"Bildiğiniz gibi yolsuzluk en büyük küresel sorunlardan sayılıyor artık. Çünkü yolsuzluk insanlık değerlerine ters düşüyor" diyen Yaşar, "Nasıl mı?" sorusuna ‘G7 zirvesinden Sarraf tedbirleri' başlıklı yazısında şu yanıtı verdi:
‘YOLSUZLUĞA KARŞI KÜRESEL DÜZEYDE KOLEKTİF VE BİREYSEL MÜCADELE GEREKİYOR'
Şöyle; yolsuzluk, yasaların uygulanmasını engelliyor, demokrasi ve adil rekabeti bozuyor.
İşte bu nedenle yolsuzluğa karşı küresel düzeyde kolektif ve bireysel mücadele gerekiyor. Yine yolsuzluk ekonomik büyümeyi yavaşlatıyor, sürdürülebilir gelişmeyi engelliyor, barışı ve güvenliği ortadan kaldırıyor.
Gelelim şimdi bu kısa açıklamayı niye yaptığımıza…
Yaptık, çünkü 26-27 Mayıs 2016'da gelişmiş 7 ülkenin ya da G7'nin liderleri Japonya'nın Ise-Shima bölgesinde toplandılar.
"Peki, kim bu liderler" sorusu hemen akla gelebilir.
Cevaplayalım; Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Japonya Başbakanı Shinzo Abe, İngiltere Başbakanı David Cameron, ABD Başkanı Barack Obama ve bu liderlerle birlikte Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker G7 zirvesine katılan liderler olarak sıralanıyor.
‘ARTIK YOLSUZLUK KÜRESEL SORUN OLARAK KABUL EDİLDİ'
İşte bu zirvenin sonuç bildirgesinde ekonomi, mülteci sorunu, ticaret, altyapı, sağlık, kadın, bilgisayar, iklim, enerji başlıkları arasında yolsuzlukla mücadele ilk sıralarda yer aldı.
Niye böyle oldu?
Böyle oldu, çünkü, artık yolsuzluk küresel sorun olarak kabul edildi. Dolayısıyla bu küresel soruna karşı iki yeni küresel organizasyonun kurulması kararlaştırıldı bu zirvede. Ve G7 zirvesi sonuç bildirisinde Birleşmiş Milletler Yolsuzluğa Karşı Mücadele Anlaşması organizasyonunun (UN Convention Against Corruption UNCAC) kurulacağı açıklandı. Yine bu organizasyona ek olarak OECD bünyesinde Rüşvete Karşı Anlaşma organizasyonunun (Anti-Bribery Convention) geliştirileceği belirtildi. Böylece yolsuzluğa karşı küresel düzeyde iki yeni kuruluş ortaya çıktı işte bu zengin yedi ülkenin son zirvesinde.
Peki, ne yapacak bu kuruluşlar?
Bu kuruluşlar; kamu alımlarında şeffaflığın sağlanması, finansal şeffaflığın artırılması ve yolsuzluğa karşı kurumsal kapasitenin inşasıyla bunlara ek olarak kuralların uygulanmasının sağlanmasıyla görevli olacaklar. Yani kurallara uymayanlara yaptırım güçleri olacak. Küresel düzeyde yolsuzluğu takip edecekler. Bu arada sonuç bildirgesinde yolsuzluğa karşı mücadele ajandasına G7'nin bağlı kalacağı da taahhüt edildi.
‘ARTIK YOLSUZLUKLA MÜCADELE KÜRESEL DÜZEYDE KURUM VE KURALLARLA TAKİP EDİLECEK'
Peki, ne anlama geliyor bütün bunlar? Şu anlama geliyor; artık yolsuzlukla mücadele küresel düzeyde kurum ve kurallarla takip edilecek. Yani yolsuzluk ulusal olmaktan çıkacak. Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi küresel düzeyde takip edilecek.
İşte bu nedenle Amerika'dan gelen son haberlerin bu G7 bildirgesiyle bağlantısı olabilir.
Anlayacağınız G7 liderler zirvesi sonuç bildirgesinin ayrıntılı metni okunduğunda Sarraf olayının belki de ilk küresel vaka olarak ele alınabileceğini akla getiriyor.
