‘SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI 377 GÜNÜ BULDU, 221 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ’
İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verilen gensoru önergesinde, ilk sokağa çıkma yasağının ilan edildiği zamandan bugüne Şırnak, Diyarbakır, Hakkari, Batman, Elazığ, Mardin ve Muş olmak üzere 7 ilde 20 ilçede onlarca mahalleyi kapsayacak şekilde 57 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildiği, yasakların toplamda 377 günü bulduğu kaydedildi. Önergede, halen Sur, Cizre ve Silopi ilçelerinde sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği, yasaklar süresince cenazelerine ulaşılan 221 yurttaşın yaşamını yitirdiği ifade edildi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu hakkında verilen gensoru önergesinde de, AK Parti hükümetinin çözüm sürecini bitirdikten sonra çatışma konseptini devreye koyduğu belirtildi. Bu konsept kapsamında başlatılan sokağa çıkma yasaklarının hala devam ettiği vurgulanan önergede, kent merkezlerinde gerçekleştirilen sokağa çıkma yasakları esnasında yüzbinlerce yurttaşın sağlık hakkının gasp edildiği kaydedildi. Önergede, şöyle denildi:
"Kamuoyuna da yansıdığı şekilde, Cizre ve diğer kentlerde Devlet Hastaneleri asker ve polisler tarafından ablukaya alınmış ve bu hastanelerde sağlık hakkına erişim yasaklanmıştır. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu yerlerde sağlık hakkına erişemeyen yurttaşlar, savaş hukukunu devreye koyup Beyaz bayraklarla sağlık hakkına erişim mücadelesi vermiştir. Bu görüntü başlı başına bir utanç tablosu olarak tarihe geçmiştir. Bir utanç tablosu da kentlerde, cenazelerin haftalarca sokak ortasında bırakılması olmuştur. Hem hukuki, insani ve ahlaki değerlerin hiçe sayılması anlamına gelen bu utanç aynı zamanda genel toplum sağlığını da olumsuz etkileyerek yeni bir hak ihlalinin gerçekleşmesi olarak kayıtlara geçmiştir. Tüm bu sokağa çıkma yasakları boyunca insanların cenazelerinin haftalarca sokaklarda bekletilmiş olması ile cenazelerin buzluklarda bekletilmiş olması, tarihin hiçbir döneminde görülmemiş vahşet ve utanç tablosudur."
Önergede, yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği bu konseptte, sağlık emekçilerinin de hayatını kaybettiği, yaşam hakkını korumakla mükellef olan Sağlık Bakanı'nın ise yaptığı açıklamalarla aklama faaliyetine girdiği öne sürüldü. Önergede, "Cizre’de Vahşet Bodrumlarındaki 150 civarındaki insan başta olmak üzere yaralı halde bulunan, bu yaralanmaların kamuoyu bilgisinde dahi olduğu insanların yaşam haklarının korunmamasında Sağlık Bakanı’nın direkt dahiliyeti kaçınılmaz olarak vardır" denildi.
Önergelerde, İçişleri Bakanı Ala ve Sağlık Bakanı Müezzinoğlu hakkında Anayasanın 98’inci ve 99’uncu, TBMM İçtüzüğü’nün 106’ıncı maddeleri uyarınca gensoru açılması istendi. İçtüzüğe göre 10 gün içinde gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmayacağı görüşülüyor. Gündeme alınmasına karar verilirse gensoru görüşmeleri yapılıyor. Bakanlar Kurulu’nun veya bir bakanın gensoru ile düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluyla oluyor. Oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılıyor.