Sputnik'e konuşan HDP Gaziantep Milletvekilli Mahmut Toğrul, Türkiye'nin IŞİD'e karşı bilinçli bir şekilde müdahale etmediğini savunurken, CHP'li Vekil Eren Erdem ise, saldırının Türkiye'nin açık kapı politikasının sonucu olduğunu söyledi.
Sputnik'in güvenlik kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, Avrupa ve diğer yabancı ülkelerde alınan yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle, IŞİD, ‘kolay hedef' konumunda bulunan Türkiye'de son bir yılda 10'dan fazla saldırı düzenledi.
Örgütün Türkiye'de çok sayıda mühimmat depolamasının da saldırıları kolaylaştırdığı belirtiliyor. Atatürk Havaalanı'nda ölen 44 kişiden 19'unun yabancı uyruklu olması, örgütün yabancıları hedef seçtiği şeklinde yorumlanıyor.
‘KARAR 2 AY ÖNCE RAKKA'DA ALINDI'
İstanbul'a saldırı kararının Suriye'nin Rakka kentinde örgütün en üst karar organı olan Şûra'da (Meclis) alındığı, bunun örgütün lideri Bağdadi tarafından onaylanmasının ardından, saldırılardan sorumlu olan ‘Dış İstihbarat Birimi'ne iletildiği ifade ediliyor. Kararın alınmasının ardından, saldırı için görevlendirilen Çeçen asıllı Osman Vadinov'un 2 yıl önce Türkiye üzerinden IŞİD'e katıldığı, Vadinov'un geçen Mart ayında öldürülen Çeçen kökenli, örgütün üst düzey liderlerinden Ömer El Şişani'nin yakın arkadaşı ve aynı zamanda köylüsü olduğu belirtiliyor.
Rakka'da intihar saldırısı konusunda 3 ay eğitim alan Vadinov'un İstanbul'daki saldırı için 2 ay önce sınırdan kaçak yollarla Türkiye'ye geçiş yaptığı, İstanbul'da bir hücre evinde kaldığı öğrenilirken, Vadinov'un takibe yakalanmamak için Rakka'daki emiriyle yazılımı IŞİD tarafından yapılan özel bir haberleşme sistemi kullandığı, saldırı öncesi birkaç kez havaalanı çevresinde keşif yaptığı ifade ediliyor.
Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Ankara, Diyarbakır, Suruç ve Gaziantep saldırılarında Türk kökenli militanlarını görevlendiren IŞİD, emniyet güçlerinin son yaptığı operasyonlar sonrası, yabancı militanlarını görevlendirme kararı aldı. Yabancıların çoğunun Türk güvenlik güçlerinde kaydı ve haklarında takip olmadığını düşünen örgüt bu nedenle yabancı uyruklu üyelerini seçti.
Öte yandan DHA'nın haberine göre İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 44 kişinin ölümüne ve 200'den fazla kişinin de yaralanmasına neden olan canlı bomba saldırılarını düzenleyen teröristlerden birinin Özbek vatandaşı olduğu, birinin Dağıstan uyruklu Rusya vatandaşı, birinin de Kırgız vatandaşı olduğu belirlendi. Dağıstan uyruklu teröristin Fatih'te kiraladıkları evde pasaportunu bıraktığı ve bu pasaport ile yaklaşık bir ay önce Türkiye'ye giriş yaptığı öğrenildi.
‘POLİS, IŞİD GEÇİŞLERİNİ İZLEMEKLE KALDI MÜDAHALE ETMEDİ'
IŞİD'in son saldırısını Sputnik'e değerlendiren HDP Gaziantep Milletvekilli Mahmut Toğrul, Türkiye'nin IŞİD ile mücadelede geç kaldığını belirterek, Gaziantep'in örgütün üssüne dönüştüğünü, gerekli müdahalenin zamanında yapılması durumunda, örgütün dünyayla bağının kesilebileceğini vurguladı. Toğrul şöyle devam etti:
"Birkaç yıldan beri Cerablus-Azez hattında Türkiye'nin gerekli güvenlik önlemleri almadığı takdirde ileride sorunlar yaşayacağını defalarca söyledik. IŞİD'in dünyaya açılan kapısı bu bölgedir. Bu bölge kapatılsa IŞİD'in dünyayla bağlantısı kesilecek. IŞİD'in Antep'i geçiş üs olarak kullandığını defalarca söyledik fakat ne yazıkki hiçbir önlem alınmadı. Şimdi ortaya çıkan mahkeme belgelerine göre devlet 2012 yılından beri IŞİD çetelerini adım adım izliyormuş fakat müdahale etmiyormuş. Ne yaptıkları nasıl geçtikleri polis tarafından izleniliyormuş. IŞİD sınır emiri İlhami Balı ile yapılan görüşmeleri polis takip etmiş ve örgüte geçişleri polis sadece izlemekle yetinmiş. Ankara ve Suruç patlamasını yapanlar 2012 yılından beri takip ediliyormuş."
Türkiye'nin IŞİD'i Rojava bölgesinde YPG'ye karşı desteklediğini savunan HDP'li vekil, şunları söyledi:
"Polisin IŞİD'e müdahale etmemesi bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Rojava'ya, YPG/YPJ'ye karşı IŞİD'in desteklendiğini gösteriyor bu bize. Şimdi IŞİD'e karşı önlemler almış olabilir ama eskiden böyle değildi. Bu kadar istihbarata rağmen IŞİD'e müdahale edemeyenler İstanbul'daki saldırıyla ilgili bizim sorumluğumuz yoktur diyemezler."
‘IŞİD GAZİANTEP'İ ÜS OLARAK KULLANIYOR'
"IŞİD Antep'i üs olarak kullanıyor. Antep'te hastanelerde tedavi görüyor. Hâlâ Antep'teki mülki idare amirleri IŞİD'i bir terör örgütü, militanlarını ise bir terörist olarak algılamıyorlar. Bunu niye söylüyorum, çünkü ellerinde bu kadar bilgi ve belge olmasına rağmen IŞİD'in Antep'te bu kadar rahat gezmesi başka şekilde izah etmek mümkün değil. Türkiye 2012 ile 2015 yılı arasında IŞİD'e bilinçli bir şekilde müdahale etmedi."
‘TÜRKİYE IŞİD BÖLGESİNDE AÇIK KAPI POLİTİKASI UYGULUYOR'
Türkiye'nin IŞİD'in Suriye'deki hakimiyet bölgelerine komşu olan sınır kapılarında, ‘açık kapı politikası' uyguladığına dikkat çeken Toğrul, şöyle devam etti:
"Türkiye kendisine bir çakıl taşı dahi atmamış YPG'nin olduğu bölgelerde bir sivili dahi geçirtmiyor. Şimdi ortaya çıkan belgelere göre IŞİD'in elindeki olan sınır kapılarında Türkiye IŞİD'le ticaret yaptı."
‘IŞİD'E MÜDAHALE ETMEYENLER IŞİD TARAFINDAN SALDIRIYA UĞRARLAR'
Rusya ve Suriye'nin daha önce Türkiye'ye ‘cihatçı grupları desteklemekten vazgeçin' şeklinde uyarılarda bulunmasını da değerlendiren Toğrul, Moskova'nın Suriye'deki askeri operasyonunu da şöyle yorumladı:
"Rusya'nın IŞİD ile mücadele etmesi doğru bir tavırdır. Dünya IŞİD'e karşı mücadele etmeli. Bugün IŞİD'e müdahale etmeyenler yarın IŞİD tarafından saldırıya uğrarlar. Dünya Suriye'deki halklara yerleşik güçlere destek vererek IŞİD ile daha mücadele edebilir."
Sputnik'e konuşan, daha önce TBMM'de IŞİD için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için teklifte bulunan ancak teklifi AK Parti tarafından reddedilen CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem de Atatürk Havaalanı'ndaki saldırının Türkiye'nin, cihatçılara karşı uyguladığı açık kapı politikasının bir sonucu olduğunu savundu.
Erdem şunları söyledi:
"İstanbul'daki saldırı Türkiye'nin açık kapı politikasının bir sonucudur. Bu politika orta ve uzun vadede vatandaşlarımızı tehdit ediyor. İstanbul saldırısının araştırılması için grubumuz bir komisyon kurulmasını önerdi ancak AKP bu öneriyi reddetti. Keşke reddedilmeseydi. Bir komisyonun kurulması halinde biz IŞİD'in Türkiye'ye yönelik yapılanmalarını çok kısa sürede yok etme imkânına sahip olabilirdik. Bu yapılanmalar açık kapı sonucu oluştu. Türkiye IŞİD'in üzerine çok cesurca gitmelidir, eğer gitmezse çok ağır bedeller öder endişesini taşıyorum. Dün Meclis'te bir konuşma yaptım ve IŞİD ile ile ilgili belgeler açıkladım. IŞİD'in takip edildiğini ancak kendisine müdahale edilmediğini anlattım. Mecliste bir komisyon kurulmalı. Gerekirse iktidar bir komisyon kursun. Emniyet ve istihbarata baskı oluşturup bir tedbir oluşturmamız gerekiyor aksi takdirde IŞİD'in vuracağı bir gerçektir. Meclis'te 3 parti komisyonun kurulması konusunda bir irade ortaya koyuyor ama iktidar koymuyor. Parlamento derhal IŞİD ile ilgili bir komisyon kurulmalı."
‘RUSYA'NIN IŞİD'E KARŞI MÜDAHALESİ, BARBARLIĞA KARŞIYDI'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eylül 2015'te yaptığı bir açıklamada Rusya'dan ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden Suriye'de çatışmalara katılan teröristlerin kendileri için tehdit oluşturduğunun altını çizerek ‘Rusya'ya dönmelerini beklemek yerine, onları uzaktan yok etmek gerektiğini' belirtmişti. Erdem, Putin'in bu açıklamasını ve Rusya'nın IŞİD'e karşı mücadelesini şöyle değerlendirdi:
"Rusya Suriye'de IŞİD mevzilerini bombalıyor. IŞİD'i vurmak ve IŞİD'i yok etmeye yönelik bir girişim içerisinde olmak her zaman çok önemlidir. Bu barbarlığa karşı yürütülen bir savaştır. Rusya'nın da savaşını bu anlamda anlamlı bulurum. Ama Rusya dahil tüm devletlerin bölgedeki insanların kendi kaderlerini tayin hakkı çerçevesinde sürece yaklaşması gerekir. Bu ihlal ediliyor anlamında söylemiyorum. İlke olarak bunu diyorum. Bu Rusya'ya has bir iş değil."
ABD'nin de IŞİD'e karşı mücadele ettiğini iddia ederek mevzileri bombaladığını söylediğini aktaran Erdem, "Teröre karşı mücadele etmek insani bir görevdir. Teröre karşı verilen her mücadele olumludur, yararlıdır. Bakıyorsunuz ABD terörle mücadele adı altında bölgeyi dizayn etme siyaseti yürütüyor. Bu siyasetten uzak olmak gerekiyor ve sadece terörle mücadele edebilecek bir uluslararası koalisyona gerek vardır. Bu koalisyonda yer almak gerekir. Türkiye de Kilis sınırından obüslerle IŞİD'e karşılık verdiğini söylüyor. IŞİD'in bölgedeki örgütlenmesini ortadan kaldıracak bir tutum içerisine girmeliyiz. Hükümet sınırdışı operasyon yetkisi istedi bizde bu yetkiyi verdik" dedi.
‘TÜRKİYE HAVADAN IŞİD MEVZİLERİNİ BOMBALASIN'
Türkiye'nin IŞİD ile mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Erdem, "Türkiye, Suriye'de IŞİD mevzilerini havadan vurmalı. IŞİD bizim için de tehlikeli bir terör örgütüdür. Türk Silahlı Kuvvetleri sınır ötesinde IŞİD'e operasyon yapmalı. Türkiye, Rusya ilişkilerinin normalleştiği bir dönemde bölgedeki tavrımız katkı sunacaktır. Türkiye IŞİD'e karşı hava operasyonları yapmalı. IŞİD mevzilerini imha etmek her çağdaş ülkenin görevidir. IŞİD bütün dünya için tehdittir" diye konuştu.
