Toker'in ‘Başbakan'ın nisan endişesi' başlıklı yazısı şöyle:
Anayasa değişiklik teklifi, Meclis'te son virajı dönüyor… Kıyısına getirildiğimiz kopuş sürecinde, nihai noktayı koyacak o aşamanın adı referandum.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, referandumun önümüzdeki nisanda düşünüldüğünü resmen söyledi.
Bu takvimin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bağımsız açıklanma ihtimalinin sıfır olduğunu bir kenara not edelim. Diğer yandan Başbakan Binali Yıldırım'ın da meseleye "Benim projem" diye sahiplenerek toz kondurmadığı doğru.
YILDIRIM'A GÖRE NİSAN, ÜÇ NEDENLE KÖTÜ: EKONOMİ, TERÖR VE TRUMP
Başbakan, ikisi somut, diğeri öngörülemezlik üzerine kurulu üç nedenden dolayı referanduma nisanda gidilmesinden yana değil. Bu düşüncesini ikili görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilettiği biliniyor.
— İlk neden ekonomi. Büyüme, işsizlik, kur gibi temel göstergelerin hepsi kötü. İyileşme emaresi yok. Kabinenin ekonomiyle ilgili bakanları, "toparlanmanın sonbahardan önce gerçekleşemeyeceğini, kriz sonuçlarının nisan mayısta ağır hissedileceğini" Yıldırım'a fasılalarla iletiyor. Yıldırım da Cumhurbaşkanına.
— Başbakan Yıldırım'ın referandum takvimi için nisan ayına itirazının üçüncü nedeni ise ABD Başkanı (Donald) Trump faktörü. Bakmayın siz, kamuoyu önünde olumlu, işbirliği mesajları verdiğine. Yukarıda söz ettiğim dar kadro değerlendirmesinde Trump'ın dış politika alanındaki öngörülemezliğinin Türkiye'yi de olumsuz etkileyeceğine dair kaygılarını paylaşıyor.
‘YILDIRIM, ORTALIK BU KADAR TOZ DUMANKEN ACELEYE NE GEREK OLDUĞUNU SORUYOR'
‘BAHÇELİ'NİN TUTUMUNU PEK ÇOK KİŞİ GİBİ YILDIRIM DA MERAK EDİYOR'
Kulislerden yansıyanları, Başbakan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ilişkin merakıyla tamamlayalım. İlginç olan, başkanlık meselesini beklenmedik bir anda gündeme taşıyan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumunu pek çok kişi gibi Yıldırım da merak ediyor oluşu.
‘REFERANDUMUN YILDIRIM’IN KÜÇÜK BİR PARTİLİ GRUPLA PAYLAŞTIĞI (İÇ DÜNYASINDAKİ) YANSIMASI BÖYLE’
Yanıt gelmiş mi derseniz, Başbakan Yıldırım'ın, yazının başından bu yana aktardığım iç değerlendirmede "Cevap verilmiyor" dediğini belirterek bitirelim.
Anayasa değişikliği için yapılacak olası referandumun, mikrofonlar ve kayıt cihazları önünde değil ama Başbakan Yıldırım'ın küçük bir partili grupla paylaştığı (iç dünyasındaki) yansıması özetle böyle.