© AA / Ömer ÜrerKonuralp Müzesi Müdürü ve Prusias ad Hypium Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Celal Özdemir, bu yılki kazıları ay sonunda tamamlayacaklarını söyledi.
1/6
© AA / Ömer Ürer
Konuralp Müzesi Müdürü ve Prusias ad Hypium Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Celal Özdemir, bu yılki kazıları ay sonunda tamamlayacaklarını söyledi.
© AA / Ömer Ürer Kazı bölgesinde bu yıl MS 307 yıllına ait olduğunu düşündükleri Roma dönemine ait bir villayı gün yüzüne çıkardıklarını belirten Özdemir, "Bu villanın 128 metrekarelik yer döşemesinin mozaik olduğunu tespit ettik. Çok fazla deforme olmamış. O dönemin sanatsal motiflerini taşıyan bir mozaik. Geometrik şekiller ve renkli taşlarla yapılmış bir taban döşemesi" dedi.
2/6
© AA / Ömer Ürer
Kazı bölgesinde bu yıl MS 307 yıllına ait olduğunu düşündükleri Roma dönemine ait bir villayı gün yüzüne çıkardıklarını belirten Özdemir, "Bu villanın 128 metrekarelik yer döşemesinin mozaik olduğunu tespit ettik. Çok fazla deforme olmamış. O dönemin sanatsal motiflerini taşıyan bir mozaik. Geometrik şekiller ve renkli taşlarla yapılmış bir taban döşemesi" dedi.
© AA / Ömer Ürer Kazı bölgesinde sadece mozaik alanın çıkarılmadığının altını çizen Özdemir, bu villaya ait hamam, oturma ve misafir ağırlama alanlarının da bulunduğunu dile getirdi.
3/6
© AA / Ömer Ürer
Kazı bölgesinde sadece mozaik alanın çıkarılmadığının altını çizen Özdemir, bu villaya ait hamam, oturma ve misafir ağırlama alanlarının da bulunduğunu dile getirdi.
© Ömer Ürer Düzce'nin birinci derece deprem bölgesi olduğunu, bulunan yapının da o dönemde yaşanan bir depremde yıkıldığını ve yandığını tespit ettiklerini anlatan Özdemir, "Kazılarda yaklaşık 15 sikke ele geçti. Bulunan villada en son ele geçen bakır sikkelerin MS 566 yılına ait olduğunu gördük. Bundan yapının Bizans İmparatoru 1. Jüstinyen döneminde yıkıldığını anlıyoruz. Düzce ve bölgesi birinci derece deprem bölgesi ve yapının yıkılmasını da depreme bağlıyoruz. Yapının yıkılış şekli ve daha sonradan da yanması, depremde yıkılmış olduğunu gösteriyor. Buluntularımızın tamamına yakını yangın tabakasından ele geçiyor" dedi.
4/6
© Ömer Ürer
Düzce'nin birinci derece deprem bölgesi olduğunu, bulunan yapının da o dönemde yaşanan bir depremde yıkıldığını ve yandığını tespit ettiklerini anlatan Özdemir, "Kazılarda yaklaşık 15 sikke ele geçti. Bulunan villada en son ele geçen bakır sikkelerin MS 566 yılına ait olduğunu gördük. Bundan yapının Bizans İmparatoru 1. Jüstinyen döneminde yıkıldığını anlıyoruz. Düzce ve bölgesi birinci derece deprem bölgesi ve yapının yıkılmasını da depreme bağlıyoruz. Yapının yıkılış şekli ve daha sonradan da yanması, depremde yıkılmış olduğunu gösteriyor. Buluntularımızın tamamına yakını yangın tabakasından ele geçiyor" dedi.
© AA / Ömer Ürer Özdemir, Konuralp bölgesinde bulunan Roma dönemine ait Prusias ad Hypium Antik Kenti'nin geniş bir alana sahip olduğunu belirterek, şu anda antik kente 4 kilometre uzaklıkta kazı yaptıklarını ve bunun da buranın o dönemde ne kadar büyük bir yer olduğunu gösterdiğine işaret etti.
5/6
© AA / Ömer Ürer
Özdemir, Konuralp bölgesinde bulunan Roma dönemine ait Prusias ad Hypium Antik Kenti'nin geniş bir alana sahip olduğunu belirterek, şu anda antik kente 4 kilometre uzaklıkta kazı yaptıklarını ve bunun da buranın o dönemde ne kadar büyük bir yer olduğunu gösterdiğine işaret etti.
© AA / Ömer Ürer Helenistik çağda söz konusu alanda muhteşem bir kent bulunduğunu vurgulayan Özdemir, şunları söyledi: "Daha önceki kazılarda bölgeden çıkan heykeller ve buluntular buranın büyük ve ihtişamlı bir kent olduğunun göstergesidir. Batı Karadeniz bölgesinin ayakta kalmış antik kentlerinden bir tanesi. Tiyatrosu, Roma köprüsü ve su kemerleri ayakta olan bir alan. Ayakta kalması anlamında Efes iyi bir örnek fakat buranın 1-1.5 metre toprak altında, Efes'ten daha ileri bir kent var. Buranın bilimsel, arkeolojik kazıları belki 10, belki de 20 yıl sürecek fakat kazılar devam ettikçe Efes'e eşdeğer bir kent çıkacak."
6/6
© AA / Ömer Ürer
Helenistik çağda söz konusu alanda muhteşem bir kent bulunduğunu vurgulayan Özdemir, şunları söyledi: "Daha önceki kazılarda bölgeden çıkan heykeller ve buluntular buranın büyük ve ihtişamlı bir kent olduğunun göstergesidir. Batı Karadeniz bölgesinin ayakta kalmış antik kentlerinden bir tanesi. Tiyatrosu, Roma köprüsü ve su kemerleri ayakta olan bir alan. Ayakta kalması anlamında Efes iyi bir örnek fakat buranın 1-1.5 metre toprak altında, Efes'ten daha ileri bir kent var. Buranın bilimsel, arkeolojik kazıları belki 10, belki de 20 yıl sürecek fakat kazılar devam ettikçe Efes'e eşdeğer bir kent çıkacak."