'Türkiye ile işbirliği yapılmazsa yasa dışı göç durdurulamaz'

Göç uzmanı Murat Erdoğan, Türkiye ile sağlam bir işbirliği yapılmadığı müddetçe Avrupa'ya kaçak göçmen geçişlerinin durdurulmasının mümkün olmadığını söyledi. NATO'nun Ege'de üstleneceği misyonu da değerlendiren Erdoğan'a göre, bir askeri ittifakın mülteci peşine düşmesinin mantığını anlamak zor.

Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Murat Erdoğan, NATO deniz gücünün Ege Denizi'nde yasa dışı göçle mücadeleye katkısını değerlendirdi. RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama'da konuşan Murat Erdoğan'ın dikkat çektiği ilk konu Türkiye-Almanya yakınlaşmasıydı.

'KRİZİN ÇÖZÜMÜ İÇİN TÜRKİYE'NİN KAZANILMASI LAZIM'

Avrupa'da mülteci krizinin en büyük mağdurunun Almanya olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye ile işbirliğinin bu açıdan son derece önemli olduğunu söyledi.

Türkiye ile sağlam bir işbirliği yapılmadığı müddetçe Avrupa'ya kaçak göçmen geçişlerinin durdurulmasının mümkün olmadığını belirten Murat Erdoğan, "Türkiye'nin bir biçimde kazanılması lazım" dedi.

Avrupa'nın Türkiye'den batı sınırını kapatmasını istediğini anımsatan Göç uzmanı Murat Erdoğan, "Açık kapı politikası sadece komşu ülkelerin üzerine binecek bir yük olarak tasarlanamaz. Biz eğer bu insanları geldikleri ülkeye gönderemiyorsak, o zaman Türkiye'de olması ile Almanya'da ya da Fransa'da olması arasında hiçbir fark yok" diye konuştu.

'BİR YILDA 850 BİN KİŞİ AVRUPA'YA ULAŞTI'

Murat Erdoğan'ın verdiği bilgiye göre; sadece 2015 yılında Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidenlerin sayısı 850 bin. Bunun yarısı Suriyeli. Avrupa'ya geçenlerin sadece yüzde 13'ü Türkiye'de kalan insanlardan oluşuyor, geri kalanı yeni gelen insanlar. Yani doğrudan Türkiye'ye giriş yapıp, transit ülke olarak kullanarak Avrupa'ya geçmeye çalışan insanlar.

Erdoğan, "Günde 2 bin ila 3 bin arasındaki insan Türkiye kıyılarından bir biçimde Yunanistan adalarına ulaşıyor. Küçücük botlar bunlar, 10-15 kişilik botlar. Günde 200'den fazla botun Türkiye'den ayrılıp karşı tarafa geçtiğini düşünün, bunda absürt bir durum var. Bunun engellenememesi başlı başına bir sıkıntı. Dolayısıyla Almanya Türkiye'nin bunları engellemesini istiyor" dedi.

'NATO, BÖLGEDEKİ İLETİŞİM AĞINI GÜÇLENDİRECEK'

NATO'nun Ege'de üstleneceği misyonu değerlendiren Murat Erdoğan'a göre; bir askeri ittifakın mülteci peşine düşmesinin mantığını anlamak zor. Erdoğan şöyle devam etti:

"Diyorlar ki: Burada yeni bir suç şebekesi oluştu. Yılda 10 milyar dolara yakın bir kaynak var artık burada. Dolayısıyla bu organize bir suç olayı. NATO'nun Avrupa'nın güvenlik önceliklerini dikkate alarak bunu durdurması lazım. Güzel, ama bunun çok mantıklı olmadığı açık. Türkiye de NATO ülkesi. Eğer NATO önlem alacaksa Türkiye'nin doğu sınırına gelip burada önlem alması lazımki, Türkiye'ye girişler engellensin. Türkiye'yi girişleri engellemiyorsun ama çıkışları engelliyorsun. Bunun mantığını anlamak zor. Öte yandan NATO'nun görevi mültecileri yakalamak değil, eğer elinden geliyorsa savaşı durdurabilmek. NATO'nun açıklamasına göre; insanlara temasta bulunulmayacak, kimse engellenmeyecek, sadece bölgedeki iletişim ağı güçlendirilecek. Yani istihbarat desteği verilecek. Bu aşamadan sonra Türk ya da Yunan güçleri veya Frontex devreye girecek ve kaçak göçmenleri engelleyecekler. "

'EGE'DE KAÇAK GÖÇLE MÜCADELEDE YETERSİZ KALINDI'

Göç uzmanı Murat Erdoğan'a göre; Türkiye, Yunanistan ya da Frontex Ege'deki kaçak göçle mücadelede yetersiz kalıyor.

"Ciddi bir mücadele olsa, bir yıl içerisinde 850 bin insan karşıya geçebilir mi?" diye soran Erdoğan, kaçak göçmenlerle mücadele için Türk ya da Yunan tarafının kapasite geliştirmesi gerektiğini savundu.

Her ülkenin mülteci krizinin çözümünde uzak durduğuna dikkat çeken Murat Erdoğan, sistemin çöktüğünü ve sınır güvenliğinin sağlanamadığını söyledi.

'GÜVENLİK GÜÇLERİNİN MOTİVASYONU KALMADI'

Erdoğan'ın dikkat çektiği bir diğer konu ise bölgede bu işi engellemesi beklenen güvenlik güçlerinin motivasyonunun kalmamış olması. Erdoğan şunları söyledi:

"Yerelde bir kapasite eksikliği var ve yereldeki elemanların motivasyonu da kalmadı. Yani her gün bu insanlarla mücadele etmek, yakaladığı insanlara yemek vermek, barınmasını sağlamak, geri göndermeye çalışmaktan bıkmış durumdalar. Avrupalılar son bir yıldır bunun farkında ama mülteci akını beş yıldır devam eden bir süreç. Dolayısıyla bölgedeki bu işi engellemesi beklenen güvenlik güçlerinin de motivasyonu kalmadı. "

'SADECE İSTİHBARAT DESTEĞİ YETERLİ DEĞİL'

NATO'nun Ege'de istihbarat desteği vereceğinin altını çizen Erdoğan, bu nedenle yasa dışı göçle mücadelede çok da etkili olmayacağını savundu.

Erdoğan, "Yasa dışı göçle mücadelede NATO güçlerinin devreye girmesinin çok etkili olacağını düşünmüyorum. Eğer NATO doğrudan devreye girer, alanı kapatır, devriye gezer, gelen mültecileri tutarsa, bu etkin bir mücadele olur. Ancak NATO, bunu yapmayacağını ve istihbarat desteği vereceğini söylüyor. Bu istihbarat aslında istese Türkiye'de de Yunanistan'da da var. İstihbarat desteği verildikten sonraki sürecin de çok çatışmalı olacağını düşünüyorum. Çünkü diyecekler ki, 'NATO size bilgi verdi kaçak göçmenleri ama siz engel olmadınız.' Bu durumda top yine Türkiye'de kalacak" diye konuştu.