordular, polis kurumları eliyle bu büyük insani dramdan faydalanıyor. Bu şekilde Türkiye’den Sırbistan’a uzanan bir şeride baskı uyguluyor. Bu şeridi büyük bir toplama kampına çeviriyor.”

‘ANTİFAŞİST VE SAVAŞ KARŞITI CEPHEYE İHTİYAÇ VAR’

Büyük insani krizin göğüslenmesi için evrensel, dayanışmacı ruha haiz, antifaşist, antiemperyalist ve savaş karşıtı bir cepheye ihtiyaç duyulduğunu belirten Zafiris, “Bu büyük cephe Suriye (Ortadoğu), Balkanlar, Ukrayna arasındaki kirli bağları açığa çıkarmalı. Aksi takdirde insanlığın karşı karşıya kalmış olduğu drama cevabı NATO’nun kirli yüzü, faşizm verebilir” diye konuştu.