'15 Temmuz darbe girişimi değil iç savaş denemesiydi'

15 Temmuz girişimi sonrası Cemaate yönelik operasyonlar ivedilik kazandı. Kamuda, üniversitelerde, TSK'da, yargıda operasyonlar birbirini izledi. RS FM'de konuşan emekli Binbaşı Erol Mütercimler, "Darbe girişimi başarısızlık üzerine kuruldu. Bu bir iç savaş denemesiydi" dedi. Mütercimler, Cemaatin TSK içine nasıl sızdığını da anlattı.

TSK'daki Cemaat yapılanmasının ne kadar endişe verici boyutlarda olduğu 15 Temmuz darbe girişimiyle gözler önüne serildi. Türkiye genelinde pek çok generalin de içinde olduğu 6 bin 38 asker gözaltına alındı, 437’si tutuklandı, 900 kişinin sorgusu sürüyor. Kuşkusuz darbe girişiminin en dikkat çeken isimleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havacı yaveri Yarbay Erkan Kıvrak ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin ağabeyi Tümgeneral Mehmet Dişli’nin darbe girişiminin kilit ismi olmasıydı.

Başka bir detaysa bugün açığa çıktı. MİT’in Genelkurmay’ı darbeye karşı 6 saat önceden uyarması TSK tarafından doğrulandı. Ancak gereken önlem alınmadı. Akıllara devlet üst kademesine kadar sızan yapının nasıl ilerdiği sorusu takılırken, Necdet Özel’in Fethullahçılar için 'haberim yoktu' türünden açıklamalarına tepkiler de devam etti. O tepkilerden biri de emekli Binbaşı ve Balyoz sanığı Erol Mütercimler’den geldi.

'ŞİMDİ GÜNAH ÇIKARMASINLAR'

RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle'de konuşan Mütercimler, "Şimdi günah çıkarmasınlar, askeri birlikte kimin ne olduğu bilinir" dedi. Cemaatçilerin konuşlanma yeri için istihbarat birimlerini adres gösteren Mütercimler şunları söyledi:

​"Her askeri birlikte kimin ne olduğu bilinir. Hele deniz ve havva kuvvetleri küçücük yerledir. İnsanlar biraradadır. Hakkınızda üçlü istihbarat alırlar. Genelkurmay emir subayı seçmiş, Cumurbaşkanı’na yaver vermiş. Bütün kuvvet komutanlarının yaverlerine, özel kalemlerine bakın. Hepsi kurmay subay, hepsi FETÖ’cü. Kendi içlerine giren adamlardan haberleri yok. Neden? Çünkü yıllar yılı istihbarat Dairesi’ne FETÖ’cüler yerleştirildi. Onlarla ilgili olumlu rapor verildi. O rapor ve terfilerin altında Necdet Özel’in, İlker Başbuğ’un ve Yaşar Büyükanıt’ın imzası var. Şimdi Özel, kanal kanal gezip günah çıkarıyor. Biz bu tarz yuvalanmalar olduğunu söyledik. Allah'ın bir kulu da çıkıp nedir bu demedi?”

'NATO, TÜRK ORDUSU'NDA SOLCU SUBAY İSTEMEZ'

Ordu içindeki yuvalanmalar için NATO’yu işaret eden Mütercimler, durumu sosyolojik etmenlerle de açıkladı: "Türk Ordusu, NATO ordusudur. Yapılanmasının stratejik kararlarını Pentagon ve Brüksel verir. Subayların sol, sosyalist ve Kemalist olması istenmez. NATO Atatürkçülüğü dediğimiz sağcı Atatürkçülük tercih edilir. Öte yandan subay kadrosunun yüzde 85’i köylü, işçi çocuğudur. Geri kalan yüzde 15’in yüzde 9,9'u memurdur. Çok çocuklu ailelerin çocuklarıdır."

'İSLAMİ KESİME HİÇBİR DÖNEM DOKUNULMADI'

9 Mart ve 12 askeri darbelerinde sosyalist, sosyal demokrat ve Kemalist kesimin yok edildiğini; ancak İslamcı kesime dokunulmadığını belirten Erol Mütercimler, 1994 yılında cemmatçilere ilişkin Donanma Komutanlığı tarafından verilen rapora rağmen, siyasi hesaplar uğruna duruma müdahale edilmediğini söyledi.

Mütercimler, "2012- 2016 aralığına bakın. Silahlı kuvvetlerden atılanların kimler olduğuna bakın. Gülen Cemaati’ne mensupların TSK’dan atılma sayısı bir elin parmağını geçmez. 1994 yılında Donanma Komutanlığı cemaat yapılanmalarıyla ilgili rapor verdi. Hatta bu rapor Milliyet ve Hürriyet’e de sızdırıldı. Buna rağmen müdahale edilmedi. 1980 darbesinden sonra Yaşar Büyükanıt, Fethullahçı öğrencilerle çok mücadele etti ama başarılı olması engellendi. 1970’ten sonra Milli Nizam Partisi kapatıldığında Necmettin Erbakan İsviçre’ye gitti. Ardından siyasete dönmesi için iki general tarafından ikna edildi. Amaç partisini açarsa AP’nin bölüneceği düşüncesiydi" dedi.

'UCUZ ATLATTIK'

Darbenin askeri ayağı yavaş yavaş gün yüzüne çıksa da bazı noktalarda kafalar karışık; ancak Mütercimler’e göre, operasyon yüzde yüz başarılı oldu. Çünkü o gün yapılan isyan stratejisi başarısızlık üzerine kuruldu. Emekli Binbaşı "Bu bir darbe değil, isyandır. Orada bir şey denendi. Halk sokağa sürüldü. İç savaş provası yapıldı. AK Parti’nin 10’da 9 seçmeni çıktı. Bir de karşı kitlenin çıktığını düşünün. İç savaş çıkardı. Mısır’da, Irak’ta bunlar denendi. Biz burada ucuz attık" şeklinde çarpıcı bir tespitte bulundu.

MİT saldırısının polislere yapılan operasyonların intikamı, Meclis’i bombalamanın da siyasal iktidarı ele geçirmek ve Gülen’i halife yapmak amacıyla olduğunu söyledi Erol Mütercimler. Mütercimler, bu kaotik ortamdan çıkmak için çözüm yolunu "Siyasette yumuşamak, dünya genelinde Ortadoğu’daki durumu da ele alacak strateji ve politika üretmek, demokrasiye sahip çıkmak, siyasal partiler içerisinde demokrasiyi oluşturmak, Özerklik öz yönetim gibi söylemelerden vazgeçmek” şeklinde özetledi.