R.Y., “Dayımın oğlu ile pazardan eve dönüyorduk. Bilboard’daki afişleri yırtıp eskiciye satacaktık. Resme çok dikkat etmedik. Kimin olduğunu bilmiyorduk. Bizim amacımız, bilboard’daki afişleri eskiciye satmaktı” dedi. R.T. de aynı ifadeyi tekrarladı.
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesine göre ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan dava açılması Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olduğu için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bakanlığa başvurdu.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü de kovuşturma izni verdi. Bunun üzerine iki çocuğun her biri hakkında Diyarbakır 1. Çocuk Mahkemesi’nde, TCK 299/1-2 maddelerine göre, bir yıl iki aydan dört yıl sekiz aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. TCK’nın 31/2. maddesine göre suç işlendiğinde çocuklar 12 yaşını doldurdukları için cezanın yarı oranında düşürülmesi gerekiyor.
İLK DURUŞMA 8 ARALIK’TA
Ayrıca savcılık, Çocuk Koruma Kanunu’nun beşinci maddesinin de uygulanmasını istedi. Bu da aileye danışmanlık eğitimi verilmesi, çocuğun okula götürülmesi ve sağlık tedbirinin yanı sıra bakım tedbirini de kapsıyor. Bakım tedbiri, ‘çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesi’ emrini içeriyor.
İddianameyi kabul eden Diyarbakır 1. Çocuk Mahkemesi, ilk duruşma için 8 Aralık 2015’e gün verdi.
‘HUKUK SİSTEMİ İÇİN ÇOK ÜZÜCÜ’
Çocukların avukatlığını üstlenen İsmail Korkmaz, “Cumhurbaşkanına hakaret suçu yargı organlarınca çok geniş bir şekilde yorumlanıyor. Çocukların, afişteki kişinin cumhurbaşkanı olup olmadığını algılaması bile zordur. İki çocuk cumhurbaşkanının afişini yırttı diye yargılanıyorsa bu, hukuk sistemi açısından çok üzücüdür. Yargının özgürlükçü bakışa sahip olmadığını göstermektedir. Türkiye’de adalet varsa bu davadan beraat çıkması gerekiyor” dedi.
