ODTÜ Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilen ve Suriye'de siyasi diyalog sürecinin başlatılması ile ateşkes ilanını isteyen tasarıyı değerlendirdi.
‘SAHADAKİ MUHALİF GRUPLAR DA TASARIDAKİ KARARLARI UYGULAMALI’
Bağcı, BM'de kabul edilen tasarının, Suriye'de hem seçimlere gitmek, hem de yönetimle muhalifler arasında görüşme ortamı sağlamak açısından önemli bir proje olduğunu belirtti. Bağcı, "Bu projenin dış destekli olması, yani Birleşmiş Milletler başta olmak üzere ABD ve Rusya'nın da bu işin içinde olması, başarı şansını artırıyor. Fakat beklemek lazım" diye konuştu.
‘ESAD'IN KARŞISINDA ÇIKABİLECEK GÜÇLÜ BİR ADAY YOK’
“Esad, geçen hafta bir Alman gazetesine verdiği röportajda, ‘İktidarı, sadece ve sadece Suriye'de yapılacak seçimler sonrasında ortaya çıkacak sonuca göre kabul edeceğini’ söyledi. Yani Suriye halkı onu seçmediği takdirde tasını tarağını toplayıp gideceği mesajını verdi. Ama şu anda Esad'ın karşısına çıkabilecek güçlü bir başkan adayı da gözükmüyor.”
‘BATI, RUSYA'YA YAKLAŞIYOR’
“ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin geçen hafta içerisinde Moskova'ya yaptığı ziyarette mevkidaşı Sergey Lavrov ile vardığı mutabakat bunun en büyük göstergesi. ABD, Esad'lı yönetimin devamını kabul edecek gibi görünüyor. Tabii burada Rusya'nın ve İran'ın Esad'a vermiş olduğu destek de çok önemli. O nedenle Batı genelde Rusya ile bu konuda bir mutabakata varmış gibi.”
‘BATI 'DEMOKRASİ İHRACI'NDAN VAZGEÇİP, ESAD'LA ÇALIŞMAYA YÖNELDİ’
Bağcı'ya göre, Suriye'de Esad'ın yerine geçebilecek güçlü bir aday şu anda söz konusu değil. Bu nedenle Bağcı, Esad'ın tekrar Devlet Başkanı seçileceğini ve Batı'nın Esad'la mutabakata varmak zorunda kalacağını düşünüyor:
“Hem Avrupa'da, hem de ABD’de şöyle bir eğilim oluşmaya başladı: Biz demokrasi ihracından vazgeçelim, eldeki aktörlerle mümkün olduğunca istikrarı sağlamaya gidelim. Birlikte çalışalım. ABD’liler de bu noktada Esad'la çalışmayı tercih eder duruma geldiler.Esad'ın öngörülebilir bir zamanda gitmesi mümkün değil. Beşinci yılını dolduran Arap Baharı'nda yönetim anlamında ayakta kalabilen en önemli yapı Esad'ın rejimi. O nedenle bütün aktörlerin ya Esad'la işbirliğine gitmeleri ya da Esad'lı bir siyasal çözümle yaşamaları gerekiyor.”
‘TÜRKİYE, SURİYE'DE ALINAN KARARLARI UYGULAMAK ZORUNDA KALACAK’
Bağcı, Türkiye'nin diğer ülkelerle ters düşen Suriye politikasının devam edeceği görüşünde. Bağcı'ya göre, Türkiye, etkin bir ülkeden, pasif ve alınan kararları uygulamak zorunda kalacak olan bir ülkeye dönüşmeye başladı:
“Buradaki temel fark, Türkiye'nin süreç esnasında sözünün çok fazla dinlenmeyeceği, önerilerinin çok fazla dikkate alınmayacağı. Çünkü Türkiye'den daha güçlü olan aktörler, bölgenin ve Suriye'nin geleceğini konuşuyor. Türkiye, etkin bir ülkeden pasif bir ülkeye ve alınan kararları uygulamak zorunda kalacak olan bir ülkeye dönüşmeye başladı. Burada Türkiye'nin geri adım atması, atmaması veya Esad'la çalışıp çalışmaması artık o kadar öncelikli değil. Yani Esad'ın önceliği Batı ile ve Rusya ile birlikte çalışmak. Batı ve Rusya'nın da önceliği Esad'la çalışmak. O nedenle Türkiye, üçüncü, dördüncü sıradaki ülkeler kategorisine düştü. Alınan kararları uygulamaktan başka hiçbir şansı yok. Bu da Suriye politikasında yapılan yanlışta ısrar etmenin getirdiği bir sonuç.”