Bununla birlikte Astana’da Şam yönetiminin karşısına masaya oturacak muhalefet tarafında hangi grupların yer alacağı henüz kesinleşmediği gibi bu görüşmelerde hangi ülkelerin temsilcileri hazır bulunacağı konusu da henüz tam olarak açıklığa kavuşmuş değil.
Sorun daha çok ABD temsilcilerinin gelip gelmeyeceği ile ilgili. Bilindiği gibi İran’ın bu konudaki tutumu çok sert.
Peki önümüzdeki Astana görüşmelerinde ABD olmazsa, bu görüşmelerin sonuçları ne kadar başarılı ve daimi olacaktır?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Rus siyaset bilimcisi, etnik ve dini çatışmalar uzmanı, Kafkasya Jeopolitik Kulübü koordinatörü Yana Amelina şu değerlendirmelerde bulundu.
Başlangıçta Rusya, Türkiye ve İran’ın, durumsal (ad hoc) ve sadece Suriye sorunu ile ilgili geçici ‘üçlü ittifakı’, uygulanması çok zor bir fikir olarak görünüyordu. Tarafların stratejik çıkarlar vektörleri oldukça farklıdır. Yine de her şeye rağmen bu başarılabildi, ama Suriye krizinin tam çözümü için henüz yetersiz. Çünkü hiç kuşkusuz, Suriye sorununun çözüm sürecinde ciddi bir ilerlemenin sağlanması için, ABD ve Orta Doğu’daki müttefiklerinin çıkarları da dikkate alınması gerekir.
Izdırap çekmeye devam eden Suriye’de Şam, Moskova, Ankara, Tahran, Washington ve Riyad’ın çıkarlarının dengesi sağlanabilir mi? Bu, büyük bir soru işareti. Ancak bu sorunun yanıtı da, sadece ilgili tarafların basit dışlanması yönteminde aranmamalı. Böyle basit bir yöntemin yetersiz ve başarısız kalacağı belli. Bu yüzden Astana görüşmelerinde ABD’nin katılımı bekleniyor. İran’ın da bunu kabul etmesi gerekir. Bakalım Tahran önümüzdeki görüşmelerde nasıl davranacak.
