'Çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi hayat boyu kadının cinsel istismara uğraması demek'

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, tartışma yaratan cinsel istismar düzenlemesiyle ilgili "Çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi hayat boyu kadının cinsel istismara uğrayacağı anlamına geliyor" dedi.

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, Enver Aysever'in RS FM'de hazırlayıp sunduğu ‘Oyuna Devam' programının konuğu oldu.

"Herhangi bir devlet büyüğünün bir çocuğu tecavüzcüsüyle evlendirmeye hakkı var mı?" sorusunu yanıtlayan Tükel, "Gerçekten çok ciddi bir düzenleme. Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi ve cezanın ertelenmesi doğrudan tecavüzcüyü aklayan, meşrulaştıran bir şey" diye konuştu.

"Üstelik düzenlemenin 2. bölümünde yer alan ‘Eğer evlilik sürerse, failin neden olduğu bir şekilde sonlanmazsa boşanmanın olmayacak olması' bunun neredeyse hayat boyu sürmesi demek. Çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi hayat boyu kadının cinsel istismara uğrayacağı anlamına geliyor" diyen Tükel, "Bir taraftan da baktığımızda, Türkiye'de sonuçta 15 yaşının altında çocuklara her türlü cinsel yaklaşım suçken burada bir kavram değişikliği oluyor. Evlilik her şeyin üstünü örten bir tanımlama. Rıza olursa tecavüz meşrulaşıyor. Ki buradaki rızanın bir çocuğun rızası olacağını düşündüğümüz zaman zaten bunun geçerli olmayacağını düşünmemiz gerekiyor. Çocuklar için irade ve rızadan bahsedilemez" dedi.

‘ÇOCUK YAŞTA EVLENDİRİLENLERDE İNTİHAR DÜŞÜNCESİ DAHA YÜKSEK'

"Bu cinsel olduğu kadar ruhsal da bir istismar" diyen Tükel, mağdur çocuğun ifadesini baskı ve yönlendirme altında verebileceğinin, bu tip bir yargılamanın doğru sonuçlar vermeyeceğinin altını çizdi. "Kız çocukları çocuk yaşta evlendiklerinde diğer yaş gruplarına göre fiziksel şiddete 2 kat, cinsel şiddete ise 3 kat daha fazla maruz kalıyor. Araştırmalar bunu gösteriyor" diyen Tükel, "Ek olarak, depresyon çok daha yüksek oranda kendini gösteriyor. Yine, intihar düşüncesi 10-17 yaş arasında evli çocuklarda çok daha yüksek. Bunlarla ilgili yapılmış önemli çalışmalar var" ifadelerini kullandı.

‘KENDİSİ ÇOCUK OLAN BİR KİŞİ ANNELİK SORUMLULUĞU ÜSTLENMEK ZORUNDA KALIYOR'

Tükel şunları kaydetti: "Bu yaşlardaki evlilikler, kız çocuklarını eşlerine daha bağımlı hale getiren bir durum. Gebelikten korunma yöntemlerine dair bilgi sahibi olmadıkları için istenmeyen gebelikler yaşanıyor. Kendisi çocuk olan bir kişi annelik sorumluluğu üstlenmek zorunda kalıyor. 18 yaş öncesinde kız çocuklarının üreme sistemlerinin olgunlaşmaması nedeniyle çeşitli sağlık sorunları yaşıyorlar. Bütün bunlar dikkate alınması gereken noktalar."