Çeşitli uluslararası platformlarda uluslararası dayanışmadan ve DEAŞ’e karşı birleşik bir cepheyle karşı çıkması gerektiğinden söz edilmeye başladı.
Ancak buna rağmen BM Güvenlik Konseyi’nde hala ilgili bir karar alınamamış. Büyüyen terör tehdidini temsil eden DEAŞ’e karşı küresel işbirliği fikrini pratiğe dönüşmek için uluslararası toplum ne gibi somut adımlar atmalı?
Terörden en çok ızdırap çeken ülkelerden biri ve DEAŞ güçlerinin sınırlarına dayandığı bir ülke olan Türkiye’de bu konuda ne düşünülüyor?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan Sputnik Radyosu’na konuşan Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün şunları söyledi.
Evet, küresel işbirliğiyle DAEŞ’e karşı ortak bir operasyon hiç olmadığı kadar gündemdedir ve güçlü bir olasılıktır. Bu da iyi bir şeydir. Terörle mücadelede işbirliğinin zeminini güçlendirir.
Bu konuda yalnız tabi ki öncelikle Viyana’da varılan mutabakatın Cenevre-3 formatına aktarılması, oradan da resmi hale getirilmesi için BM Güvenlik Konseyi’nden geçirilmesi gerekir.
BM Güvenlik Konseyi’nden bir karar alınmadan yapılacak olan bu tür operasyonların ileride uluslararası hukuk ve siyaset bakımından farklı implikasyonları oabilir ki, bu kimin başını ağrıtacağını bilemezsiniz.
Dolayısıyla, Viyana ve G20’de üzerinde az çok mutabık kalınan bu konuların BM Güvenlik Konseyi’nden alınacak olan bir resmi kararla bağlayıcı hale getirilmesi gerekir. Bunun da altyapısı yavaş yavaş oluşuyor.
