‘EN UFAK MÜDAHALE YAPILMAMIŞ'
CHP milletvekili Erdem ile üzerinde ‘gizli' ibaresi bulunan kayıtları konuştuk. Belgelerde, 2014 yılında, Türkiye'de Emniyet'in ‘en çok arananlar listesi'nde yer alan ve başına 4 milyon TL ödül konulmuş olan İlhami Balı'nın telefonlarının dinlendiği anlaşılıyor. Balı'nın Türkiye'deki IŞİD yapılanmasını organize eden şahsiyet olduğunu aktaran Erdem, şöyle dedi: "Görüşmeler tabiri caizse skandal. Çünkü telefon konuşmalarında beşer onar gruplar halinde, 1500'e yakın insanın sınırdışına çıkışını anlatan ifadeler var. Bunlar toplu çıkmıyor, gruplar halinde çıkış yapıyor. En ufak müdahale yapılmıyor. Bu çıkan kişilerin yüzde 80-70'i Türkiye'ye geri giriş yapıyor. Suruç katliamını, Ankara katliamını gerçekleştirenler bunlar."
İlhami Balı'nın Türkiye'de katliamlara yol açan bombalı saldırıları yapan kişi olduğunu bizzat hükümete yakın medya organlarından Sabah gazetesinin yazdığını belirten CHP milletvekili, "Bu konuşmalarda kafilelerin nerelerden alınacağı, insanların nerelerde bekleyeceği, nerelerden çıkış yapacağı detaylı bir şekilde anlatılmış" diye anlatıyor. Erdem bu kişilerin Suriye'yi silah soktuklarının alenen bilinmesine karşılık müdahale edilmemesine de dikkat çekiyor:
‘NEDEN DİNLEDİNİZ VE MÜDAHALE ETMEDİNİZ?'
"Mesela biri otelde kalıyor kaldığı otelin ismini söylüyor ama Emniyet gidip oraya o kişiyi tutuklamıyor. Normal şartlarda bu kişilerin alınıp tutuklanması gerekir. IŞİD'e katılacağı çok açık. Bu kişiler sınırdan lav silahı geçiriyorlar, kalaşnikof marka tüfekler geçiriyorlar. Bunları telefonda konuşuyorlar ama tek bir engelleme bile yapılmıyor." Bütün operasyonların Kilis Elbeyli üzerinden yürütüldüğünü aktarırken, "Tek bir soruşturma ve operasyon geçirmemişler rahatlıkla ellerini kollarını sallayarak sınırın öte tarafına hem insan taşımışlar hem oradan buraya insan getirmişler" diyen CHP milletvekili, "Sorulması gereken soru şu: Neden bu insanları dinlediniz de müdahale etmediniz?" çıkışı yapıyor.
Dosyada militanların yaralandıktan sonra rahatlıkla Türkiye'de tedavi edildikleri, her türlü imkanın seferber edildiği de yer alıyor. Eren Erdem, "Dosyada diyor ki şu yaralıyı getirdik şu hastaneye götürün orada ki adam bizim adamımızdır diyor. Tedavi oluyor daha sonra ki telefonlaşmalarda ‘ne kadar ödediniz? Hastaneye 18 bin dolar ödedik' diyor. ‘Çok ödemişsiniz keşke farklı yerlerden fiyat alsaydınız' diyor. Türkiye'yi bir AVM gibi kullanıp ihtiyaçlarını gideriyorlar."
‘EBU TÜRKİ DE TEDAVİ EDİLMİŞ'
Muhammed Ebu Türki isimli ünlü teröristin de Türkiye'ye geldiğini ve Kilis'te bir hastanede tedavi edildiğini anlatan Eren Erdem, konuşmalardan kimlerin en çok nerelerinden yaralandıklarının bile ortaya serildiğini belirtti: "Ağır olarak kaburgalarında kırıklar bacaklarından vuruldukları için enfeksiyonlar oluşmuş. Bunların hastane tutarları yedi, sekiz bin dolar fiyatlar ödemişler ciddi ameliyatlar için 18 bin dolar."
Eren Erdem, bugün Suriye'nin kuzeyinde PYD cephesinde savaşan birinin Türkiye'ye girip böyle konuşmalar yapması halinde bulunduğu yerin büyük olasılıkla birkaç dakikada basılacağını da anımsattı.
Erdem, kayıtlarda IŞİD'in Türkiye liderlerinden olmakla itham edilen ve yakın zamanda serbest bırakılan Ebu Hanza'nın da isminin geçtiğini anlattı: "Bu dosyalarda adı geçiyor mesela Urfa'dan geçirdiği biri arıyor ‘Hanzala grubundanım' diyor. ‘Urfa'dan çalışıyoruz Antep ile alakamız yok Urfa üzerinden örgütleniyoruz' şeklinde ifadeler kullanılıyor. Bu konuşmalardan çok rahatlıkla Ebu Hanzala kod adlı şahısın ilişkisini görebiliyorum, şu anda serbest. Urfa'da çalışmalar yaptığı, militan topladığı, eğitim kapları kurduğu bu telefon konuşmalarında var. Nasıl serbest bırakabiliyorsun, böylesi vahşi bir şeye göz yummak nasıl açıklanabilir ki aleni işbirliği olarak görülmelidir. Başka türlü ihmal olarak görmem mümkün değildir. Böyle bir teknik takip yapılmasa ben buna ihmal derdim. Ama derinlemesine bir araştırma yapılmışken, emniyet niye gidip almıyor bunları" diye soruyor.
‘BİR TEK KİŞİNİN TUTUKLANMAMASI VAHİM'
"Bu açık bir göz yummadır bu bir işbirliğinin belgesidir. Hükümet eğer IŞİD ile işbirliği yapmıyor olsaydı kuvvetle muhtemelen böylesine vahşi bir terör örgütüne karşı kaldıkları otellere araba kaldırdıkları yerlere operasyonlar yapar en azından iki üç kişiyi tutuklardı. Bir tek kişinin bile tutuklanmaması vahim bir durumdur" diyen Eren Erdem kayıtların birilerinin soruşturma yürüttüğünü ancak ‘duvara çarptığını' ortaya koyduğunu vurguladı.
Eren Erdem, hesap vermesi gereken makamın İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık olduğuna dikkat çekerken, Türkiye'de broşür, bildiri dağıtan insanların, basın açıklaması yapan akademisyenlerin bile ‘terörist' oldukları iddiasıyla tutuklanabildiklerini anımsattı.
‘ASIL İHANET KATLİACI ÖRGÜTÜ KORUMAK'
Eren Erdem, kayıtları açıkladığı için iktidarın medyasında ‘vatan haini' ilan edilmeye kalkışıldığını da belirtirken, milletvekili olarak denetim görevi taşıdığını vurgulayarak, "Net ifade etmek lazım bu insanlığa ihanettir. IŞİD terör örgütüne destek vermek, katliamcı bir örgütü koruyup kollamak asıl ihanet budur. Bunu ortaya çıkarmak ihanet değildir" diye ekledi.
