Rus istihbaratı, Türkiye içindeki IŞİD üyeleri ve diğer cihatçı unsurların Türkiye istihbaratının yardımıyla, Rusya ve eski Sovyet ülkelerine transfer edildiğini ileri sürüyor. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vitaliy Çurkin, BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) gönderdiği mektupta militan devşirmenin, geçici gözaltı merkezinin bilgisi dâhilinde yapıldığını ileri sürdü. Buna göre İslam’ı kabul eden ve terörist faaliyete bulaşmış kişilere polis bir anlaşma öneriyor ve militan oldukları belirtilen bu kişiler herhangi bir suçlamadan özgür kılınıyor. Çurkin’in verdiği isimlere göre Barış Abdül ya da ‘Hoca’ olarak bilinen Ruslan Rastyamoviç Haybullov şebekenin lideri. Çeçen kökenli Türkiye vatandaşı Sultan Keyhüsrev de gözaltı merkezinde militanları ziyaret ediyor. Militanların avukatı ise Tahir Tosolar.
Sputnik’in ulaştığı Tosolar, Ahıska Türklerinden olduğu için Rusça bildiğini ve Rusça konuşan kişiler ya da aileleri avukata ihtiyaç duyduklarında bu nedenden ötürü kendisini aradıklarını söyledi.
Çurkin’in mektubunda isimleri geçen Barış Abdül ya da Çeçen kökenli Türkiye vatandaşı Sultan Keyhüsrev’i tanıyıp tanımadığı sorusunu yanıtlayan Tosolar “Bu başta ismi geçen şahsı (Barış Abdül ya da ‘Hoca’ olarak bilinen Ruslan Rastyamoviç) tanımıyorum. Sultan’ı ise tanıyorum çünkü onunda sınır dışı işlemi vardı. Kendisi galiba Çeçen savaşından kaçan şahıs. Türkiye’ye sığınması var. Bu şahsı bile Göç İdaresi sınır dışı etmeye kalkışmış. Göç İdaresi sığınmacı olduğunu bilmeden Rusya’ya sınır dışı etmeye çalışıyor. Göç İdaresi’nde tesadüfen, oradaki işlere baktığım için o kendisi beni tuttu kendisi ve kızı için” dedi.
‘MÜVEKKİLLERİM TAVSİYE ETTİĞİ İÇİN BANA GELİYORLAR’
Tosolar, idari gözetim altında tutulan kişilerin kendisine nasıl ulaştıklarına ve ‘devşirme faaliyetlerinin geri gönderme merkezinden yürütüldüğü’ iddiasına dair ise şunları söyledi: “Geri gönderme merkezinde birçok müvekkilim oluyor. Bunlar da aralarında ‘Şu avukatı tanıyoruz, işinle ilgilenebilir’ şeklinde… Avukat olarak aileleri tarafından tutuluyor. Burada bahsi geçen Göç İdaresi. Tersine Göç İdaresi beni tutmuyor, biz Göç İdaresi’ni dava etmiş oluyoruz.”
Yabancı uyruklu kişilerin fuhuş ya da kavgaya karışmaları nedeniyle sınır dışı edilmek istendiklerini savunan Tosolar, karara itiraz için kendisine başvuran kişilerin herhangi bir suça karışıp karışmadıklarını bilmediğini söyledi. Sadece sınır dışı kararına itiraz ettiğini ve işinin bu noktada bittiğini aktaran Tosolar, müvekkillerinden bazılarının Türkiye’de taşınmaz sahibi olduklarını ya da çocuklarının okula gittiğini belirterek “Bunlar hakkında hiçbir suçlama zaten yok. Bunlar turist olarak gelmiş…” ifadelerini kullandı.
‘RUSYA’YA GİZLİCE AKTARILMIYORLAR’
Tosolar, Göç İdaresi ve ilgili kurumların bazı kişiler hakkında sınır dışı kararı alarak aslında ‘Rusya’nın işine yarayacak işlemler yaptıklarını’ söyledi. 'Herhangi bir terör örgütüyle bağlantılı olmayan ve yalnızca dediğiniz gibi fuhuş ya da kavgaya karışmak gibi suçlar işleyen kişilerin sınır dışı edilmek istenmesinde Rusya’nın ne gibi bir yararı olabilir?' sorusunu yanıtlayan Tosolar, şu ifadeleri kullandı: “Bu şahıslar Rusya’ya iade ediliyor. Tersine bir olay var yani. Rusların o makalede geçtiği gibi bu şahıslar özellikle yakalanıp… Zaten İslamiyet’i kabul edip etmemek gibi bir saçmalık var. Şahıs kamu düzeni için tehlikeli bulunuyor. O durumda avukat tutuyor aileleri. Biz de itiraz ediyoruz. O da sonuçta reddedilip yine eninde sonunda sınır dışı edilecek şahıslar. Bunlar Ruslara iade edilince orada tekrar herhalde adli veya idari işlem görüyor şahıslar. Gizlice Rusya’ya falan aktarılmıyor. Uçağa bindirilerek, pasaportları pilota teslim edilerek… Pilot da oradaki memurlara bunları veriyor."