Yunanistan seçimlerinin galibi Çipras değil

20 Eylül seçimlerinden SYRIZA ve Bağımsız Yunanlar'ın galip çıkmasıyla beraber Yunanistan yeni bir siyasi sürece hazırlanıyor. Önümüzdeki saatlerde yemin edecek olan SYRIZA lideri Aleksis Çipras, hızlı adımlarla kabinesini oluşturacak.

Atina'daki son bilgilere göre, Çipras'ın elini çabuk tutmasının esas nedeni çarşamba günü Avrupa'da toplanacak olan mülteci zirvesi. Bu zirvede Çipras ülkesini temsil etmek istiyor. Bu önemli zirveden sonra Çipras, New York'a geçip ülkesini BM'de temsil edecek.

Sputnik'e ulaşan son bilgilere göre, New York'ta Çipras'ın ABD Başkanı Barack Obama ve diğer ülke liderleriyle de bir araya gelmesi planlanmakta.

Çipras ilerleyen saatlerde yeni hükümetle beraber yeni meclis başkanlığı seçimlerine de yoğunlaşacak. Geçtiğimiz dönemde Meclis Başkanı'nın kabinesine sırtını dönmüş olmasını bir türlü hazmedemeyen Çipras yeni süreçte dikkatli adımlar atmayı yeğliyor. Özellikle Meclis Başkanı seçiminde Çipras her türlü seçeneği göz ardı etmeksizin hareket ediyor.

Dünkü seçimler Çipras'a partisi içerisindeki muhalefetten kurtulmak için altın bir fırsat sundu. SYRIZA artık merkez sol bir partiye dönüşmeye başlamış durumda. Bu noktanın altını çizen, Yunanistan'ın en çok ziyaret edilen haber sitelerinden news247.gr'ın iç siyaset bölümü editörü Viki Samara, dünkü seçimlerden bazı Yunanistanlı ve yabancı haber kuruluşlarının dikkatinden kaçan bir noktaya özellikle odaklanıyor.

Deneyimli Yunanistanlı uzmana göre dünkü seçimlerin galibi Çipras değil. Dünkü seçimlerde sandığa gitmeyenlerin ‘partisi' SYRIZA'dan çok daha fazla oy alıp, seçimi bir anlamda birinci sırada bitirdi. Bu durum Yunanistan'ın karşı karşıya olduğu büyük bunalıma ışık tutuyor.

SESSİZ MİLYONLARIN ZAFERİ

"Çipras üçüncü borç anlaşmasına rağmen ayakta kalabildi. Bu çok önemli bir gelişme. Çipras SYRIZA'yı hakimiyeti altına aldı ve bir merkez sol partiye dönüştürdü. Ancak bu heyecan verici gelişmeye rağmen dünkü seçimlerde gündeme gelmiş olan esaslı ve çok önemli bir gelişme söz konusu."  

Bu noktanın altını çizen Samara, şunları vurguluyor: "Çipras'ın seçim zaferi kadar dün sandıklara gitmeyen milyonların ‘zaferi' de kayda değer. Dört milyonun üstünde bir yurttaş kitlesi şartları önceden belirlenmiş bir oyunun parçası olmayı yeğlemediler. Ne de olsa hangi partiye oy vermiş olsalar da sonuç değişmeyecekti. Borç anlaşması yanlıları seçimden zaferle çıkacaklardı."

BOYKOT PARTİSİNİN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ

"Boykot partisi homojen bir yapı değil" diyen Samara şunları belirtiyor: "Borç anlaşması yıllarında emin adımlarla zirveye yürüyen bir akımdan bahsediyoruz. Bu kez oylarını yüzde 10 civarında arttırdı. Bu şekilde Yunanistan halkı yeni borç anlaşmasını hala hazmedememiş olduğunu göstermiş oldu."

Samara ayrıca dünkü seçimlerde ‘boykot partisinin' oylarını arttırabilen yegane siyasi akım olduğunu vurguluyor.

‘ÇİPRAS YÜZDE 17’NİN BAŞBAKANI’

"Çipras demokratik yollardan iktidara gelmiş olabilir. Ama Yunanistan gerçekliği başka olguların altını çiziyor" diyen Samara sözlerinin devamında şu noktayı özellikle vurguluyor: Seçime katılmayanların, mecliste temsil edilmeyenlerin oranları aradan çıkartıldığında Çipras'ın oyları yüzde 17'lere geriliyor.

SEÇİMLERİN ESAS MAĞLUBU YENİ DEMOKRASİ

Dünkü seçimlerin esas mağlubunun ana muhalefetteki muhafazakar Yeni Demokrasi'nin olduğunu vurgulayan Samara, Altın Şafak'ın gecenin sonunda 25 Ocak'taki seçimlere göre 40 bin civarında oy kaybetmiş olmasına rağmen üçüncülükteki yerini koruduğunu belirtiyor.