Ankara'da tartışılan konulardan birisi de MHP'nin iktidardaki AK Parti'ye verdiği destek.
"Desteğimizi hukuki boyuta taşıyabiliriz" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, salı günkü grup toplantısında bu sözlerine açıklık getirerek, bu desteğin ‘terörle mücadele' bağlamında söylendiğini kaydetti.
RS FM'de yayımlanan Burası Türkiye programına bağlanan gazeteci Merdan Yanardağ, konuya ilişkin şunları söyledi:
"MHP'nin AKP iktidarına verdiği bu desteğin sadece terörle mücadele konusunda olduğunu zannetmiyorum. Uzunca süredir MHP çok stratejik anlama gelebilecek çok kritik eşiklerde önemli destekler verdi. Mesela 7 Haziran seçimlerinden sonra meclis başkanlığının AKP'ye teslim edilmesi… Oysa sandıkta millet iradesi oluşmuştu. Bu iradeye göre AKP seçimi kaybetmiş ve muhalefet kazanmıştı. Yapılması gereken şey muhalefet partilerinin bir araya gelerek seçmenin bu doğrultusu gereği koalisyon gerçekleştirmekti. CHP, MHP'ye başbakanlık dahi teklif etmişti. MHP bunu reddetti."
Yanardağ ‘MHP ne yapmalı' sorusuna şu yanıtı verdi:
"MHP kör bir Kürt düşmanlığı üzerinden siyasal hattını belirleyen bir parti görünümü veriyor. Bunun en ufak tercümesi ırkçılık motifleriyle hareket etmek demektir ki bu çağın çok gerisinde kalmış bir anlayıştır. Diğer taraftan MHP bunun bedelini seçimlerde çok ağır şekilde ödedi. Yine kamu araştırmalarına bakılırsa eğer yüzde 10'luk baraj sınırında tekabül eden bir oy seviyesine doğru geriledi. Barajın altında kalması sürpriz olmayacaktır. Bu nedenle MHP içerisinde Bahçeli'ye karşı muhalefet şekillenmeye başladı. MHP'nin önünde iki seçenek var: ya dar, ırkçı, faşizan radikal bir parti olacak ya da merkez sağı içeren radikal bir milliyetçi parti haline gelecek."
Yanardağ MHP içindeki muhalif hareketin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı korkuttuğunu ileri sürdü:
"Meral Akşener'in önderliğinde gelişen muhalefetin merkez sağı içerecek bir perspektife ve potansiyele sahip olduğu anlaşılıyor. AKP'yi ve Erdoğan'ı korkutan bu. Çünkü AKP uzunca bir süredir kendisine ait olmayan bir oyu kontrol ediyor o da merkez sağ seçmendir. 2001 yılındaki kriz CHP ve ANAP'ın çöküşünden sonra yolsuzluklar batan CHP ve ANAP'ın çöküşünden sonra ortada kalan merkez sağ seçmen AKP'ye yöneldi. Bunların bir kısmını AKP kontrol etti ama önemli bir kısmının hala bir arayış içerisinde olduğunu söylemek mümkün. Bu durum AKP'yi korkutuyor."