Suudi Arabistan neden Suriye’ye giremez?

Suudi Arabistan, ABD önderliğindeki uluslararası koalisyonun IŞİD karşıtı kara operasyonuna katılmaya hazır olduğunu açıkladı. Krallığın, kara operasyonu için Suriye’ye özel kuvvetlerden birkaç bin asker göndereceği ve eylemlerini Türkiye’yle koordine edeceği tahmin ediliyor.

Suudi Arabistan'ın Suriye girişimine destek veren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de kara operasyonu kapsamında Suriye'ye asker göndermeye hazır olduğunu açıkladı. Diğer taraftan, Bahreyn'in Londra Büyükelçisi Şeyh Favaz Bin Muhammed El Halifa, Suudi Arabistan ve BAE ile birlikte askerlerini Suriye'ye gönderebilecekleri yönünde bir açıklamada bulundu ancak daha sonrasında Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed El Halife, bu iddiaları yalanladı.

‘SUUDİ ARABİSTAN'IN GİRİŞİMİ SONUÇSUZ KALACAK'

Suriye'de Suudi Arabistan önderliğinde bir kara operasyonun düzenlenmesi olasılığını değerlendiren İranlı siyaset uzmanı ve Arapça yayın yapan Al-Vafag gazetesinin genel yayın müdürü Müseyib Naimi, Sputnik'e yaptığı açıklamada bu girişimin sonuçsuz kalacağını savunarak şunları söyledi:

"Suudi Arabistan'ın mevcut Suriye girişimi sadece espri olarak değerlendirilebilir. Zira Suriye krizinin başından beri Suudi Arabistan bu ülkeye silah ve terörist göndermek için muazzam paralar harcadı. Diğer taraftan, 10 aydır komşu Yemen'e hava saldırıları düzenliyorlar ancak halen kara birliklerini göndermeye cesaret edemedilar.

‘MÜTTEFİKLER ARASINDA UYUMSUZLUK VAR'

Bahreyn'in de Suriye'ye asker gönderebileceği iddia edildi ama bu ülke kendi topraklarında bile düzeni sağlama yeteneğinde değil. Son zamanlarda sıklaşan gösterileri bastırmak için bile askeri gücü yetmiyor. BAE'nin Suriye'ye asker göndermek için operasyonun sadece ABD'nin sıkı gözetiminde yapılması şartını ileri sürmesi de ilginç. Yani müttefikler arasında uyumsuzluk, karşılıklı güven eksikliği var.

‘RUSYA, SUUDİ ARABİSTAN'A DARBE İNDİRDİ'

Bu yüzden tüm bu gürültülü açıklamalar, sadece ve sadece Riyad'ın halen Suriye'deki krizin çözümüne etki sahibi olduğunu gösterme çabasıdır. Zira Rusya Suriye'deki duruma müdahale ettikten sonra Suudi Arabistan'ın desteklediği militan ve teröristlerin büyük üsleri yok edildi ve Suudi Arabistan'ın çıkarlarına darbe indirildi. Şimdi Kraliyet, desteklediği koalisyonun aleyhine gelişen güç dengesini değiştirmek için Suriye görüşmelerinin gidişatına baskı yapmaya çalışıyor.

‘NİTELİKLİ ASKER GÜCÜNE SAHİP DEĞİLLER'

Suudilerin bu girişiminin sonuçsuz kalacağının bir diğer nedeni de Kraliyet'in nitelikli askeri güce sahip olmaması. Aslında güçlü bir siyasi iradeye de sahip değil. Ancak yine de Suriye'ye asker göndermeye karar verirse bu eski savaşın sönmesine değil yenisinin alevlenmesine yol açar. Bu yüzden lafların laf olarak kalacağını tahmin ediyorum.

‘SİYASİ BİR BLÖF'

Diğer taraftan Suudi Arabistan'ın ABD'yi Suriye'deki çatışmaya doğrudan müdahale etmeye kışkırtabilir. Ancak ABD, Afganistan ve Irak'ta uğradığı bozgundan sonra Suriye'ye kara birliklerini sokmasının küresel faciaya yol açacağını çok iyi anlıyor. Bu nedenle ABD, bahane ne olursa olsun böyle bir adımı atmaya hazır değil. ABD harekete geçmeden, Körfez müttefikleri de kara operasyonunu başlatmaya cüret edemez. Tüm bu açıklamalar, Suriye görüşmelerinde iyi bir pozisyon elde edebilmek için yapılan siyasi blöf.

Suudi Arabistan, teröristlere karşı mücadelede Suriye hükümet ordusunun tüm cephelerde sergilediği başarılardan son derece rahatsız. Suudi koalisyonunun temsilcilerine sadece enformasyon savaşını sürdürme seçeneği kalıyor."