İlhami: Biri kapımı çaldı. 'Çabuk hanımını al, git' diyor. Peşmerge yaklaşıyormuş.
X Kişi: Cerablus'un emirleri var. Kobani tarafında kardeşlerin tuttuğu askeri alanda çatışma çıkmış diyorlar. PKK saldırıyor, kardeşler saldırıyor. Kardeşler dün ameliye (intihar saldırısı) yapmış. Bazıları çok panik yapıyor.
İlhami: Hanımları alıp götürüyorlar. Tedbir alalım ama bu kadar basit mi yaklaşmaları?
X kişi: Gerek yok paniğe. Surtaları (polis) koysunlar.
MAAŞLAR VE EV KİRASI 4.500 DOLAR
3 Nisan 2015 günü yapılan konuşmada ise IŞİD'in Türkiye'deki elemanlarına maaş ve ev kirası gönderdiğine ilişkin görüşme yapıldı. İsmail Korkmaz ve İlhami Balı arasında geçen konuşma şöyle:
İsmail: 4 bin 500 dolar sadece maaşlar yatıyor. 500 dolar kiralara denk geliyor değil mi?
İlhami: Ben sana 4 bin 500 dolar gönderdim. Maaşlar, 500 dolar da ev kirası
İsmail: 500 dolar ev kirasına yetmiyor
İlhami: Her zaman 500 dolar gönderiyordum, yetiyordu. Şimdi dolar yükseldi, nasıl yetmiyor?
İsmail: Ev kirasını arttı. Maaştan ekleme yapıyorduk. 500 lira Ebu Furkan'ın, 350 Abdullah'ın, 375 benim, 250 Talha'nın, 450 Osman'ın
İlhami: Duydum ki paranız bitmiş. Maaşlarınızla beraber hallediyorum.
'YAKALANANLAR TÜRK, HİÇ ÜZÜLMEDİM'
4 Nisan 2015 günü sınırı geçerken yakalanan kişilerle ilgili İlhami Balı ve kaçakçı Hüseyin Hano arasında yapılan görüşme şöyle;
Hüseyin: Gelenler Antep'ten, arkalarından buraya kadar gelmiş. Jandarma'ya gidiyorlar.
İlhami: Bunlara az az gelmelerini söyledim. Laf anlamıyorlar. Hiç üzülmedim. Hepsi Türk yakalananların.
Hüseyin: Zaten bütün sıkıntıyı kendileri veriyor.
İlhami: Bundan sonra ağızlarıyla kuş tutsalar 3-4'ten fazla kabul etmem.
Hüseyin: Yolu da açık ediyorlar. Kendilerinin derdinde değiliz. Yol berbat oluyor.
'ASKERİN YANINDAN GEÇİRECEK'
Ebu Cemal: Yolu ayarladık. Sürülmüş tarlanın yanındaki kanalın üstünde bekçi var. Adamlar orada nöbette. Oradan çıkaracağız.
İlhami: Çok kişi var, gelsinler mi?
Ebu Cemal: Adam başı 40 milyona razı ettik. Başka şoför gönderdim. Yaşar sadece getirecek, 150 milyon alacak. Askerin yanından geçirecek.
İlhami: Ben yolunu göreyim. Hoşuma giderse kendisine uyarım.
Ebu Cemal: Sürülmüş tarla tarafına gidiyoruz. Çabuk olsunlar, 2 saat kaldı nöbetin bitmesine.
'ELİME GEÇSİN KAFASINI KESECEĞİM'
İlhami Balı'nın 23 Nisan günü yaptığı bir konuşmada sınırdan geçerken yakalanan IŞİD'liler ile ilgili köylüleri tehdit ettiği ortaya çıktı. Görüşme şöyle;
İlhami: Tel Ahmar köyünün hepsi şerefsiz, onun bunun çocuğu. Eğer oraya iki tane bomba atmazsam şerefsizim. Tel Ahmar köyünde yaşayan şerefsizlerin hepsi ile görüşürüm. Tel Ahmar'dan bir tanesi benim elime geçsin, kafasını keseceğim. Sen bana desen asker olmadığını ben 12 kişi birden getirtmem.
Ebu Cemal: Telde sorun oluyorsa, istihbarat olabilir. Birşey yapamıyoruz tele. İki askere alıyoruz biz. Teldekiler hep böyle konuşuyor. Ne tarafa göndersek, tel sıkı, istihbarat var, sivil var diyorlar.
İlhami: Özbekistan'dan gelmiş, Türkistan'dan gelmiş. Bin metre kala adamı yakalat. Sizin hatanız var. Yol sağlam değilse getirtmeyin. Bu kaçakçı 5- 10 kuruşa bakmasın. Getirtme, Antep'te onlara bakacak yerim, ekmeğim, param var. Ben bakarım onlara. Bize yol aramayın, istemiyoruz. 3- 5 kuruşa adamları yakalatıyorsunuz. Sağlam çalışmıyorlar, o zaman çalışma bu serefsizlerle.
'TÜRK ASKERİ ŞEREFSİZ'
Bilal: Tren hattındayım. Bir yaralı var. Türk askeri bırakmıyor, müdahale etti
İlhami: Asker izin vermiyorsa ne yapayım? Askerin kafasına sıkayım mı? En son bunu yapacağım. Şerefsiz asker izin vermiyor. Sadece biz değil, her taraf kapalı. Türk askeri ancak bu kadar merhametsiz olur.
Bilal: Zaten merhametsiz. Gitmiyor, emir istiyor.
İlhami: Türk askeri merhametsiz. Telefonumu dinliyorlarsa bunu kaydetsinler. Türk askeri şerefsiz. Geleyim oraya. Türk askerine ben sıkarım.
'İSLAM DEVLETİ'NDE BÖYLEYSE TÜRKİYE'DE ÇIRILÇIPLAK GEZERLER'
Kayıtlarda Balı'nın Türkiye'ye geçmek için gümrük idaresine gelen bir ailenin kızı ile ilgili konuşmaları da yer aldı. Genç kızın çok açık giyindiğini söyleyen Balı'nın konuşması şöyle;
İlhami: Kızın böyle bir giyimi olamaz. Gerçekten ayıp. İslam devletinde böyle giyiniyorsa Türkiye'de çırılçıplak gezerler.
Yahya: Ben kendilerine dedim. 'Yüzümüz açık değildi. Burundan yukarı sarmıştık. Sadece gözlerimiz açıktı' dediler.
İlhami: Yüzü değil, her tarafı meydandaydı. Adam diyor 'Ben bunlara nasıl kağıt vereyim?' Onun için vermedi. Senin aramana bile gerek yok. Yahya'nın tanıdığı dediler, dedim çıkarabilirsin. Karakola gittiler kağıt almaya. Aradım dediler ki; 6-7 kişiler kızlarını gel gör.
TÜRK ASKERİNE ATEŞ ETMİŞ
Hüseyin: Çatışma oldu mu askerle Tel Ahmar tarafında
İlhami: Noktanın arkasında, darı yolu var, orada. Veli'nin kardeşini vurdular. Çocuk karnından yaralandı. 2 kişiyi vurdular. Biz de almaya gittik. Bize küfür ettiler. Allah'a küfür ettiler. Allah'a küfür edince başladık vurmaya
Hüseyin: Kendilerine (askerlere) bir şey oldu mu?
Ebu Hişam:Türkleri vurmuşsun?
İlhami: Ateş açtık. Biz yaralıları sınırdan almak için gittik. Allah'a küfür ediyor. Eşimize küfür ettiler. Bize yanlış yaptı, biz de ateş ettik.
'AYRILMAK İSTERSE KAFASINA SIK'
16 Haziran günü İlhami Balı'nın Suriye'ye gelen önemli kişi ile ilgili yaptığı konuşma da dikkat çekti. Balı ve Muhammet isimli kişi arasında geçen konuşma şöyle:
Muhammet: Haberin varmış gelenlerden. 15- 20 dakikaya ulaşırlar.
İlhami: Senin yanında beklesinler. Babamın oğlu gelse verme. Senden ayrılmak isterlerse kafalarına sık. O kadar önemli anladın mı? Ayrılmak isterlerse kafalarına sık. Kefili benim. Sonra söylerim sana.
