Biden'le görüşen Aydıntaşbaş: Demokrasisi zedelenmiş Türkiye iyi müttefik değil

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye geldi ve İstanbul'da bir dizi temaslarda bulundu. Temasların ana gündeminin ifade özgürlüğüne yönelik olması dikkat çekti. Biden ile görüşen gazeteciler içerisinde yer alan Aslı Aydıntaşbaş, görüşmelerdeki izlenimlerini RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında anlattı.

İstanbul'da önce milletvekilleriyle görüşen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, öğleden sonra da STK temsilcileri, gazeteciler ve akademisyenlerle bir araya geldi. Görüşmeye, gazeteciler Kadri Gürsel, Aslı Aydıntaşbaş, Ceyda Karan ile Rakel Dink, Dilek Dündar, oğlu Ege Dündar ve Türkan Elçi, öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın da olduğu sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

Konuşulanların dışarıya sızmamasını vaat etikleri için izlenimlerini paylaşan gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, şunları söyledi:

​"Toplantıda ne konuşulduğundan, çok yapılmış olması ve kimlerin davetli olduğuydu. Manidar bir toplantıydı. Biden'ın birkaç toplantısı olduğunu ve bunlardan birinin ise ifade özgürlüğüne ayrılmış olduğunu düşünürsek önemli. Toplantı içeriği ile ilgili konuşmamayı vaat ettik. Bu yüzden kendi izlenimlerini şöyle söyleyeyim: İfade özgürlüğü, hak ihlali ve medyaya yönelik baskılar son zamanlarda Türk-Amerikan ilişkilerinde öne çıkmıştı. Demokrasiye yönelik tutumlar artık Türkiye'yi güçsüzleştiriyor. Demokrasisi bu kadar zedelenmiş bir Türkiye artık iyi bir müttefik konumundan da çıkmış olur teması öne çıkıyor."

'ABD'NİN TAVRI EBEYEVN GİBİYDİ'

Joe Biden'ın diğer bir gündem maddesi ise Güneydoğu'da yaşanan çatışmalı süreçti. 90'lı yıllarda işkenceyle ilgili iddiaların yoğun olduğu zamanlarda Avrupa ve Amerika'dan gelen siyasetçiler önce muhalefeti dinlerdi. 2000'li yıllarda bu örnek farklılaştı. Uzun zaman sonra da ilk defa bu kadar yoğun yaşanılan bir görüşme trafiği oldu.

Aydıntaşbaş, bu konudaki izlenimlerini ise şöyle anlattı: "ABD'nin PKK'ya karşı net bir tutumu var. HDP'den seçilen temsilcilerin de kimlikleri bu noktada önemli. Kürt meselesinde devletin meseleye güvenlikçi bir yaklaşımla davrandığını ve bunun yarattığı travmaları en az bizim kadar görüyorlar. 90'lı yıllara dönüş paradigması var. ‘Türkiye'nin demokrasiye doğru iteklenmesi gerekiyor, demokrasi rayından çıkmış; ama Türkiye'ye ihtiyacımız da var. O halde Türkiye'nin kendi kendine bu kadar zarar vermesine izin vermeyelim' gibi bir ebeveyn tavrı gördüm."

'ABD, PKK'YA TAVIRLI PYD İLE MÜTTEFİK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yaptığı açıklamada sınırda Rusya'nın varlığına müsaade etmeyeceklerini söylemiş, "Bu konuda hassasız ve sürekli olarak koalisyon güçlerine söylediğimiz PKK, YPG, PYD ve DAEŞ bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok, bunlara karşı tavrımız aynı olacaktır" demişti.

Erdoğan'ın tutumu, ABD bu konuda ne düşünüyor sorusunu akıllara getirdi. Aslı Aydıntaşbaş, Rusya ve IŞİD konusunda Amerika'nın hassas olduğunu dile getirdi, ancak PYD'nin ABD tarafından müttefik kabul edildiğini de belirterek.

Aydıntaşbaş şunları söyledi: "Amerika PYD'yi müttefik olarak görüyor ve görmeye devam edecekler. Rusya konusunda bir hassasiyetleri var. Aynı şekilde IŞİD'ın yok edilmesine yönelik hedefleri var. PYD'yi müttefik olarak görüyorlar ama PKK'ya net tavır alıyorlar. PYD ile PKK'yı aynı kefeye koymuyorlar.  Bu politikanın değişeceğini dair sinyal de görmüyorum. Amerika burada Rusya'ya alan açılıyor meselesini 'Siz içeride demokrasiyi bu kadar zorlarsanız tabii ki Rusya'ya alan açılır' gibi yorumlar da okudum."