Kommersant: İç huzursuzluk herkesi yordu

Kommersant FM radyosu, Türkiye'deki 1 Kasım genel seçim sonuçlarını değerlendirdi. Ülke içindeki huzursuzluğun herkesi yorduğuna dikkat çeken Kommersant, erken seçimin seçmenler arasında 7 Haziran'daki kadar coşkuya yol açmadığını da vurguladı.

Değerlendirmede, radyonun dış politika bölümü muhabiri Olga Kuznetsova'nın, "Seçimlerin gerçekten de olay haline geldiği 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi bayram havası yok. İnsanlar, ülkeye istikrar ve düzeni geri getirmek için gidip oy kullanmaktan başka seçenek olmadığını anlıyor. Ülke için huzursuzluk herkesi yordu. Haziranda çoğunluğu kaybeden parti, her şeye rağmen siyasi güç olarak kalıyor. Bu anlamda konjonktür pek değişmedi" yorumuna yer verildi.

'İSTİRAR GELECEĞİNE İNANMIYORUM'

Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Asya ve Ortadoğu Merkezi Başkanı Anna Glazova, seçimlerin şiddetin tırmandığı ve toplumdaki bölünmüşlüğün giderek arttığı sırada yapıldığına dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:

"Önceki seçimlerde ilk kez parlamentoya girmeyi başaran HDP'nin bu seçimlerde iktidardaki partinin oylarını çalabileceği tahmin ediliyordu. Son 4 ayda ülkede gerçekleşen 2 bin 400'den fazla terörist saldırıda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. En büyük saldırı, 10 Ekim'de Ankara'da yaşandı, 100'den fazla kişi kurban gitti. Seçimlerin akabinde istikrarın geleceğine inanmıyorum."

AK Parti Başkan Yardımcısı, eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, seçimler öncesi Rusya ve Türkiye'nin çeşitli alanlarda ortak çıkarlara sahip olduğunu açıklamıştı, ancak aynı zamanda Ukrayna, Kırım ve Suriye gibi konularda iki ülkenin farklı bakış açılarına sahip olduğunu kaydetmişti.

'RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ GELİŞMEYE DEVAM EDECEK'

Seçim öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyp Erdoğan ve diğer yetkililerin iki ülke arasındaki ilişkilere dair olumsuz açıklamalarda bulunduğuna işaret eden Rusya Yüksek Ekonomi Okulu Doğu ve Afrika Çalışmaları Bölümü'nden Doç. Dr. Aleksey Obraztsov, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin her şeye rağmen olumlu gelişmeye devam edeceğinden emin olduğunu belirterek şunu söyledi:

"Seçim öncesi yer alan tamamen olağan dışı açıklamalar gerçekleşmeyecek. Örneğin Kırım'a ihracatın durdurulması nasıl kabul edilir? Türkiye'nin Karadeniz bölgesi, büyük ölçüde Karadeniz ticaretiyle yaşıyor ve bu dalı kesmek için deli olmak lazım. Seçimler öncesi yapılan açıklamaların çoğu seçimlerden sonra unutulacak."