Yetkili, “Türk hükümeti, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun tanımladığı şekilde ayrıntılı bir plan sunmadı. Evet, bazı temel kavramlar önerildi, ama bunların hiçbirisi uygulanabilir ve süratle yaşama geçirilecek ayrıntılı bir plan boyutuna ulaşmıyor” dedi.
Türkiye’nin önerdiği 'temel kavramlar'la ilgili olarak “(Türkiye’nin teklifi) daha çok YPG dışındaki yerel güçlerin desteklenmesi” diye konuşan yetkili, şu mesajları verdi: “Zorluğumuz öncelikli olarak IŞİD’e karşı savaşa odaklanacak yeterli sayıda Suriyeli belirlemek olmaya devam ediyor. IŞİD’in Türkiye, Avrupa ve ABD’de saldırılar düzenlemek için sürdürdüğü çabalar, IŞİD’in Türkiye sınırını kullanması sorununu acilen çözme çalışmalarımızda baskı hissetmemiz anlamına geliyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin YPG sınırlarındaki varlığına ilişki kaygıları konusunda oldukça duyarlıyız. Bu yüzden Mare-Azez koridoru üzerinden saldırılar yoluyla IŞİD’i bu bölgeden uzaklaştırmak için bu kadar çok çaba ve kaynak harcadık. Bu çabalar istediğimiz şekilde başarılı olamadı. Dolayısıyla şimdi yeni seçeneklere bakmalıyız. Tercihen değil zorunluluktan dolayı.
'TÜRKİYE'NİN DESTEK GÖRMEDİĞİ İDDİASI DOĞRU DEĞİL'
Hükümetin ABD’nin eylemlerini eleştirmesi ve Kilis’e dönük IŞİD saldırıları karşısında yalnız bırakıldığı iddiası konusunda ise şunu söylemek isterim; IŞİD’e ait füze fırlatma sistemlerinin belirlenmesi ve bunları yok edilmesi konusunda Türkiye’ye tatmin edici destek ve güç sağladık. Türkiye’nin destek görmediğini iddia etmek doğru değil.”
(Kilis’in savunması için ABD’nin sınır boyuna yerleştireceği hava savunma sistemi HIMARS) Bunların yerleştirilmesi hiçbirimizin istemeyeceği şekilde daha uzun zaman aldı. Gecikme, IŞİD’in Türkiye içindeki saldırıları ve saldırı planları nedeniyle alınması gereken ek güvenlik önlemlerinden kaynaklandı.”