Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir, partisinin grup toplantısında konuştu.
Almanya ile Türkiye arasında bakanların toplantılarının iptal edilmesiyle başlayan krizi yorumlayan Baydemir, "Ne diyorlar Almanya için; faşizm. Süphanallah! Eğer bu ülkede yaşanan adaletsizlikler listelense Adalet Bakanı'nın boyunu aşar" dedi.
Konuşmasına Kürtçe selamla başlayan Baydemir'in ifadeleri özetle şöyle:
- Bugün burada zorunlu bir nöbet değişimiyle sizlere hitap ediyorum. Olması gereken eş başkanlarımızın hitabıydı. Umut ediyorum ki en kısa zamanda bayrağı esas sahibine devrederim. Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasına özgürlük, adalet, birlikte yaşam tohumu ekilmiştir. Zorluk zorbalık aşılacaktır. Topluma sinmek ve susmak dayatılıyor. Hiç şüpheniz olmasın, bu kürsü asla susmayacak. Sözümüzü canlara, kardeşlere, gençlere, kadınlara ulaştırma çabası içinde olacağız.
- Bugün burada sinmeyen, boyun eğmeyen tarihin 70 yıllık direngen geleneğinden gelen ve bugün zindanda olan tüm kadınların 8 Mart Kadınlar Günü'nü kutluyorum. En derin saygılarımı Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'a, Grup
- Hükümet, Avrupa'da kimi referandum etkinlikleri engellendi diye feryat figan içinde. Oysa bugün Türkiye'nin dört bir yanında 8 Mart etkinlikleri engelleniyor. Urfa'da, Suruç'ta daha dün 8 Mart etkinliklerinde 23 arkadaşımız gözaltına alındı. Önceki gün Siirt'te aynı şekilde gözaltına alındılar, darp edildiler. Bu, vesayet rejiminin son uygulaması değil. Kayyum zahmetle oluşturulan bütün değerleri yok etmeye çalışıyor. Alo şiddet hattı, kadın sığınma evleri, kadın dayanışma merkezleri kapatılıyor.
- Siyasete getirilen soykırım operasyonunun en büyük nedeni kadın mücadelesine bakışımızdır. Bu kadın mücadelesine saldırıdır. Kayyum ne yapıyor? Kayyum zahmetle oluşturulan bütün değerleri yok etmeye çalışıyor. Alo şiddet hattı, kadın sığınma evleri, kadın dayanışma merkezleri kapatılıyor. Kadını kendine kul köle haline getirmeye çalışıyor. Hiç şüpheniz olması, kim ki kadına yönelik şiddet uyguladıysa onlar eninde sonunda yok oldular. Kadına yönelik şiddetin sahipleri siyasi bir hareket olamazlar, ancak hödük olurlar. Bunlardan da ancak hödük politikası çıkar.
'HUKUK BİR GÜN ONLARA DA LAZIM OLACAK'
- Hukuk herkese lazım olacak. 4 Kasım darbesinden sonra Anayasa Mahkemesi kendi kararına sahip çıkmadı. Balbay-
- Ne diyorlar Almanya için, faşizm diyorlar. Süphanallah… Eğer bu ülkede yaşanan adaletsizlikler listelense Adalet Bakanının. bütün kabinenin boyunu aşar. Neymiş mağdurlar, bir kez daha mağdur olmuşlarmış. Bunların politikası 'neno yetim sahibi' politikası.
'15 YILDIR İKTİDARDASINIZ. HER DEFASINDA MAĞDURSUNUZ'
- İlkokul yıllarım köyde geçti, şehre geldik, şehir kültürüne yabancıyız. Bir kadın dileniyor ve 'Neno yetim sahibidir' diyor. Yıllar sonra aynı teyze, aynı yerde yine 'Neno yetim sahibidir' diyordu. Lise bitti yine aynı neno. Üniversite bitti 'Neno yetim sahibidir'. Mesleğe başladım, 'neno yetim sahibi'. Bu yetimler bir türlü büyümedi. 15 yıldır iktidardasınız. Her defasında mağdursunuz. Mitingleri yasaklıyorsunuz, mağdursunuz, dokunulmazlıklar kaldırılıyor mağdurlar. Şırnak yakılıyor, yerle bir ediliyor, yine mağdursunuz. Kusura bakmayın, bu yüz artık pas pas olmuş. Bütün dünya bu paspası tanıyor.
'ABİDİK GUBİDİKLERLE DOLDURULACAK SİSTEM'
- Şimdi de bütün köylerde "Hayır" çıkmasın diye baskı sindirme politikasını 1990'ları aratmayacak şekilde sürdürüyorlar. Paketin savunulacak tarafını bulamıyorlar. 18 yaşı öne çıkarıyorlar. Hele bak ne kadar büyük devrim. 1 Kasım
'BİRLİKTE HAYIR'LI BİR YOLCULUĞA ÇIKIYORUZ'
- Şimdi bir yol açıldı, 'Hayır' yolu açıldı. Birlikte hayırlı bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculuğun sonunda gençler daha özgür, kadınlar daha eşit olacaklar. Bulunduğumuz durum izleme durumu değildir. Bütün kardeşlerime çağrıda bulunmak istiyorum. Bir risk var, o da hırsızlık riskidir. Çünkü bunlar sabıkalı hırsızdır. 7 Haziran, 1 Kasım seçimlerinde trafolara giren iki ayaklı kedilere bakın. Önlem almak hepimizin borcu. 10 Mart'a kadar sandık kurulu üyeliği için başvurmanız ve sandıklara sahip çıkmanız çağrısında bulunuyoruz.
'15 TEMMUZ'DAN SONRA HER UYGULAMANIZ FAŞİZM'
- Sorarlar adama, "Siz ne istediniz de bu toplum size vermedi?" Belediye başkanı oldunuz, başbakan oldunuz, cumhurbaşkanı oldunuz. Yetmedi, şimdi tek adam devleti inşa etmenin çabasındasınız. Buna 'Hayır' diyenleri de faşizmle ötekileştiriyorsunuz. 'Hayır' kampanyası güçlü yürütülmesin diye Demirtaşları, Yüksekdağları cezaevinde tutuyorsunuz. 15 Temmuz'dan bu yana her uygulamanız faşizmdir. Ne diyor? Hayır demek darbeye destek vermekmiş. Hayır demek çukura destek vermekmiş. Bi xwedê, tepeden tırnağa faşizm çukurundasınız. Doyumsuzlukla karşı karşıyayız.
'12 EYLÜL ANAYASASINDAN HİÇ FARKI YOK'
- Cunta anayasası, Kürtlere özgürlük verdi mi? Hak verdi mi? Hayır. Bu pakette Kürdün, Alevi'nin hakkı var mı? Canların canını alan bu paketin canı cehenneme. Bizi reddeden, bizi yok sayan demokrasiyi yok sayan, faşizmi inşa eden bu paketle 12 Eylül anayasası arasında hiç fark yok. Al birini vur ötekine topunuza, ikinize de 'Hayır.'
'FERMAN PADİŞAHINSA 'HAYIR' DEME HAKKI BİZLERİNDİR'
- Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi gelişmesi müzakere masasının kurulmasıydı. Ne yaptınız tek başına iktidar olma uğruna masayı devirdiniz. Bununla yetinmediniz. Kan dökerek yeni bir rejim inşasına başladınız. Oysa bu toplum yeni bir gelecek peşinde. Ne diyorlardı eski ortakları için, "sınav sorusu çalmışlar." Siz ne yapıyorsunuz deveyi amuduyla beraber götürüyorsunuz. Bu toplumun aydınlık geleceğini çalmak istiyorsunuz. Yüksekdağ'ın, milletvekillerimizin, gazetecilerin, medya kuruluşlarının halkın sesinin yansımadığı bu paket kimsenin derdine derman olmaz. Ferman padişahınsa "Hayır" deme hakkı bizlerindir.
'MİRAY BEBEK, TAYBET ANA İÇİN HAYIR'
- Özellikle Kürt coğrafyasına dayattıkları bütün zulüm politikalarını tasdik edilmesi amacını taşıyor bu paket. Aynı zamanda, bir daha diyalog zeminini oluşmamasını sağlamayı amaçlıyor. Gelin hep birlikte, Miray Bebek, Taybet Ana için, "Bir yudum su, bir yudum su" diye katledilenler için "Hayır" diyelim.
- Öyle bir zeminde yaşıyoruz ki, bu fitne ve fesat paketi. Bugün Şengal'e baktığımızda, buranın fitne ve fesadının sonucudur. Kendi eliyle yapamadığını, Kürdü birbirine kırdırarak yapmaya çalışıyorlar. "Hayır"da buluşmak, fitneye de 'hayır' demektir.
- 'Hayır' kervanımız hayırlı olsun. And olsun ki özgürlük halayını bir kez daha Amed'de, İstanbul'da, Ankara'da kuracağız. Ve o halayda sazıyla sözüyle o nefes aldırmayan cümleleriyle Demirtaş, Yüksekdağ ve milletvekillerimizi, belediye başkanlarımız o halayın içinde olacaktır. Yılmayacağız, korkmayacağız, umudu küçültmeyeceğiz. Bu bayrağı yerde bulmadık, yere düşürmeyeceğiz. Gün ola hayrola, gün ola şerler defola.