CHP'li Çakırözer: Asla doğru bulmayız, Almanya engelleyici değil işbirliği yapan bir tavırda olmalı

CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, Türkiye’nin bir bakanının konuşmasına izin verilmemesini asla doğru bulmadıkları, bu konuda Almanya’nın engelleyici değil işbirliği yapan bir tavırda olması gerektiğini söyledi. Çakırözer, Türkiye ile ilgili bu algının değişmesi için bir an önce OHAL yönetiminden olağan hale geçilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye-Almanya ilişkilerini Sputnik'e değerlendiren CHP'li Utku Çakırözer, bakanların Almanya'da konuşmasına izin verilmemesinin doğru olmadığını söyledi. Almanya'da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 16 Nisan referandumunda oy kullanacaklarını hatırlatan Çakırözer, sözlerini şöyle sürdürdü:

'TERÖR ÖRGÜTLERİ PROPAGANDASINA İZİN VAR AMA…'

"Hangi partiden olursa olsun gidip oradaki yurttaşlarımızla görüşlerini paylaşması daha önceki pratiklere uygundur, ilk defa yapılmayacak. Böyle bir yasaklama gelmiş olmasını biz doğru bulmuyoruz. Bir de orada bir çok terör örgütünün propagandası da yapılabilmekte. Ama buna rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının konuşmasına izin verilmemesini asla doğru bulmuyoruz.

'ALMAN MAKAMLARI ENGELLEYİCİ DEĞİL İŞBİRLİĞİ YAPAN BİR TAVIRDA OLMALI'

Herkes düşüncesini söyleyebilmeli, açıklayabilmeli mutlaka. Tabi onun nasıl olacağı, o ülke hangi ülkeyse, bu örnek de Almanya, o ülkenin kendi iç işleyişine, iç düzenine sakınca getirmeyecek şekilde en uygun nasıl yapılacağının birlikte düzenlemesi lazım. Adalet ve Kalkınma Partisi'nden de olsa CHP'den de olsa ya da başka bir partimizden de olsa gidip yurttaşlarımızla mesaj vermek isteyenlere bu imkan yaratılmalıdır. Bu imkan konusunda Alman makamlarının engelleyici değil işbirliği yapan bir tavırda olması daha doğru olurdu.

'REFERANDUMDA SAĞLIKLI BİR KARAR ALINMASI İÇİN ÖNEMLİ'

Herkesin düşüncesini bu konuda yurttaşlarımıza özgürce anlatabilmesi çok önemlidir sağlıklı bir karar alınması için bu referandumda. Almanya'da da hatırı sayılır miktarda yurttaşımız var. Bu referandumda neyin oylanacağı konusunda eveti de hayırı da savunan kişilerin de onları bilinçlendirilmesi, aydınlatması, bilgilendirmesi için bu tür toplantılara ihtiyaç olabilir. Bu konuda işbirliğinin yapılması daha doğru olurdu."

'İLİŞKİLER İYİ OLMALI, İKİ TARAF DA ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİ'

Türkiye-Almanya ilişkilerinin önemine dikkat çeken CHP'li Utku Çakırözer, Almanya'da çok sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunduğunu, Almanya'nın aynı zamanda Türkiye'nin en önemli ticaret partneri olduğunu anlattı. Çakırözer, "Bir çok konuda işbirliği yaptığımız bir ülke. AB sürecimizde her ne kadar Almanya Başbakanı Merkel'in engelleyici yani tam üyeliğe karşı tutumu olsa da sürecin ilerlemesini bugüne kadar tamamen veto etmediler. O yüzden Almanya ile ilişkilerin iyi olması lazım. Bunun iyi olması için de iki tarafında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım" dedi.

'ALMANYA'DA TÜRKİYE'YE YÖNELİK TEPKİLER VAR ÇÜNKÜ…'

Almanya kamuoyunda da Türkiye'ye yönelik tepkiler olduğunu ifade eden CHP'li Çakırözer, bunun nedenlerini de şöyle anlattı:

"Siz Almanya'nın önde gelen gazetelerden birinin Türkiye temsilcisini önce 14 gün gözaltına alıp sonra da tutuklarsanız yazdıkları, düşünceleri nedeniyle doğal olarak Türkiye'deki insan hakları karnesine Alman kamuoyu düşük not verir. Türkiye'ye olan bakışı, Türkiye'nin oradaki algılanışı çok olumsuz etkilenir. Benzeri şekilde kendi gazetecilerimiz 150'nin üzerinde gazeteci cezaevinde Türkiye'de. Akademisyenler işlerinden atılıyor. On binlerce yurttaşımız işlerinden ihraç edildi, kimisi cezaevinde kimisi hiçbir şekilde hukuki hakkını arayamayacak şekilde mahrum bırakılmış durumda çalışmaktan. Çok büyük oranı belki suçsuz mağdur, suçlu olanların tabi ki hukuk devleti içerisinde cezalandırılması lazım. 15 Temmuz darbesinde gerçekten payı olan, iştirak eden, planlamasına katılanların ama onun dışındaki on binlerce mağdur yurttaşın bir an önce mağduriyetinin giderilmesi lazım. Tabi yurtdışından bakıldığında ki Almanya Avrupa'da önemli bir ülke bakıldığında Türkiye insan hakları, demokrasi, hukuk devleti konusunda ciddi sorunlar yaşayan bir ülke konumunda. Örneğin hayır dediği için işten atılan gazeteciler var, hayır dediği için röportajı yayınlanmayan Nobel ödüllü romancısı var. Bunlar tabi dışarıdan bakıldığında olumlu bir insan hakları karnesi değil. Demokratik ülkelerde de Türkiye'nin algısını zaten sıkıntılı kötü olan algısını daha da kötüleştiren unsurlar."

'İMAJIMIZI BİR AN ÖNCE DÜZELTMEMİZ, OLAĞAN HALE GEÇMEMİZ GEREKMEKTE'

Türkiye'nin imajını bir an evvel düzeltmesi gerektiğini kaydeden CHP'li Utku Çakırözer, "O yüzden bizim üzerimize düşen de Türkiye Cumhuriyeti'nin ya da siyaset kurumunun üzerine düşen de demokrasi, hukuk devleti, hak ve özgürlükler konusundaki imajımızı bir an önce düzeltmemiz. Bunun yolu da OHAL yönetiminden bir an önce olağan hala, normal hayata dönmemiz, insanların hakkını hukukunu sorabileceği, koruyabileceği, arayabileceği bir hukuk sistemine bir an önce geçmemiz gerekmektedir" dedi.